CHP masalı…
Karabağ’ın işgalden kurtarılması için çaba gösterilir…
Onlar Ermeni safında yer alır.
Sınırlarımızın hemen dibinde kurulmak istenen terör devleti hayaline son vermek için adımlar atılır…
Onlar teröristlerin leş haline getirilip PKK’nın belinin kırılmasının karşısında durur.
***
Adına “demokrasi” denir…
Sırtını terör örgütüne yaslayan, terörist başının heykelini dikme hayalini kuran PKK’nın siyasi uzantısıyla ittifak kurulur.
Adına “özgürlük” denir…
Hapisteki FETÖ’cülerin affı bile savunulur.
***
TOOG’a kulp takılır…
Kaan’dan rahatsız olunur…
İHA ve SİHA’lar karalanır…
Ne bu hal diye sorsan, hükümetin karşısındayız yalanının ardına sığınılır, böylece Türkiye’nin karşısında oldukları gerçeğinin gizlendiği sanılır.
***
Sayıları az da olsa Atatürk’ün partisini ne hale getirdiler diye dertlenenler olur.
Fakat onlar bu durumu hiç umursamazlar.
İç politika, ekonomi, dış politika fark etmeksizin her alanda kırılma yaşarlar.
Kurucu ilkelerden fersah fersah uzaklaşıldığını kanıtlamak adına partideki tüm kurmaylar birbirleriyle yarışırlar.
***
Cumhuriyet Halk Partisi’nde kim hangi adımı atacaksa yeminli Türk düşmanlarının ellerine tutuşturduğu talimat listesine göre atar.
Verilen ev ödevlerine harfiyen uyulur.
CHP’nin vazgeçilmez önceliği budur.
Bu nedenle şikayetçi olunan meselelere dair bir çözüm önerisi üretilmez, her şey söylenir ama Türk milletinin menfaatine olan bir çift söz ağızlarından çıkmaz.
***
Mavi Vatan için “masal” benzetmesinde bulunmalarının nedeni budur.
Üstelik CHP’li Namık Tan yalnız değildir.
Bugünkü CHP tepeden tırnağa Türk düşmanlarının yalanlarına sarılan bir güruh tarafından işgal altındadır.
Kılavuzu karga olan CHP yönetimi, Türk düşmanlarının yalanlarına sarılmanın kendilerini iktidara taşıyacağı masalına inanır.