22 Ekim 2024
weather
12°
Twitter
Facebook
Instagram

Türkçenin sorunları (2)

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Türkçenin sorunları (2)

Başka dilden bilmediğimiz bir zaman diliminde alıp Türkçeleştirdiğimiz kelimeleri yanlış söylüyor, hatta yazıyoruz. Bu yanlışlardan kurtulmak için kullandığımız sözcüğün doğru söyleyişini bilmemiz gerekir. Dilimizde karşılığı bulunan sözlerin Türkçesini kullanmak bu yanlışlardan kurtulmamızı sağlar. Dilimizde karşılığı olmayan kelimeleri de kullanırken Türkçede kabul görmüş ve yaygınlaşmış şekilleriyle kullanmalıyız:  

Tuvalet doğrusuyken tualet diyor ve yazıyoruz.

Herkes doğrusuyken herkez diyor ve yazıyoruz.

Âşık doğrusuyken aşık diye telaffuz ediyoruz.

Şâhâne doğrusuyken şâne diyoruz.

Rakip doğrusuyken râkip diyoruz.

Zafer doğrusuyken zâfer diyoruz…

Bakkal yerine bakkalcı, manav yerine manavcı deyip yanlış kullanırken Covid salgınından sonra kurye yerine kuryeci yanlış kullanımı da yaygınlaştı.

Telaffuza göre anlamı değişen kelimeleri cümle içindeki anlamına göre doğru kullanmıyoruz: Hal: Pazar yeri/hâl: durum, adet: tane/âdet: gelenek, kar: yağış şekli/kâr: kazanç, alem: bayrak/âlem: evren, vakıf: fayda amaçlı kuruluş/vâkıf: bir konuya hâkim kişi, hala: babanın kız kardeşi/hâlâ: henüz, şura: şu yer/ şûra: danışma kurulu…

Yabancı dillerin etkisinin artması, Türkçenin söz varlığını, söz dizimi özelliklerini olumsuz yönde etkiliyor. Divan Oteli demek dururken Hotel DivanMarmara Oteli demek dururken The Marmara demek, Türkçenin söz dizimi özelliklerini zorlamaktır. Son zamanlarda bir de çeviri yoluyla anlatım türü ortaya çıktı.

Nereden geldi, ne zaman dilimize girdi farkında bile değiliz ama argo konuşmanın farklılık olarak addedildiği bu günlerde, farklı anlamlar yüklediğimiz deyimler ve kelimeler oluşturduk. Bu hususu sosyal medya, reklamlar, televizyon dizileri, özellikle de özel kanallardaki diziler körükledi: Sazan yapmak, keklemek, jetonu düşmek, gaza getirmek, pas etmek, çıldır gelmek, kal gelmek, oha olmak, kirpilenmek, tiksinç, kuskunç, janjanlı, kımıl kımıl, canısı, şapşik, panpa vb.                  

Harflerimizin okunuşunu unuttuk mu? Türk alfabesindeki harflerin okunuşu 1 Kasım 1928’de belirlenmişti. Buna göre ünsüzler kendilerinden sonra gelen bir e ünlüsü ile seslendirileceklerdir. NTV “en ti vi”, HBB “eyç bi bi”, DVD  “di vi di”, IMF “ay em ef” vb. kısaltmalarını Türkçe okunuşlarıyla söylediğimizde cahilliğimize gülenler var! İnanın hiçbir İngiliz TRT’yi “te re te” diye telaffuz etmez. Biz niye kısaltmaları onlar gibi telaffuz ediyoruz? İngilizce konuşurken İngilizcesini, Türkçe konuşurken Türkçesini telaffuz edelim.

Az kelime ile konuşuyoruz. Kelime hazinemizi zenginleştirmek için çaba harcamıyoruz.  Sosyal medyadaki mesajlarda kullanılan kısaltmalar da az sözcükle anlaşmayı/anlaşamamayı körükledi:  Harika, süper, bravo deyip bitiriyoruz. Oysa bu kelimelerin yerine: çok güzel, çok iyi, fevkalade, görkemli, güzel, harikulade, iyi, keyifli, lezzetli, muhteşem, nefis, neşeli, olağanüstü de kullanabiliriz. Merhaba olmuş mrb, selam olmuş slm, Allah razı olsun olmuş aro, tamam olmuş tmm ya da ok, canım olmuş cnm…

En kötüsü dilin söz dizimi özelliklerinin yabancılaşması, yabancı eklerin dile girmesi, dilin mantığına aykırı kullanışların yaygınlaşmasıdır. Türkçede çokluk eki +lar, +ler varken, İngilizcedeki çokluk eki ’s’nin kullanılması, Türkçede +nın, +nin eki varken İngilizcedeki ’s ekinin kullanılması, son dönemlerde sık sık karşımıza çıkan vahim bir durumdur. Okuls, okul’s gibi.

Dili sadece bir iletişim aracı olarak değil kültürümüzün ve milli kimliğimizin bir sembolü olarak görmek gerekir. Dilin zarar görmesi kültürümüzün ve milli kimliğimizin de zarar görmesi anlamına gelir. Dil zarar gördüğünde millet hafızası da zarar görür.

                                                                                                                                                    (Devam edecek)

Yorumlar
A
Ahmet Güler 11 ay önce
Selamlar Dil ve Türkçe kelimelerin kullanılması hususundaki yazınız insallah bizlere rehber olur. Saygılarımla
BEĞENME
0
CEVAPLA
K
Korucu Tarık 9 ay önce
Filiz hocam emeğinize sağlık. Allah razı olsun. Sıfat durumundaki milli kelimesi şapkalı yazılır:millî kimliğimiz,millî eğitim...
BEĞENME
0
CEVAPLA
A
Ali İhsan SAĞLAM 7 ay önce
Güzel bilgiler için teşekkür ederim. Lakin, devletimiz sağ olsun, var olsun. Sesli harf üzerindeki şapkayı kaldırdı. Kar, Bala, Hadim ve diğerleri. Şimdi ise NTV kanalında biri çıktı anlatıyor. Cümlenin gelişinden nasıl okumamız gerektiğini. Devlet ve siyaset erbabı ile işin uzmanları uymazsa, vatandaş ne yapsın.
BEĞENME
0
CEVAPLA