Terörle mücadeleye dair mutabakat zaptı
Geride bıraktığımız gün Türkiye ve Irak arasında askeri ve güvenlik iş birliği ile terörle mücadeleye dair mutabakat zaptı imzalandı. Esasında bu konu 14 Mart 2024 tarihinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'ın katılımıyla Irak’ın başkenti Bağdat’ta düzenlenen “Türkiye-Irak Güvenlik Mekanizması Görüşmesi” kapsamında ele alınmış ve PKK’nın yasaklı örgüt ilan edilerek PKK ile ortak mücadele konusunda mutabık kalınmıştı.
Bilindiği üzere mevcut koşullar altında Ortadoğu coğrafyası bazı küresel çevreler tarafından özellikle de terör örgütleri üzerinden kaotik bir iklimde tutulmak istenmekte, mevcut krizlerin derinliği artırılmaya çalışılmakta ve bölgesel bir savaşın tetiklenmesi adına politikalar yürütülmektedir. Ortadoğu’da vasat bulan gelişmeler sadece bölgesel değil küresel anlamda da yansımaları olabilecek etkilere sahiptir. Ortadoğu’nun huzuru tüm insanlığın huzurudur. Tüm insanlığın huzurunun bozulduğu, küresel dengelerin kaybolduğu, yeni bir dünya savaşına yönelik pek çok ülkenin hazırlık içerisine girdiği bir dönemde bölgesel güvenlik işbirlikleri ile insanı temel alan barış ve huzuru önceleyen politikaların uygulanması elzem hale gelmiştir. Böylesi bir gündem içerisinde Türkiye ve Irak arasında imzalanan mutabakat zaptı Ortadoğu’nun huzurunun tesisi açısından önemli adımlardan birisi olmuştur.
İsrail’in Filistin’de sürdürdüğü soykırımın perde arkasındaki gerekçelerinden birisinin de ABD öncülüğünde ortaya atılan IMEC (Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru) projesinin hayata geçirilebilmesidir. Tamamen reaksiyonel bir yaklaşım ve altı boş biçimde öne sürülen söz konusu projenin uygulanabilir hale gelmesi için diğer ekonomik koridor projelerinin güvenlik gerekçeleri ile askıya alınması gerekmektedir. İşte bu sebeptendir ki ABD’nin de desteği ile İsrail soykırımı her geçen gün şiddetini artırırken aynı çevreler Ortadoğu genelinde yeni bir gündem oluşturma çabasına da girişmişlerdir. Bir yandan Ortadoğu’yu çatışma sahası haline getirmek isteyen çevreler diğer yandan hem bölgenin huzuruna hem de Türkiye’nin milli güvenliğine doğrudan tehdit oluşturan terör örgütleri ile çarpık ilişkilerini sürdürmeye de devam etmektedir. Hem küresel ekonomiye hem de bölge ekonomisiyle beraber huzur ve barışa katkı sağlayacak olan “Kalkınma Yolu” projesi aynı çevrelerin çarpık zihniyeti ile engellenmeye çalışılmaktadır.
“Kalkınma Yolu” projesinin hayat geçirilmesi ve Ortadoğu’nun huzura kavuşması noktasında bölgenin terörden temizlenmesi olmazsa olmaz konu başlıkları arasındadır. Türkiye ve Irak’ın terörle mücadele konusunda imzaladığı mutabakat zaptı Irak’ın da bu anlamdaki kararlılığını ortaya koymuştur.