İhanet koşusu…
Aslına bakarsanız Özgür Özel, CHP’de seçimlerin hemen ardından estirilen değişim rüzgârında başı çeken isimlerden biri değildi.
Bilakis sürecin başında Bay Kemal’in karşısında değil, yanındaydı.
Kopan fırtınada Bay Kemal’in yanında mevzilendiğini onun istifasını isteyenleri Cumhur İttifakı trolü olmakla suçlayarak gösterdi.
***
Ne olduysa Ekrem İmamoğlu’nun yeniden İBB Başkanı olmak istediğini duyurması sonrası oldu.
Bu duyurunun hemen ardından genel başkan adayı olduğunu açıkladı.
İkilinin birlikte verdikleri görüntü Özgür Özel’in “tavşan” aday, “emanetçi” aday gibi çeşitli sıfatlarla anılmasına neden oldu.
***
Bu sıfatlar Özgür Özel için yolun başıydı.
Genel başkan seçildikten sonra yola çıkarken yaptıkları da onun yeni sıfatlarla anılmasını sağladı.
Mesela parti yönetimine Ekrem İmamoğlu’na yakın isimleri doldurarak yönetimi altında iplerin onun elinde olacağına dair emare göstermesi ve partiden ihraç edilenlerin geri dönüşü konusunu kendinden önceki genel başkana sorması gerektiğini ifade etmesi ile kimin gölgesinde hareket edeceğini tam olarak ortaya koymasa da “kukla” genel başkan sıfatının hakkını vereceğini ispatladı.
***
Terörist Demirtaş’a selam çaktı, PKK hayranı Türk düşmanının elini öptü, terör örgütüne yardım ve yataklığının önüne geçen kayyumlara karşı çıktı.
Bir tek teröre bakış konusunda milim sapma göstermesiyle değil, her konuda Bay Kemal’in izinde yürüyeceğinin anlaşılması “muadil” genel başkan olacağını gözler önüne serdi.
***
Ve en son…
Şehit cenazesinden çıktı, koşarak PKK’nın siyasi uzantısı partiyi ziyaret etti.
Onun bu davranışı sonrası PKK’nın siyasi uzantısının yetkililerinin ona CHP’nin “eş başkanı” diyesi geldi.
***
Seçilmeden önce ve seçildikten sonra yaptıklarıyla “her şey” oldu.
Bir tek partisine “lider” olamadı.
Kim bilir, belki de nefesi ihanetten ihanete koşmaya yetti, liderlik için dermanı kalmadı.