Anket Hokkabazlığı…
Sabah erken kalkan belediye başkanının Cumhurbaşkanı adayı olduğunu açıkladığı CHP’de, parti içi karışıklığı artıracak yeni adımlar hız kesmeden atılmaya devam ediyor.
Kimin Cumhurbaşkanı adayı olacağına dair yürütülen savaşa anket şirketlerinin katılımı sağlanıyor.
Bir bakıma huylu huyundan vazgeçmeyeceğini gösteriyor.
***
Hatırlanacağı üzere…
Altılı masa günlerinde de parti içinde herkes birbirini hedef alıyordu.
Açıktan veya gizliden herkes birbirinin kuyusunu kazıyordu.
***
Anket hokkabazlığı o günlerin vazgeçilmeziydi.
Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ne zaman gündeme gelse hemen ertesi gün bir anket servis ediliyordu.
Yüzde 60’lara varan oy oranı ile Kılıçdaroğlu’nun kazanacağı öne sürülse de yayınlanan anketler bununla sınırlı kalmıyordu.
***
Bir gün Ekrem İmamoğlu’nun, ertesi gün Mansur Yavaş’ın ismi öne çıkarılıyordu.
Bir gün Kılıçdaroğlu Erdoğan’ı geçiyordu, diğer gün İmamoğlu, başka bir gün Yavaş Erdoğan’ı geride bırakıyordu.
Aç tavukların kendini darı ambarında sandığı gerçeği ise seçim sonuçlarıyla ortaya konuyordu.
***
Günümüzde de dünün aynısı hayaller kuruluyor.
Cumhurbaşkanı adayı olmak adına yanıp tutuşan iki belediye başkanı hakkında direkt “Yavaş mı, İmamoğlu’mu aday olsun” sorusu sorulmasa bile ikiliyi karşı karşıya getiren sorularla taraflar arasında savaş kızıştırılıyor.
Örnek mi?
***
Mesela ismi bilmen ne anket şirketi “Türkiye’de en beğendiğiniz siyasetçi kim” diye soruyor.
Mansur Yavaş’ın birinci çıktığı ankette, İmamoğlu anca üçüncü sırada yer alıyor.
Birbirleri arasında sadece hizmetsizlikte yarışabilecek isimler tam tersi konular üzerinden gündeme getiriliyor.
***
Yavaş’ın önde çıktığı anket sonrası ise İmamoğlu’nun önde çıktığı bir anket eli kulağında bekliyor.
Çünkü bu ikili arasındaki ateşi bizzat kendileri harlıyor.
CHP içinde kimse paralı anketlere takıldıkları sürece daha çok seçim kaybedeceklerini göremiyor.
***
Sözün kısası, anket şirketlerinin kasasını kim gerektiği kadar dolduruyorsa onun ismi öne alınıyor.
Sözüm ona Türkiye’nin nabzını tutan anket şirketleri ve onları kullananlar açısından aradan geçen onca zamanda değişen bir şey olmuyor.
Yine parayı basanın ismi öne çıkarılıyor, dünün aynısı al gülüm ver gülüm tiyatrosu hız kesmeden sergileniyor.