Kaos değirmeni...
KAOS DEĞİRMENİ…
14 Mayıs seçimlerinin öncesinde de benzer bir tablo vardı.
Türkiye’yi karıştırmak isteyen karanlık eller harekete geçmişti.
Huzur ortamımızı bozmak isteyen ajan provokatörler dört bir koldan her yolu denedi.
Televizyon ekranlarından, gazete köşelerinden, sosyal medyadan, ellerine geçirdikleri her alandan Türk milletini tuzağa çekmek için el ovuşturdu.
***
Bugün de dünün aynısı…
Devreye giren maşalar siyasi gündemi karıştırarak kaos iklimi yaratmak istiyor.
Şeyh Sait, Tuzla Piyale Okulu, terör saldırıları, futbola giren siyaset, Atatürk, hilafet ve şeriat tartışmaları…
Hiçbiri tesadüf olarak çıkartılmıyor.
***
Atatürk hassasiyeti olanın nabzına ayrı, din hassasiyeti olanın nabzına ayrı şerbet boşuna verilmiyor.
Son bir aydır gündeme sokulmaya çalışılan ne kadar sistemli tartışma varsa hepsinin hedefi belli…
Birileri kutuplaşalım, ayrışalım istiyor.
Bir düşünün, son bir aydır yürütülen sistemli tartışmaların varmak istediği noktada Türk milletinin yararına bir durum varsa PKK’lı veya FETÖ’cü olduğu bilinen tetikçiler neden sürekli “Gezi loading” çağrısı yapıyor?
***
Birileri öncelikle muhalefetin elinde olan belediyelerin beceriksizliklerinin konuşulmasını istemiyor.
Tek amaç bu değil tabi ki…
En önemlisi aynı birileri ülkemizin güçlenen elini zayıflatmak istiyor.
İç gündemi karışık bir Türkiye’nin İsrail’in Gazze vahşetinin önünde duramayacağı, sınırlarının içinde ve dışındaki terörle mücadelesinin sekteye uğrayacağı, Türk birliği hedefinden sapacağı düşünülüyor.
***
Türkiye’ye tehlikeli bir operasyon çekiliyor.
Bütün tuşlara basılıyor, kutuplaşma, kamplaşma körükleniyor.
Tüm bunlar olurken muhalefetten kimileri ellerindeki belediyelerin çapsızlıkları ve vizyonsuzlukları konuşulmasın diye kaos değirmenine su taşıyor, kimi de çıkan kargaşayı fırsata çevirip iki belediye fazla kazanmak uğruna kafasını kuma gömüyor.
Kim ne derse desin ne yaparsa yapsın, çakalın hükmü kurt ayağa kalkana kadardır…