Kamu binalarının tamamında yenilebilir enerji
Yakın zamanda Hazine ve Maliye Bakanı kamuda alınacak otomobillerde tercihin Togg olacağını ifade etti. Kamunun, hem tasarruf hem de cari açık yönetiminde samimiyetini ifade eden bu açıklama tüm vatandaşlara da örnek olmalıdır. Zira, söyleyen kişiye bakıldığında, hazinenin yani kasanın sahibi, tasarruf yapacağını, ve mümkün olduğunca yerliye harcayacağını söylüyor, bu önemlidir.
Hemen burada, cari açık konusunda ana sorumlunun enerji olduğunu hatırlamalıyız. O halde enerjide de hem tasarruf hem de yatırımlarda ve hammaddelerde yerli kaynak kullanımı gerekiyor. Bu nedenle hidrokarbonlar açısından da nükleer açısından da Türkiye'nin büyük bir arama ve yatırım döneminde olduğunu görüyoruz.
Benzer şekilde yenilenebilir enerjide de önemli adımlar atılıyor. Konuyu çok genişletmeden güneş enerjisine geleceğim. Mehmet Şimşek'in Togg üzerinde bahsettiği yöntem aynen burada da kullanılmalıdır. Kamu yabancı kaynaklara dayalı elektrik de tüketmemeli ve en büyük tüketici olarak kendi ihtiyacı ve ötesinde üretim için yatırımlarını yapmalıdır.
Türkiye'nin her yerinde birçok kamu binası mevcuttur. Mülki idare binaları, okullar, hastaneler ve diğerleri. Bunların tamamında kurulacak çatı, otopark ve benzeri güneş enerjisi yatırımları faaliyete geçmelidir. Hemen burada Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı'nın Dünya Bankası tarafından desteklenen Kamu ve Belediye Yenilenebilir Enerji Projesi'nden (KAYEP) bahsetmek lazım. Hatta bu başlıkta 9 ildeki sınırlı sayıda kamu tesisinde güneş enerjisi tesisi için danışmanlık hizmetleri alımı amacıyla bir ihaleye de çıkıldı.
Bu gerçekten heyecan verici bir proje ve bir an önce ülkenin tamamına yayılmalıdır. Bu hem iletim şebekesindeki yükü dengeleyecek, hem de tüm bölgelerimizde kayda değer bir yerel üretim sağlayacağından merkezi elektrik üretim tesislerindeki yükü azaltacaktır.
Avrupa Birliği ise Rusya Ukrayna savaşında Rusya bağımlılığının sonuçlarını gördüğünden bu konuda büyük bir adım atarak 2025'e kadar uygun tüm kamu binalarında güneş enerjisi üretimine başlamayı hedefledi. Elbette bunun bir de yerel üretim tarafı var. Çin'in ucuz sistem tedariğinin Avrupa'da bu alanda yeterli üretim altyapısının oluşmasını engellediğinin farkındalar ve Çin'e karşı anti-damping dahil bir dizi önlemi getiriyorlar. Yani hem yenilenebilir enerji diyorlar, hem de "AB malı" diyorlar.
Benzer şekilde, bu konuda ülkemizde başlayan adımlar için emin olmak istediğim konu, aynı Togg örneğindeki gibi bu elektrik üretim yatırımlarının yerli üretim ile kurulması olacaktır. Paneller, depolama ve iletim bileşenlerinin de yüksek yerlilik ile tesis edilmesi, hem bugün ülkemizin farklı bölgelerinde yapılan GES sistem bileşeni fabrikalarına büyük bir müşteri getirecek, hem de hükümetimiz bu konudaki samimiyetini aynı Togg'da olduğu üzere tüm vatandaşlara gösterecektir. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın bu yaklaşımı bakanlıkların tamamına bir ana politika olarak inmeli, yatırım onayları Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nın eliyle yerlilik kriteri ile beraber onaylanmalıdır. Kamu için, hem yenilenebilir, hem yerli.