Kaybetme sırası…
İstanbul onun her şey çok güzel olacak derken kollarını sıvamasına aldandı.
Verin mazbatamı diye ortalığı ayağa kaldırmasını hizmet aşkıyla yanıp tutuştuğuna yordu.
Oysaki onun sabırsızlığı başkaydı.
***
Oturduğu makamı ihtirasları uğruna ettiği mücadeleye aracı kıldı.
Bu nedenle de belediye başkanlığı süresi boyunca hiç hizmetle anılmadı.
Varsa yoksa Bay Kemal’le olan baba-evlat ilişkisi, CHP’deki emelleri ve Cumhurbaşkanlığı üzerindeki hesapları konuşuldu.
İmamoğlu’nun seyir defteri belediyecilik harici her şeyle doldu taştı.
***
Sorarım sizlere…
İstanbul’un belediye başkanı hakkında konuşulurken İstanbul’un adının dahi telaffuz edilmemesi tesadüf müydü?
Bir belediye başkanı hakkında konuşulurken onun sergilediği belediyeciliği es geçmek tuhaf bir durum değil miydi?
Bu tuhaflık İmamoğlu tarafından bilinçli seçilmiş bir yoldu.
Bizzat kendisi hizmetleri yerine başka konularla anılmak istedi.
***
Çünkü o işi, mesleği, kariyeri yerine sadece kendisinin konuşulduğu düzenin başarısızlıklarının üzerini kapatacağına inandı.
Bu nedenle İstanbul’un hizmet beklentisine “tatil bana yakışıyor” diye cevap verirken pişmiş kelle gibi sırıtmaktan geri durmadı.
İstanbul kar felaketiyle boğuşurken İngiliz büyükelçiyle balık yeme tercihinde bulunmaktan çekinmedi.
Her şey İmamoğlu’nun reklamı içindi.
O reklam kokan hareketleri büyük bir ustalıkla sergilerken yılları heba olan İstanbul kaybeden taraf oldu.
***
Şimdi kaybetme sırası İmamoğlu’na geldi.
Çapsızlık ve vizyonsuzlukta yazdığı tarihin bedelini ödeyeceği…
Belediyecilikten başka her mevzuya maydanoz olmanın sonuçlarıyla yüzleşeceği…
Siyasi ayak oyunlarına figüran olmaktan ibaret olan hayat anlayışının hesabını vereceği güne az kaldı.
***
O gün geldiğinde bir tek İstanbul garabetten kurtulmayacak, Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Eskişehir, Hatay, İzmir, Mersin, Muğla, Tekirdağ ve diğerleri…
Milletin kendilerine verdiği yönetme yetkisini har vurup harman savurmakla geçirerek hizmetsizlikte yarışan tüm belediyeler CHP zihniyetinden kurtulacak…
İşte asıl o zaman her şey çok güzel olacak…