23 Ekim 2024
weather
12°
Twitter
Facebook
Instagram

Andımız

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

“Sizlerin ana dili olan, Anadolu’da konuşulan öz Türkçeyi yaşatmanızdan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Sizlerden dilinize sahip çıkmanızı, çocuklarınıza Gökoğuz dilini öğretmenizi, bu sayede ortak kültürümüzü ve benliğinizi canlı tutmanızı bekliyoruz. Gökoğuz Türkçesini unutmayın, unutturmayın. Bunun yanında diğer Türk toplumlarıyla bağlarınızı geliştirin. Unutmayın biz Adriyatik’ten Çin seddine uzanan 300 milyonluk büyük bir aileyiz.”

Bu sözler, Sayın Cumhurbaşkanı’na aittir ve Moldavya’da, Gökoğuzyeri’nde bizzat dünya kamuoyunun gözü önünde söylenmiştir.

Dünyanın bütün milli devletleri milli asabiyetlerinin izini takip eder. Amerika “Er Ryan’ı Kurtarmak “ filmiyle bir Amerikalı için neleri göze aldığını Hollywood diliyle anlatır. Almanya, dünyanın neresinde bir Alman yaşıyorsa akıbetini merak eder, ihtiyacını gidermek için azami çaba sarfeder. İngilizler için Yeni Zelenda’dan, Avustralya’ya kadar bütün bir coğrafya Anglosakson bölgesidir. Fransız’lar Kanada’nın orta yerindeki Qebek’le Fransızca dilinin ötesinde ilgilenir.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın böylesine Türk birlikçi bir manifesto ile dünyanın karşısına çıktığı anlarda Türkiye’de Danıştay 8’inci dairesi 8 Ekim 2013 kararını bozmuş ve ‘Öğrenci Andı’nın yeniden okunması yönünde bir yanlışın giderilmesini temin etmişti.

Gelgelelim bu sevindirici gelişme AKP’li bazı siyasetçiler tarafından ağır bir eleştiriye tabi tutuldu.

Bu siyasetçilere göre yüksek yargı siyasetin alanına girmiştir.

Bu bakış açısı yanlıştır.

Yargı siyasete karışmamış aksine siyasetin yanlışını hukuka dayanarak düzeltmiştir.

Türk Devleti, eskilerin deyimiyle Türk olmanın mütemmimi yani tamamlayıcısıdır. Bu yüzden Türk, devletsiz olmaz. Türk olmak ırki bir varoluş değil içtimai-sosyolojik-kültürel bir aidiyet duygusudur.

Bu sebeple ‘andımız’, Türklükle, devletin buluşmasının eğitim temelindeki doğal sonucudur.

Çünkü, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin belirttiği gibi 'anı Türk’tür, ati Türk’tür, vatan Türk’tür ve bu millet ağaç kovuğundan çıkmamıştır.'

Bu milli gerçeklik devlete vatandaşı ile bağ kurması yolunda bir ortak metin oluşturma görevi verir.

Andımız bu metinlerin en masumlarından biridir.

Andımız’dan rahatsız olanlar, Sayın Cumhurbaşkanı’nın Gökoğuzyeri’nde kendisini coşkuyla dinleyen ve içlerinde çocukların da bulunduğu topluluğa, Türkçenize sahip çıkın, diğer Türk topluluklarıyla ilgilenin, unutmayın biz Adriyatik’ten Çin seddine 300 milyonluk bir aileyiz, sözünden de rahatsız olmalıdırlar.

Niyet okuması olarak anlaşılmasın ama, herhalde rahatsız da olmuşlardır.

Oysa Cumhurbaşkanı o sözlerle devletin esasına uygun bir dil ile dünyaya seslenmiştir.

Devletin esası Türklük temeline dayanır.

Türküm, doğruyum, çalışkanım ve Adriyatik'ten Çin seddine uzanan 300 milyonluk bir ailenin mensubuyum.

Bu gerçeği çocukların bilmesi ve telaffuz etmesi fena mı?

Bazen haberi de bilgiyi de çocuktan almak iyidir.

Saint-Exupery’nin, 'Küçük Prens' kitabını okuyanlar hatırlayacaklardır. Kitabı okuduktan sonra aklımızda sevimli, sempatik kısa bir cümle takılmıştır: Büyükler anlamaz!

Küçük Prens, haklı; galiba anlamıyoruz.

O zaman küçüklere kulak verelim, andımız çınlasın memleketin dört bir yanında.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *