24 Kasım 2024
weather
15°
Twitter
Facebook
Instagram

Ne Yaparsanız Yapın Atatürk Ölmez!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Türkiye Cumhuriyeti’ni ayakta tutan aslında bunu açıktan yapan Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarıdır. Onlar olmasa belki direnç ve şuur azalacak, düşman bizi gafil avlayacaktır. Açıktan Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı yaparak, Türk milletini Atatürk’ün ülküleri ve mirasları etrafında daha çok kenetliyorlar. Daha sinsi, daha gizli olsalardı belki de hedefe bir adım daha yaklaşacaklardı. Onlara ne kadar teşekkür etsek azdır!

Türkiye’de öteden beri Atatürk düşmanlığı modadır.  Atatürk’ün ebediyete yürüyüşünden bugüne 80 yıl geçti. Bu moda hiç bitmedi. Gün geldi sözde İslamcılar, gün geldi bölücüler, gün geldi Atatürk’ün miras bıraktığı parti CHP’nin içindekiler bu modaya hep uyum sağladılar. Atatürk düşmanlığı yaparken hep birbirlerinden destek aldılar.

Bir Atatürk’teki asalete, karaktere, mücadele azmine, bilgiye, vizyona bakıyorsun, bir de ona saldıranların tipine yansımış iğrençliğine, karaktersizliğine, menfaat için kılıktan kılığa girmesine, paraya düşkünlüğüne, düşmanlarla işbirliğine, ikiyüzlülüğüne bakıyorsun…

Atatürk’e olan sevgin kat kat artıyor!

Bir de Atatürk’ün heykellerine saldıranların, fikirlerine, ülkülerine hakaret edenlerin “Deli, meczup, akıl hastası” olarak tarif edilmesi de, aslında millet ve vatan düşmanı değilse akıllı bir adamın Atatürk düşmanı olmasının mümkün olmadığını ispatlıyor.

Bir şeye dikkat ettiniz mi bilmiyorum. Atatürk’e düşmanlık eden bazı siyasetçilerin, yazarların, sendika başkanlarının, sanatçıların sicilleri teröristbaşı Öcalan’a ve Fethullah Gülen’e cıvık cıvık övgülerle doludur.

Bunlar Atatürk’ten esirgedikleri övgüyü, saygıyı, bağlılığı teröristbaşı Öcalan’dan ve Fethullah Gülen’den asla esirgemediler.

Atatürk dendiğinde tüyleri diken diken oluyor ama Fethullah Gülen, Öcalan dendiğinde duygusallaşıyorlar ve mutluluktan kendilerinden geçiyorlardı.

Şimdi ise teröristbaşı Fethullah Gülen’e, Öcalan’a sevgi duygularını gizliyorlar ama Atatürk’e düşmanlıklarına aynen devam ediyorlar.

Atatürk’ün aramızdan ayrılışının üzerinden 80 yıl geçti ama aynı kahpelik ve alçaklık devam ediyor.

Atatürk savaş meydanlarında verdiği mücadele ve önderlikle bir ülkeyi işgalden kurtardı. “Türkiye Cumhuriyeti” ismini verdiği yepyeni bir devlet kurdu.

“Keşke Yunan galip gelseydi” diyen satılmışlar elbette atalarının ağıdını yakmaktadır.

Haçlı ordularının uğruna milyonlarca Müslümanı öldürdüğü BOP için “Türkiye için bir nimet” diyen Atatürk düşmanı hainler, elbette Haçlı ordularını denize döken Atatürk’e düşman olacaktır.

İslam’ı FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’den öğrendiğini söyleyen münafıklar, İslam’ın aydınlık ve gerçek yüzünü topluma göstermek için Diyanet İşleri Başkanlığını Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığına bağlı bir teşkilat olarak kuran Atatürk’e elbette düşmandır. Ne acıdır ki, Atatürk’ün kurduğu bu kurumda, devletten maaş alıp Atatürk’e düşmanlık yapan gafiller de barınmaktadır. Atatürk’ün ölümünün 80. Yılında Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görev yapanlar ona bir Fatih-a okutmayı, onu anmayı Cuma hutbesinden bile esirgemişlerdir.

Türkiye üzerinde hesaplar, planlar sürdükçe Atatürk’e düşmanlıklar da sürecektir. Atatürk gerçek İslam’ın öğrenilmesinden yanaydı, Atatürk’e saldıranlar ise bunun öğrenilip oyunlarının bozulacağından korkmaktadırlar.

“İslamcıyım” deyip Atatürk düşmanlığı yapıyorlar ama İslam’a aykırı ne kadar pislik varsa karakterlerinde taşıyor ve uygulamalı olarak gösteriyorlar.

Mustafa Kemal Atatürk’ün kıymeti, düşmanlarının kalitesizliği belli oldukça daha çok anlaşılıyor. Atatürk’e düşmanlık yapan tüm alçaklar tarihten silinip gidecek, ama Atatürk ismi, ülküleri, mirasları kıyamete kadar yaşayacaktır.

80 yıl içinde Atatürk düşmanlığı yapan ne kansız, ne soysuzlar toprağa karıştı gitti ama bugün Atatürk ismi gönülleri ısıtıyor, kıyamete kadar da öyle olacaktır.

Atatürk tüm dünyanın saygı duyduğu bir liderdir. Ama Türkiye’de ona düşmanlık yapan soytarılara bakın, ana hedefleri bu milletin milli kimliğini yok etmek üzerine kuruludur.

Dün başaramadılar, bugün başaramadılar, yarın da başaramayacaklardır.

Atatürk dendiğinde, Türklük dendiğinde, Cumhuriyet dendiğinde cinnet geçirenlerin ortak özelliği kansızlığı, soysuzluğu ve vatan düşmanlarıyla işbirliğidir.

O yüzden düşmanı tanıyoruz. O yüzden daha güçlüyüz, daha şuurluyuz.

Atatürk dendiğinde aklıma asalet, karizma, dürüstlük, millet, vatan ve bayrak sevgisi, akıl, mantık, mücadele, erdem, fazilet, savaş meydanları geliyor. Bir de ona düşmanlık yapanların tipine, karakterine bakın her yerlerinden iğrençlik akıyor.

Varlığın Türklük üzerine güneş gibi doğdu. Beden yokluğunda da ülkülerin her daim aklımızı, yüreğimizi ısıtıyor.

"Benim naçiz vücudumbir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır." diyen Türklüğün sönmez güneşi Atatürk’ü vefatının 80. yıldönümünde rahmet ve minnetle anıyorum. Aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *