Hızını Azalt, Ömrünü Uzat

Geçtiğimiz hafta trafik cezalarını artıran, Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Hükümetin en olumlu adımlarından birisi de trafik terörünü azaltmak için yaptığı bu adım olmuştur. Kuralları ihlal edenleri önlemek adına cezalardaki artış önemlidir. “Mal canın yongasıdır” atasözü belki de trafik kurallarını ihlal edeceklere kesilen cezalarda kendini gösterecektir.

Kendi canını korumak için kural konuluyor, kurallara uymuyorsun ve ceza yiyorsun. Kurallara uymadığın için hayatını kaybediyorsun, belki de sakat kalıyorsun.

Çok tuhaf değil mi?

Hız yapmama, emniyet kemeri takma, şerit ihlali yapmama, kırmızı ışıkta geçmeme, alkollü araç kullanmama gibi konulardaki kurallara uyulsa hiçbiri yaşanmayacak…

10 yıl önceki trafik kazaları istatistiğiyle, bugünün istatistiği arasında pek fark yoktur. Hatta 2008 yılında 950.120 kaza olmuşken, 2017 yılında kaza sayısı 1.202.716 olmuştur. Türkiye’nin her yerinde bölünmüş ve genişletilmiş yollar konusunda büyük bir ilerleme olmasına rağmen kazalardaki artışın tek nedeni uyulması gereken kurallara uyulmamasıdır.

Ülkemizde bu yüzden “trafik terörü” gibi bir kavram kullanılmaktadır.

Gerçekten trafikte her türlü terör vardır. Trafik kurallarına uymamaktan ölümlü ve yaralanmalı kazalar olduğu gibi, “yol vermedin, korna çaldın” diye birbirine kurşun yağdıran ruh hastaları da trafikte cirit atmaktadır. “Trafikte kavga ederiz” diye aracında özel kavga sopaları bile taşıyanlar var. Oysa kurallara uyulsa, herkes trafikte birbirine nezaketli, ölçülü davransa bunların hiçbiri yaşanmayacaktır.

Bakalım trafik cezalarını artıran yeni kanun caydırıcılığı ne kadar sağlayacak ve kazaları önlemede ne kadar etkili olacaktır?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bu konudaki  "Araç içinde bulunan her vatandaşımızın emniyet kemeri takmasını kesinlikle temin edeceğiz. Direksiyon başında cep telefonu kullanımını kesinlikle bitireceğiz. Bu konuda sadece emniyet ve jandarmanın trafik personelinden değil, bütün personel kapasitesinden maksimum ölçüde istifade etmeye kararlıyız. Bu noktadan hareketle, bugün 'Bu yolda hep birlikteyiz' sloganıyla yeni bir süreç başlatıyoruz. Bakanlığımızca 2018 yılı Eylül-Ekim-Kasım aylarını kapsayan 100 günlük eylem planı kapsamında, emniyet kemeri kullanımının yaygınlaştırılması, seyir halinde cep telefonu kullanımı, aşırı hıza ilişkin yapılacak iş ve işlemlerle trafik kazalarını önleme planı hazırlanmasına ilişkin talimatlar il valiliklerine gönderilmiştir. 22 bin 490 trafik personeline ek olarak 230 bin emniyet ve 100 bin jandarma personelinin belirtilen kampanyada denetim faaliyetlerinde görev alması için 81 il valiliğine talimat gönderilmiş, bu kampanyada görev alacak yaklaşık 350 bin kolluk personeline konunun tebliğ edilerek aktif olarak görev almalarının sağlanması istenmiştir." açıklaması ve bunu da Türkiye’nin her yerinde uygulamaya koyması hassasiyetini göstermesi açısından çok önemlidir.

Her polisin, her jandarmanın görevli kılınması da geniş kapsamlı kontrolü sağlayacaktır. Drone ile trafik denetimi yapılması da teknolojinin bir kolaylığı ve nimeti olmaktadır.

Trafik kurallarını ihlal edenlere uygulanan para cezasının artışı önemli bir caydırıcılık oluşturacaktır. Ölümlü trafik kazasına karışan, suçlu ve özellikle alkollü olanlara hapis cezasının artırılması konusunda da kanunlarda yeni düzenlemeler yapılmalıdır.

Trafik terörünü bitirmede kararlılık gerçekten varsa caydırıcılık konusunda da çok boyutlu kanunlar devreye sokulmalıdır.

“Ocaklar sönmesin, yuvalar dağılmasın, insanlar acı yaşanmasın, ölümler, yaralanmalar olmasın” deniliyorsa trafik konusunda uzmanlığı olan herkes toplanmalı, bir çalıştay yapılmalı ve önlemler adına projeler üretilmelidir.

2017 yılında Milli Eğitim Bakanlığının Milli Eğitim Müdürlüklerine gönderdiği yazı doğrultusunda; okul öncesi ve ilkokula devam eden öğrencilere trafik, çevre dersi ve trafik adabı konularında eğitim verileceği söylenmişti. Bu konuda nasıl bir ilerleme sağlandı bilmiyorum. Ama trafik eğitimi, çocuklarımız ilkokula adım attığından itibaren zorunlu olarak verilmelidir.

Hükümetin trafik terörünü önleme adına samimi adımlar attığı bu günlerde, sıcağı sıcağına yapılabilecek her şey yapılmalıdır. Türkiye, Avrupa’da en az trafik kazasının yaşandığı ülkeler olan İngiltere ve İsveç seviyesine getirilmelidir.

“Trafik terörü” ülkemizin en büyük meselelerinden birisidir. Bu meseledeki can kayıplarını en az seviyeye indirmek için herkes üzerine düşeni yapmalıdır.

Yazıma da trafik kurallarını hatırlatmak için üretilen sloganlarla son vermek istiyorum:

Aracınızı kaderiniz değil, bilginiz yönetsin.

Kazalar, çiğnenmiş kuralların intikamıdır.

Trafik dikkat ister, azami gayret göster.

Kurallar sizi korkutmak için değil korumak içindir.

Trafik kurallarını yabana, yaşamı riske atma!

İster sürücü ol ister yaya, aksatmadan uy kurala.

Trafikte bir hata yüz doğru götürür.

Korkmayın! Trafik kurallarına uyarak hiçbir şey kaybetmezsiniz.

Trafik işaretlerine uy, sevdiklerinle huzur bul.

Atalarına Kavuşmak İstiyorsan "Hızlı", Çocuklarına Kavuşmak İstiyorsan "Yavaş"

Hızını Azalt, Ömrünü Uzat.