Kandil ve Pensilvanya kasetine kim şaşırır ki?
Ortada bir “Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaseti çıkacak” tartışması var ve bu tartışma geçtiğimiz hafta aldı başını yürüdü. Böyle bir gündemi iki yıl önce CHP’li gazeteci Mine Kırıkkanat başlatmıştı. Geçtiğimiz hafta da attığı bir twitle yeniden Kemal Kılıçdaroğlu bu tartışmayı alevlendirdi.
CHP’li Mine Kırıkkanat’ın 2021 yılında söylediği "Kemal Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatını bitirecek bir dosya var.", "Ne olduğunu söyleyemeyeceğim, başım derde girer.", "Çok can alıcı, çok yıkıcı bir dosya..." sözleri içeriği her türlü konuyla doldurulacak bir havuz gibiydi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Çalıştığınız dark web dünyası” içerikli twitle hükümeti suçlamaya çalışması ve daha sonra çıktığı televizyon programında ABD ziyaretinde 8 saat kaybolmasına vurgu yaparak “Karayoluyla önce New York'a gidip, küçük bir video çekmiştim ardından Washington'a geçmiştim. O yol da 8 saat sürüyor. O yol üzerinden bir şeyler yapmaya kurgular yapmaya çalışıyorlar diye bir bilgi geldi. Son 10 günde böyle bir şey yapılacağı söylendi. Ek bilgi gelmedi ama ben bunu açıkladım. Seyahatimle ilgili bir şey olduğu söylendi gelen bilgi öyleydi ” sözleriyle ortaya çıkağı söylenen kaseti işaretlemesi çok dikkat çekmektedir. Ama CHP cenahı ısrarla “Kurgu, sahte, yapay video hazırlayacaklar” propagandası yapmakta ve bir korku temelinde çağrılarda bulunmaktadırlar.
PKK’lı terörist Demirtaş bile devreye girerek "Tanınmış kişilerin hesapları ele geçirilerek veya şimdiye kadar size güven vermiş hesaplar üzerinden provokasyonlar yapılabilir. Karalama amaçlı videolar dolaşıma sokulursa kime yönelik olduğuna bakmadan o videoları LÜTFEN İZLEMEYİN, YAYMAYIN VE PAYLAŞANLARI ENGELLEYİN" diyerek, Atatürk edebiyatları yapıp PKK işbirliği yapanları destekleyen tuhaf gazeteci Uğur Dündar ise “Ben uyarmış olayım. Aman bunlardan uzak durulsun. Sosyal medya kullanıcıları emin olmadıkları paylaşımları yapmasın. Bir takım mesajları yaymasınlar. Seri tutuklamalar olabilir. Çünkü ilk anda sizin yaptığınız konuşmalara benziyor” diye hem yalvardı hem de tehdit etti. PKK’lısı, çakma Atatürkçüsü bir telaş içinde değil mi?
Kılıçdaroğlu da "Bir dizi önlemler aldık, bunu saptayacak programlar var" diyor. Biraz aklı çalışan herkes bunların ön almaya, ortaya çıkacak olan bir konuyu sulandırmaya çalıştıklarını anlamaktadır. Beklenen olayla ilgili açıklamalar yapan Kemal Kılıçdaroğlu’nun o gün televizyon ekranındaki fiziki halini hatırlıyorsunuz değil mi? “Korku, panik, kaygı” içinde bir vücut refleksi gösteriyordu.
“Sahte ve yapay ses ve görüntü kayıtları çıkaracaklar, bunun önlemini aldık” diyorsunuz. O halde bu korku ve yalvarma hali nedir?
Buradaki korku ve telaş hali nasıl yüksek derecedeyse Kemal Kılıçdaroğlu’nun dili damağı kurumuş şekilde 17/25 Aralık sürecinin ses kayıtlarını en çok kendi kullandığı halde "Erdoğan'a 17-25 Aralık sürecinde de "deep fake" ile sahte ses kayıtları yaptılar" demesi herkesin çok dikkatini çekti. Herkes bu sözleri duyunca “Eğer Kemal Kılıçdaroğlu bu noktaya kadar geldiyse çok korktuğu bir durum var” değerlendirmesinde bulundu. Şimdi 17/25 Aralık sürecinde yaşananlardan dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı savunuyorsa zaten bu durumdan gram beyni olan herkes bu sonucu çıkarır.
Sosyal medyada yoğun bir şekilde Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kandil yahut Pensilvanya ilişkisine dair pazarlık, işbirliğine dair videoların ortaya çıkacağı” konuşulmaktadır. Oysa Kandil ve Pensilvanya ilişkisine dair çıkacak herhangi bir ses ve görüntü bende zerre bir etki uyandırmaz. Çünkü beni asla şaşırtmaz. Kandil ve Pensilvanya ilişkisi Kemal Kılıçdaroğlu adına en doğal ilişkidir.
Kandil’deki tüm teröristbaşları kameraların karşısına geçip “Bir oy Kemal Kılıçdaroğlu’na, bir oy HDP’ye(Yeşil Sol)” diyorsa, Kandil ve HDP Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçildiğinde yapacaklarını arka arkaya sıralıyorsa Kandil ve Kemal Kılıçdaroğlu arasında ne tür bir ilişki çıkarsa şaşıracağız? Terör örgütü PKK’nın tüm unsurları seferberlik halinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun yolunu gözlüyorsa Kemal Kılıçdaroğlu ve Kandil arasında ne tür ses ve görüntü videosu bekliyoruz ki?
Firari FETÖ’cüler 15 Mayıs’a dönüş biletlerini paylaşıyorlarsa, FETÖ’nün tüm unsurları sosyal medya üzerinden Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanması için propaganda yapıyorsa Kemal Kılıçdaroğlu’nun hangi Pensilvanya kasetine şaşıracağız?
Zaten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “Kemal Kılıçdaroğlu’nun Fethullah Gülen ile telefonda görüştüğünü” söylemedi mi?
FETÖ’nün kapatılan gazetesi Taraf’ın yazarını Atatürkçü kimliğiyle övünen İzmir’de birinci sıraya milletvekili adayı olarak koyuyorsa, “KHK’ların hepsini tekrar işbaşı yaptıracağım” diyorsa, CHP’nin her yerini FETÖ’cülerle doldurduysa şimdi Pensilvanya ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında ne tür bir kaset bizi şaşırtacaktır?
CHP’nin tetikçi haber sayfası olan Oda TV’nin 2013 yılında “Ve Kemal Kılıçdaroğlu ABD'de cemaatle görüştü” başlığıyla yaptığı haber Kemal Kılıçdaroğlu’nun Pensilvanya ilişkisini deşifre etmemiş miydi?
Oda TV’nin haber içeriği de şu şekilde değil miydi?:
“Ve o görüşme gerçekleşti.
Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP heyeti Fethullah Gülen’in onursal başkanı olduğu, ABD’deki cemaat derneklerini tek bir çatı altında toplayan; Turkic American Alliance'ın Başkanı Faruk Taban ve diğer yöneticileriyle otelde bugün kahvaltı yaptı.
Şimdi merak edilen konu ise şu:
Acaba Fethullah Gülen o isimlerle CHP’ye ve genel başkanı Kemal Klıçdaroğlu’na ne mesaj yolladı?”
***
Kemal Kılıçdaroğlu Amerika’daki bu görüşmeleri hem de 17-25 Aralık operasyon sürecinden iki hafta önce gerçekleştirmişti.
Zaten Kandil ve Pensilvanya Kemal Kılıçdaroğlu’nun tüm hücrelerine girmiş terör merkezleridir. O yüzden geçin efendim, yok Kandil ile kaseti var, yok Pensilvanya ile kaseti var işlerini… Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kandil ve Pensilvanya için büyük bir umut olduğunu Türkiye’de bilmeyen bir kişi var mıdır? Onu destekleyen ve fındık kadar beyni olan herkes bilmektedir. Destekleyen de bu bildiğine rağmen desteklemektedir. “Yok, bilmeden destekliyorum” diyen de varsa aklını, beynini, gözlerini bir kontrol ettirsin.
Hergün üretilen Kandil’in, HDP’nin kasetleri zaten yeterince ilişki ağının delili değil mi? Sosyal medyadaki FETÖ’cülerin seferberliği yeterince delil değil mi?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kandil ve Pensilvanya ile kaseti çıksa şaşırmayacağım gibi, Ermenistan’la kaseti çıksa da şaşırmam. Çünkü “Maalesef Azerbaycan’a Karabağ konusunda yardım ettik” diyen Ünal Çeviköz’ü seçilirse Dışişleri Bakanı yapacakmış.
Yunanistan ile kaseti çıksa kim şaşırır? CHP rozeti bizzat Kemal Kılıçdaroğlu tarafından takılan Yalım Eralp, "Adalar Yunanistan’ındır. Egemenliği şartlı verilmiştir filan böyle bir şey yok” demedi mi?
Terör örgütü YPG’nin başındaki Mazlum Kobani ile kaseti çıksa kim şaşırır? “YPG terör örgütü değildir. Vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur” diyen Kemal Kılıçdaroğlu değil midir?
ABD Başkanı Joe Biden ile kaseti çıksa kim şaşırır? “Büyük Ortadoğu Projesini hayata geçireceğim” diyen Kemal Kılıçdaroğlu değil midir?
Belki de Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu korkulu, telaşlı, tedirgin hali acaba hangisi çıkacak beklentisidir. “Sahte ve yapay kasete” gerek yok ki, Kemal Kılıçdaroğlu her gün organik vatana ihanet kasetlerini zaten herkesin huzurunda dolduruyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu vatana ihanet olan her yerde bulabilirsiniz. O yüzden her yerden, her türlü vatana ihanet kasetleri çıkabilir. Biz asla şaşırmayız. Sadece şaşırana şaşırırız.