24 Kasım 2024
weather
15°
Twitter
Facebook
Instagram

“Ben ne söylüyorum, tamburam ne çalıyor?”

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
“Ben ne söylüyorum, tamburam ne çalıyor?”

Ülke ve siyasi meselelerde attığı hayati adımlarla, yaptığı stratejik hamleleriyle bilinen MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin CNN Türk’teki Hande Fırat’ın programı üzerinden yaptığı "Çağırdık dönmediniz yuvaya, yerel iktidarda komşu olalım ülke hayrına" çağrısı hala gündemini korumaya devam ediyor. Geçmişte MHP’ye yapılan davetin hatırlatıldığı ama şimdi kurumsal kimliğin korunmasına “Komşuluk” sınırı çizen bu çağrıyı anlayan da yorumluyor, anlamayan da… Bir de işine gelmeyenler var. Ne söylenmek istendiğini cin gibi biliyor ama konuyu amacından saptırmak için her yolu deniyorlar. Dün İP içindeki Metin Ergün, Rıdvan Uz, Tolga Akalın gibi boşboğaz, MHP takıntılı ve travmalı tiplerin sözlerini değerlendirmiştim. Bu kervana İP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Zeki Üçok’ta katılarak “AK Parti’yi terk edin İYİ Parti’nin yanında yer alın” demiş… İP kimin yanında duruyor? Hangi partinin ittifak bünyesinde seçime girdiniz? Yerel seçimlerde ve Cumhurbaşkanı seçimlerinde ittifak yaptığınız parti hangisiydi Zeki Üçok?

2018 seçimlerinde eğer CHP bünyesinde seçimlere girmeseydiniz %10 barajından dolayı meclise giremiyordunuz değil mi?

CHP-HDP olmadan nefes alamayan bir partinin yöneticisi, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısını “İYİ Parti’nin yanında yer alın” diye izah ediyorsa, bu anlayışa ne söylenebilir ki? Ben ne söylüyorum, tamburam ne çalıyor?” sözü uygun olur değil mi? 

Ahmet Zeki Üçok’u, 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası sık sık televizyon programlarında FETÖ hakkında yorumlar yaparken görmüştük. Kendisi de FETÖ’nün kumpas davalarında tutuklanmış birisiydi. Ama nasıl olduysa “Celladına âşık olma” misali FETÖ’nün her yönüyle desteklediği İP’te önce Başdanışman daha sonra Genel Başkan Yardımcısı oldu. Ya Ahmet Zeki Üçok, Ahmet Zeki Üçok değil ya da İP, İP değil… Bir tuhaflık var bu işte?

Askeri Lise bitireceksin, Hava Harp Okulu’nu bitireceksin, emekli askeri savcı olacaksın ama referandumda, yerel seçimlerde, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmeye çalışan PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile ittifak yapmış, HD(P)KK’nın hoşuna gidecek birçok eyleme-söyleme imza atmış bir partide görev alacaksın. Ahmet Zeki Üçok’un görev aldığı artık kendi iradesi ve kararı da idrak edemediği konular hakkında çağrı yapması sadece şimdi olduğu gibi kendini ve hatta geçmişini sorgulatır.

Ahmet Zeki Üçok ayrıca “MHP’den ayrı bir partiyiz, MHP’nin devamı olan bir parti de değiliz. Onlar da ‘gelin bize katılın’ gibi bir çağrının gerçekçi olmadığını gördüler ve şimdi de seçimde ‘komşu olalım’ gibi söylem değişikliğine gitmeleri bunun bir ispatıdır. “ yorumunda bulunmuş…

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin 2019 yılında yapmış olduğu yuvaya dönün çağrısı “CHP ve HDP ile ittifak, hiçbir vicdan sahibi ülküdaşımın kabullenemeyeceği bir gaflet olarak hafızalara kazınmıştır. Bir inat ve öfke uğruna yuvasını terke zorlanan, aklı çelinen, makam ve mevki vaatleriyle davasından koparılan kardeşlerimin hüsranları şahsımı her zaman kaygılandırmış ve düşündürmüştür. Çağrım şudur: “şeklinde başlıyordu. Ahmet Zeki Üçok bırak da MHP Lideri, CHP-HDP ittifakının eline düşmüş, kandırılmış, aldatılmış eski MHP’lilere bu çağrıyı yapsın değil mi?

Biz de biliyoruz MHP’nin devamı olmadığınızı… MHP’nin devamı olsa PKK’nın siyasi uzantısıyla, her seçim dönemi ittifak yapar mı?

