Kibir abidesi…

Güncel siyasete dolgu malzemesi olmanın haricinde hiçbir konuda başarılı olamadı.

Göreve gelmeden önce yüzlerce söz verdi.

Görev süresi boyunca tek bir vaadini bile gerçekleştirmedi.

*** 

Her şey çok güzel olacak yalanını dolaşıma soktu.

Sonra kendi siyasi ikbalinin peşinde koşmaktan başka bir şey yapmadı.

Belediyecilikten başka her mevzuya maydanoz olmanın neticesinde vizyonsuzlukta tarih yazdı.

***

Bir gün CHP’ye genel başkan olacağı konuşuldu.

Başka bir gün cumhurbaşkanı adaylığı dillendirildi.

O bu iddialara istemem yan cebime koy tavrıyla yaklaştı.

Tüm enerjisini sadece kendini pazarlamak için harcadı.

***

Konuşuldukça böbürlendi.

Dillendirildikçe kibirlendi.

İBB Başkanı sıfatını taşıdığı her günü hayalden hayale savrularak geçirdi.

Ve artık İstanbul’a tek bir çivi dahi çakmadan tekrar seçilmiş olmaktan aldığı güce yaslanıp kafa tutmaya başladı. 

2 yıl 7 ay 15 gün hapis ile 5 yıl siyasi yasak cezası aldığı istinafta bekleyen davası hakkında “İstinaf benim hakkımda ceza versin, bu iktidar Yargıtay’ın karar gününü göremez. Bu millet ayağa kalkar” dedi.

***

Ekrem İmamoğlu’nun suçu vardır yoktur, orası yargının işidir.

Bu nedenle istinaftaki dosyayı bir kenara bırakıp sorulan…

Yargıya parmak sallayan bu söylemlerinin hukuki yaptırım gerektirip gerektirmediği, milleti meydanlara çağırıp, ayaklanmaya davetiye çıkarmanın bir karşılığının olup olmadığı da yargının konusudur.

***

Bizim gördüğümüz, Ekrem İmamoğlu’nun çizgisini beğendiğini söylediği terörist Demirtaş’ın izinden yürümeye başladığıdır.

Hatırlayın, o da bir ara böyle kibir abidesi kesilmiş, hukuk tanımaz tavırlarla konuşmuş, aklınca devlete meydan okumuştu.

Sonrası herkesin malumu olduğu üzere güvendiği dağlara kar yağmıştı.

Bay Ego’nun da böyle giderse benzer sonuçlarla yüzleşmesi yakındır.