Avrupa'da artık icraat görelim
Hesap ortada...
Avrupa’da kulüp organizasyonlarında 2000’den bu yana kupa ve final (Galatasaray), 2013’ten bu yana da yarı final (Fenerbahçe) göremedik.
3 Büyüklerimiz basit bir matematikle her yıl toplam ortalama 100 milyon avro takımlarına para harcamış olsa, ki daha fazladır, eder 25 yılda 2.5 milyar Avro...
Milenyumda, çeyrek asır geride kalmış, her şey gelişmiş ama Türk futbolu bir adım öteye gitmemiş. Peki sorarım, paralar nerede? O final, özlenen kupa bu sene mümkün mü? 3 takımla birlikte bir eşiğe gireceğiz. Galatasaray ilk 8, Fenerbahçe ve Beşiktaş ilk 24 için bakalım bu kritik eşikten geçebilecek mi?
Bunca transfer, bunca kaliteli yıldızla bir Avrupa kupası artık Türkiye’nin hakkı. Tabii bunun için en başta 3 Büyüğümüzün Süper Lig ciddiyetiyle, yıllardır ihmal ettiğimiz Avrupa’yı önemsemesi gerekiyor.
Sosyal medya çağıyla beraber, milyonlarca taraftarını Z kuşağı olarak tanımlayıp, bütün iletişimlerini ön alma, algı, karşı algı üzerine yapan kulüplerimiz umarım kritik Avrupa haftasında bu sorumluluklarını hatırlarlar.
Değişen Beşiktaş’ı, yeni başkan ve teknik direktörünü kupa yolculuğunda ayrı tutmak lazım ama Ali Koç Bey, Acun Ilıcalı Bey, Dursun Özbek Bey, Metin Öztürk Bey, Okan Buruk ve Jose Mourinho beyler, her gün her şeye bir sözünüz var, buyurun Avrupa’da bir kupa getirin de icraatınızı görelim.
TÜRK FİNALİ OLSUN
San Mames’te bitecek Avrupa Ligi final yolculuğunda ilginçtir Play-Off turunda Türk derbisi ihtimali var. UEFA’nın yeni sistemine göre 9-10. sıradaki takımlar ile 23-24. Sırada maçları tamamlayan takımları kurayla eşleşecek. Galatasaray’ın ilk 8’e girmesiyle bu olasılık zaten ortadan kalkacak.
Dileğimiz Avrupa’da Türk derbisi olsun ama sadece finalde olsun. Hem kupa garanti Türkiye’ye gelir hem 100 yılı aşan Cumhuriyetimize bu final yakışır.
YİNE Mİ HOLLANDA?
İlginçtir bu yolculukta Türk futbolu yine Hollanda sınavından geçecek. EURO 2024’te çeyrek finalde Hollanda’ya 2-1 yenilip elendik. Bu kez 3 rakibimizden 2’si Hollanda’dan. Ajax ve Twente en güçlü dönemlerinde olmasalar da bize ters takımlar. Danimarka ekolünden Midtjylland’ın da Kuzey Avrupalı disiplini bize ters. Umarız bu tersliklerden sürpriz bir terslik çıkmaz ve 3’te 3’le yolumuza devam ederiz.
AYAĞINA KURŞUN
UEFA Ülkeler Klasmanında 10. sıradayız. Bir sıra düşsek şampiyonumuz yine elemeye mahkum oluyor. O yüzden 3’te 3 çok önemli. Her ne kadar şu an peşimizdeki Yunanistan’ın 6 puan önünde olsak da sonraki yıllar için bize puan lazım. Hatta Avrupa’da ilk 7’ye girip şu eleme rezaletinden kurtulmalıyız. Hakikaten temmuz ve ağustos ayları kabusa dönüyor. Ey kulüplerimiz! İşte tam da bu nedenle eğer bugün bu maçları önemsemezseniz, aslında yarınlar için ayağınıza kurşun sıkıyorsunuz.
Hatırlatalım, bu sezonki sıralama 2026-2027 sezonu katılım durumunu belirliyor. Bu sezonun lig şampiyonu, önümüzdeki ilk futbol mevsiminde, yani 2025-2026 sezonunda direkt Şampiyonlar Ligi’ne kalıyor.
DERBİYE TURPİN
Konu Avrupa’dan açılmışken hakemle bitirelim. Galatasaray-Fenerbahçe derbisine bırakın yabancı hakemi isim bile sipariş edildi; Polonyalı Szymon Marciniak. Oysa şu an en iyisi o değil. Zaten geleceği lig bile sıradan. François Letexier, Slavko Vincic, Daniele Orsato, Clement Turpin, Michael Oliver, Felix Zwayer ondan son IFFHS sıralamasında daha önde. Otorite, sertlik, kararlılık, gerilim yönetimi yönünden bakarsanız en ideali Turpin. Mourinho’ya bırakırsanız hiçbirini istemez tabi!