04 Ekim 2024
weather
21°
Twitter
Facebook
Instagram

Birleşmiş Milletler…

YAYINLAMA:
Birleşmiş Milletler…

Her zirvesinde hep aynı dilek ve temennilerde bulunuldu.

İnsan haklarına değinildi.

Uluslararası hukukun üstünlüğünden bahsedildi.

Dünya barışının altı çizildi.

Peki, hangi zirvede dilin söylediğini kulaklar duydu?

***

Dünyada artan açlık, derinleşen krizler, başını alıp giden çatışmalar dilin söylediğini kulakların duymadığını gösterdi.

Kendi söylediklerine kendileri dahi inanmayanlar tüm olayları kılını bile kıpırdatmadan izledi.

Onlar için her şey sayılardan ibaretti.

Şurada şu kadar çocuk öldü, buradan bu kadar insan göç etti.

Anca çetele tutulup, raporlar hazırlandı.

Her ölüm daha çok silah satışı demekti.

***

İşte en yakın örnek, Gazze…

Siyonist vandallığı insana dair ne varsa yok etmek arzusunda olduğunu her anlamda ortaya koymuş ve harekete geçmişken onları durdurmak adına ne yapıldı?

Sözde medeni dünyanın terörü görmezden gelişi ve İsrail’in işlediği soykırım suçuna sessiz kalışı, barışın ve güvenliğin tesisi amacıyla kurulan Birleşmiş Milletler gibi kurumların bizzat kendisinin dünyayı ateşe verecek yangına odun taşıdığını göstermedi mi?

***

Birleşmiş Milletler isimli kurumun işlevsizliği takılan insan hakları maskesini düşürdü.

Kandan beslenenlerin dünya barışı makyajını döktü.

Uluslararası hukukun müsvedde bir kağıttan ibaret olduğunu ortaya koydu.

***

Tüm üyelerin aldığı ortak kararların bile önemi olmayan bir kurumun göstereceği iradenin anlamı olacağından kim bahsedebilir?

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda alınan bir kararın, aralarında ABD, Çin, Fransa, Rusya ve İngiltere’nin bulunduğu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi beş üyesinden biri tarafından veto edilip hayata geçirilemediği müddetçe kimse bundan bahsedemez.

Birleşmiş Milletler’in öncelikle bu yaman çelişkiyi ortadan kaldırması gerekiyor.

Tarihe adlarını işlevsiz milletler olarak kazımak istemiyorlarsa tabii…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *