20 Ekim 2024
weather
11°
Twitter
Facebook
Instagram

İsrailciler ve Deccal dizileri

YAYINLAMA:
İsrailciler ve Deccal dizileri

Şimdi de İsrail Türkiye’ye saldırmaz diyorlar… Çok küçük diyorlar, mini minnacık, küçümencik diyorlar…

 “Sosyal madde” zemininde üfürüyorlar…

Ne Batının Türk-İslam Düşmanlığından ne de Siyonist Vahşetinden haberdarlar!

***

Yüzyıl önce de topraklarımızın büyük bölümünü el kadar Yunanlılar işgal etmişti.

***        

2. Dünya Savaşında Nazi Almanyasının toplam nüfusu sadece 86 Milyon kadardı…

Saldırdığı ve karşısına aldığı ülkelerin toplam nüfusu ise 1 Milyar 150 Bin’di…

Azgınlık ve vahşette sınır tanımayan soykırımcı Naziler o nüfuslarıyla;

Eylül 1939’da Polonya’ya, Nisan 1940’da Danimarka’ya, Nisan 1940’da Norveç’e, Mayıs 1940’da Belçika’ya, Mayıs 1940’da Hollanda’ya, Mayıs 1940’da Lüksemburg’a, Mayıs 1940’da Fransa’ya, Nisan 1941’de Yugoslavya’ya ve Nisan 1941’de de Yunanistan’a saldırdı. Hepsini de bozguna uğrattı.

SSCB’ye saldırdı el kadar Almanya, İngiltere ve ABD ile de savaştı.

Evet, bir tek Almanya, hem de nüfusu saldırdığı ülkelerin onda biri kadar olmayan Almanya yaptı bunları! 85 Milyon insan öldü. Yahudiler Soykırıma uğradı. Atom Bombasının atılmasına sebep oldu. 

PARİS GECELERİ: SAVAŞMA SÖĞÜŞ

En şaşırtıcısı da Fransa’nın bozguna uğraması oldu. 

Fransızların Vahşi Nazi ordularını karşılayacak savunma mevzii Maginot Hattı, geçtiğimiz yüzyıldan kalma eski tabya-siperlerden, toplardan ve makineli tüfeklerden oluşuyordu. Fransız ordusu modern silahları yoktu!

“Fransız İç Cephesi” yani halk ise, Paris Gecelerinde dans ve cazbanda dalmış, savaşmayalım hep birlikte söğüş yiyelim derdine düşmüştü.

Cephe gerisi böyle olunca Fransız radyolarında yayınlanan “Solcu-Enternasyonalist Kardeşlik Şarkıları” Cephedeki askerleri de etkilemiş, ordunun psikolojisini bozmuştu.

Sonunda da tabya ve siperlerde Almanları bekleyen psikolojisi bozuk Fransız Askerleri Nazi uçaklarının ve tanklarının altında kaldı. Majino Hattı çöktü. Almanlar da Paris Gecelerine aktı tabii, hep birlikte Fransız Söğüşü yediler…

*** 

İsrail tek başına bize saldıramaz evet! Çapı da değildir, haddi de… 

Peki ya mevcut “haçlı-siyonist ittifakı” söz konusu olursa, o zaman ne yapacağız?

Öyleyse Aldülhak Molla’nın dediği yerde olacağız…

“Bu mesel ile bulur cümle düvel fevz-ü felâh; 

Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salâh.”

 

DEVLET BEY ve İÇ CEPHE

Sömürgenler dünyayı yeniden şekilleniyor. 

Bu gerçek, Kovid Salgını(!) döneminde ortaya çıktı. Daha o dönemde “Bundan sonra dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” demişti Bilge Liderimiz… 

O sebeple Cumhur İttifakı Milli Savunmamıza son derece büyük önem verdi. Sayın Bahçeli Milli mukavemetimizi yani “İç Cephemiz” in güçlendirilmesi adına önemli adımlar atmaya başladı… 

Türklüğün mütemmim cüzü ve asli unsurları olan Alevi kardeşlerimizle kopmayacak olan bağlarımızı daha da kuvvetlendirdi. Kürt kardeşlerimiz ile PKK arasına aşılamayacak setler çekti.

Ne anlıyorlar?

“Çözüm geliyor, açılım oluyor, seçim yatırımı yapıyor” diye geveliyorlar… Yani anlamıyorlar!

İÇ CEPHE VE TV DİZİLERİ

Tek gözlü olması sebebiyle Televizyon için “Deccal Kıvamında” demiştik. 

Şaşırtmıyor. 

Milyonlarca insan tapınma merasiminde sanki… Öyle büyülenmiş gibi bakıyor ekrana!

Dünya bu haldeyken, her saniye bebekler, kadınlar ve çaresiz insanlar katledilirken TV dizlerimiz “köy yanar yosma saçını tarar” seviyesinde…

Ve bu durum engellenmiyor. Neden, dizi endüstrisinin mali gücü sebebiyle mi?

AİLE TÜRK’ÜN KALESİDİR

Konuları, içeriği, sahneleri, kostümleri, hikâyeleri, konuşmaları ve tüm yapılarıyla kalemizi, yani ailemizi yani milletimizi hedef alan bu dizilerle nereye gidebiliriz!?

Neden dizlerde “iyi, doğru, güzel, ahlaklı, kıymetli ve erdemli” olan sunulmuyor da, “yanlış, ahlaksız, değersiz ve çirkin” konular milletimizin huzuruna çıkarılıyor? Neden?

Her birinde Şiddet, Ahlaksızlık, Sosyal Çürüme ve Yozlaşmanın işlendiği bu dizilerle hangi değerimizi ayakta tutabiliriz?

Dekolte ve teşhirin; şiddet ve çürümenin; çeteleşme ve suç işlemenin moda haline gelmesinde TV dizileri azmettirici değil de nedir?

Daha “Sosyal Madde” platformlarında içerik denilen videoları hesaba katmadık bile… 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *