YPG’li Apo’yu Seviyormuş; PKK’lı Apo'yu Sevmiyormuş!
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in "PKK'ya ilişkin pozisyonumuz net. PKK'nın aksine, YPG'yi terör örgütü olarak tanımlamıyoruz. Bunu hiçbir zaman yapmadık. Suriye'ye müdahale etmeden önce de yapmamıştık. Türkiye'nin güvenlik endişelerini anlıyoruz. YPG ve PKK arasındaki bağlantılara ilişkin endişelerini anlıyoruz. Bu yüzden çok çok dikkatli davranıyoruz. Öncelikle Türkiye'yi ne yaptığımız ve neden yaptığımız konusunda bilgilendiriyoruz." sözleri baştan aşağı ahmaklık, baştan aşağı sahtekârlık içeriyor. Herkesi kendi gibi ahmak olmaya, kendi gibi sahtekâr davranmaya davet ediyor.
PKK terör örgütüymüş ama YPG değilmiş…
Aynı teröristbaşı tarafından Suriye kolu olarak kurulmuş bir terör örgütü nasıl terör sınıfına girmiyor?
Koskoca ABD’nin böylesine kokuşmuş bir beyin işleyişi olabilir mi?
Maalesef oluyor…
YPG’nin de elinde silah var. Giydikleri elbiselerde teröristbaşı apo’nun amblemi, paçavralarında yine teröristbaşı apo’nun fotoğrafları dalgalanıyor. Ama terör örgütü değilmiş!
ABD herhalde “Biz pkk’lı Apo’yu değil; ypg’li Apo’yu seviyoruz” diyor.
YPG, Apo’nun 2003 yılında Suriye’de kurdurduğu PYD’nin silahlı koludur ve PYD’nin tüzüğüne göre “YPG, Suriye’nin kuzeyinde ilan edilen ‘Rojava öz yönetimi’ndeki kantonların güvenliği ve toprak savunmasından sorumludur.” şeklinde tarif edilir.
Teröristbaşı öcalan’ın talimatıyla kurulan PYD’nin tüzüğünde ona bağlılık "18 yaşını dolduran kişi önder apo'nun demokratik uygarlık çizgisine, parti programına ve yönetmeliğine inanır ve yaşamına uygular." şeklinde tarif edilmektedir.
PYD’yi öcalan’ın talimatıyla kuran Salih Müslim “Öcalan'ın fikirlerini benimsiyorum” diyen biriydi. Teröristbaşı öcalan da ona "Salih Müslim'e selam söyleyin o da toyluk yapmasın. Bayrağı indirdik, özerklik niyetimiz yok falan ne gerek var. Ya bayrağı asma ya da böyle yapma. Özerklik niye istemesin, isteyecek tabi.” talimatını vermişti. Yani pkk ypg demektir, ypg de pkk...
Tüm bu gerçekler ortada iken, Suriye’den toprak parçası koparmak isteyen ABD’nin, terör örgütünün ismi üzerinden çevirmeye çalıştığı üçkâğıtçılığa şahit oluyoruz.
ABD Kandil’deki Murat Karayılan’ın başına ödül koyuyor ama Murat Karayılan’ın ypg kamplarında eğitim verdiğini görmemezlikten geliyor.
Geçtiğimiz yıllarda Adana’da yakalanan pkk’lı terörist ifadesinde ne demişti: “PKK ile YPG aynı, ben önce PKK'ya katıldım, sonra YPG kamplarında bomba eğitimi aldım, Murat Karayılan da bu kampa geldi.”
ABD’li yetkililer, kokuşmuş ABD politikalarıyla resmen aklımızla alay etmeye çalışıyor.
ABD'nin, terör örgütünün ana omurgası pkk’yı terör örgütü olarak gördüğünü söyleyip, o omurgadan türeyen terör dallarını dost olarak görmesi aslında kendi aklının yerde süründüğüne işarettir.
ABD, oluşturduğu küresel güçle kurnazlıklarına herkesi inandırmaya çalışıyor. Kimilerini de bu oyunun parçası yapmaktadır. Mesela İslam düşmanı bir terör örgütüne silah yardımı yapıyor, o yardımın parasını da sözde Müslüman Suudi Arabistan yönetiminden alıyor. ABD’nin her işi böyledir. Dünyadaki tüm terör örgütlerinin ABD bağlantılı olması da karakterini ortaya koymaktadır.
Bugün “pkk değil, ypg dostumuz” diyen ABD, geçmişte de yine pkk’nın ismini “kadek” yapmıştı. Sürekli harflerin yeri değişiyor, yeni harfler ekliyor ama değişmeyen tek şey terör örgütleriyle ABD’nin ilişkisi oluyor.
Türkiye, ABD’nin bu ahmaklığına göz yummamalıdır. Geçmişte YPG’yi, PYD’yi AKP’ye yamayan da ABD idi. Bu oyunun farkına varan AKP hükümeti sonradan YPG ile mücadeleye başladı. Afrin’deki 4600 pkk leşi buna örnektir. Bu mücadele aynı şekilde devam etmelidir.
YPG iyilik derneği değil, terör örgütünün bir koludur. En son ferdi yok edilinceye kadar da imha edilmelidir. ABD ypg’yi dostu olarak görüyorsa, leşlerini toplama görevini de üstlenmelidir. Sadece eline silah vermekle olmaz. Leşlerine de sahip çıkmak dostluk görevidir. Türk devletinin Afrin’deki operasyonu ABD’ye hala ders olmadı herhalde…
Benim gibi birçok kişinin anlamadığı bir konu da neden sadece Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan’ın başlarına ödül konuldu?
Aynı yerdeki Rıza Altun, Mustafa Karasu gibi terör örgütünün diğer elebaşları için niçin ödül konulmadı?
ABD’nin YPG’yi meşrulaştırma oyunu bu kadar basit ve ahmakça olabilir mi?
ABD’nin bu ahmaklıklarına ancak kendi gibi ahmak olanlar düşer.