CHP-HDP ortağı Meral Akşener, geçtiğimiz yıllarda Cumhuriyet gazetesindeki röportajda "Dolayısıyla gelinen noktada MHP ile tabanlarımızın aynı olduğunu söylemek çok zor" demişti. Ahmet Zeki Üçok da aynı ağızı kullanıyor.

Meral Akşener ayrıca kendi partisi içindeki eski MHP’lilere, “Siz ülkücülere diyet borcu ödemekten bıktım”, “Ülkücüler iş-aş için HDP ile ittifaka ses çıkarmaz” diyen birisidir. Muhatapları da bunları defalarca deşifre etmiştir. Yalanlayan da olmamıştır.

Ahmet Zeki Üçok, TSK’da görev yapmış biri olarak İP’in, CHP-HDP ortaklığı senin zoruna gitmeyebilir ama dün ekmek bölüştüğümüz Ülküdaşlarımızın PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile yapılan ittifakta figüran edilmesi bizim zorumuza gitmektedir.

Zaten çağrının muhatabı, Ülküdaşlık hukukunda olanlardır. Onlara MHP’nin kapısı her zaman açıktır. “Komşuluk” sınırı çizilmiş çağrı ise tüzel kişiliği olan bir partiyi, CHP-HDP ortaklığında gerçekleşen ihanetlerden kurtarmak adınadır. “Ülke hayrına" vurgusunu emekli bir askeri savcının idrak etmesi beklenirdi.

Konfüçyüs "Güneşin sana ulaşmasını istiyorsan gölgeden çık. “der. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısı da buna benzer anlam taşımaktadır. Bu ülkeye bir hayrın olmasını istiyorsan, her ihanet politikasında imzası olan CHP-HDP ikilisinden kurtulmak başlıca şarttır. MHP’nin hiçbir çağrısında, birlikteliğinde vatana ihanet olmaz. Ahmet Zeki Üçok, MHP’de siyaset yaparken “Partiye zarar getirecek bir şey Türkiye’ye faydalıysa, onu yapar. Rastgele konuşmaz.” diyen kendi Genel Başkanı Meral Akşener’in bu sözüne kulak versin bence…

Tam yazıyı bitirmeye hazırlanırken rolünü oynamayı çok iyi bilen ve Meral Akşener’in İP’e katılım programında "Başından beri bizimleydi. Ben 'dur' dedim durdu, 'gel' dedim geldi." dediği Sözcü Kürşad Zorlu’nun “Biz Sayın Bahçeli’nin bir doğrudan olmasa da dolaylı bu çağrısına kendi politikalarımız, üslubumuz ve ilkelerimiz çerçevesinde çok açık bir yanıt verdik ancak burada bir başka hususa dikkat çekmek istiyorum. Orada komşuluk kavramı kullanıldı biliyorsunuz ama bunun hemen ardından partinin bazı yetkililerinin İYİ Partimizle, duruşumuzla, kadrolarımızla ilgili kullandığı yakışıksız ifadeler, hakaretler, burada bir tutarsızlık var mı yok mu? Bunu kamuoyunun takdirlerine sunmak isterim.” açıklamasına denk geldim.

Sanırım “Yakışıksız ifadeler, hakaretler” dediği, MHP dendiğinde travmaları canlanan, psikolojisi bozulan İP’li Metin Ergun’un, Rıdvan Uz’un, Tolga Akalın’ın hadsiz açıklamalarını kast ediyor. MHP’li yetkililerin ve bizlerin cevap verdiği de zaten sadece o isimler olmuştu. Sözcü Kürşad Zorlu, tutarsızlıkları kendi içinde aramalıdır. Ortakları HDP’ye çıtları çıkmayanların, MHP’ye karşı yaptıkları hadsizliklerin cevabını alması İP’e ağır geliyorsa, MHP’ye karşı seviyeli olmaları kendi tutarsızlıklarını ortadan kaldırır. Sözcü Kürşat Zorlu’nun, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin çağrısına yönelik cevabına hiçbir MHP’linin  “Yakışıksız ifade ve hakaretle” cevap verdiğini gören, duyan oldu mu? Kürşad Zorlu partisindeki seviyesiz ve hadsizleri kurtarmak için MHP üzerinden “Cambaza bak” oyunu oynamasın.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, “Ülke hayrına" vurgusuyla saygın bir çağrı yapmıştır. Bunu “Ülke hayrını” düşünen saygın insanların değerlendirmesinde ve yorumlamasında fayda vardır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *