Çözüm ve açilim süreci yok, terörle mücadele var!

Abdullah Öcalan terör örgütü PKK’nın kurucusu olan bir teröristbaşı, DEM ise kendilerinden önceki HEP, ÖZDEP, DEP, HADEP, DTP, BDP, HDP, Yeşil Sol gibi terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısıdır. Bunun başka adı ve tarifi de yok. Teröristbaşı Öcalan 26 yıldır İmralı’da yatıyor. Fakat onun kurduğu terör örgütü PKK da aralıksız terör faaliyetlerini sürdürüyor. DEM ise kendilerinden önceki partiler gibi her eylemi ve söylemiyle terör örgütü PKK’ya aralıksız hizmet ediyor.

Teröristbaşı Öcalan ve siyasi aparat DEM’e yapılan çağrı muhatabı oldukları terör olaylarını yüzleşerek bitirmeleri yönündedir.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, birbirine yapışık olan DEM ve teröristbaşı Öcalan’a “Teröre cephe alın, Türkiye partisi olun” ve “Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykır”  çağrısının sınırları, muhatap oldukları “terör meselesiyle” sınırlıdır. MHP Lideri Devlet Bahçeli “Teröre cephe alın” çağrısıyla beraber DEM’in teröre siyasi aparatlık yaptığını ve onun “Önderimiz Apo” ilişkisini de Türkiye’de bir kez daha tescillemiştir. Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde kurulan 6’lı masanın bu özellikleri olan partilerle işbirliği ve ittifak yaptığı ve Özgür Özel tarafından “Teröre cephe alın” demeksizin bunun halen sürdürüldüğü de böylelikle yine hafızalara kazınmıştır.

CHP ve 6’lı masada CHP’nin kuyruğu olanlar “Terörü bitirme” çağrıları yapıldığı günden bu yana adeta ciyaklamaktadır. Teröre yardım ve yataklık yapanlarla işbirliği, ittifak yaparlarken ciyaklamayan bunlar, DEM’li ortaklarına  “Teröre cephe alın, Türkiye partisi olun” dendiğinde nedense çok büyük rahatsızlık duydu. Çok tuhaf değil mi? DEM o gün “Önderimiz Apo” demiyordu da şimdi mi “Önderimiz Apo” diyor?

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısı “Terörü bitirme” konsepti içinde bir adımdır. İlk günden itibaren söylediklerini, en son yaptığı açıklamadaki “Silahlar ya gömülecek ya da silah tutanlar gömülecektir. Yurt içinde ve yurt dışında elinde silahla gezen hiçbir caniye ve terör örgütüne müsamaha yoktur.” sözleriyle bir kez daha tekrarlamıştır. Türkiye’de ve bölgede terörü bitirmek için çok cepheli mücadele verilirken, Türkiye’nin güvenliğini ve huzurunu bozmak için silah kullanmakta ve terör örgütlerine yardım ve yataklıkta ısrar eden kim varsa bu çağrılara uymadığı vakitte asla gözünün yaşına bakılmamalıdır.

Türkiye’nin en temel meselesi terör meselesidir. Bunun adı asla sapkın CHP’nin dediği gibi “Kürt sorunu” değildir. Kaldı ki terör örgütü PKK Kürtlerin temsilcisi değil ki meselenin adı “Kürt Sorunu” olsun… Türkiye’deki terör meselesi ortadan kaldırılınca Türk/Kürt arasına emperyalizm odaklı sokulan etnik fitneler de son bulacaktır.

Hiç kimse bu meseleyi sündürmemeli, içini hedefi dışında doldurmamalı, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerini sarsacak umut tacirliğine girmemelidir.

Terörü yaratan ve uygulayan kanlı çark bellidir. Bu çağrılar, kanlı çarkın kırılması ve terör meselesinin ana kaynağında yani bataklığın kurutulması adınadır.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin son yazılı açıklaması içindeki “Manasız kuşkulara, maksatlı kurcalamalara ve mesnetsiz kuruntulara yer yoktur. Ortada yeni bir çözüm veya açılım diye bir süreç hiç yoktur. Olan ve olması gereken milli beka ve gelecek adına muhataplarının aktif, önşartsız, hesapsız, hilesiz, güven veren ve hasbi şekilde devreye girmesidir.” açıklaması da tüm netliğiyle ortadadır.

Terörle kararlı ve tavizsiz mücadele eden Cumhur ittifakı son çağrılarını yapıyor, çağrılarını yaparken de terörle mücadeleden bir saniye bile geri adım atmıyor. Bunu çok iyi idrak etmek lazım. İdrak edenler, bu sürece dair canhıraş şekilde fitne yayanların tuzağına düşmemiş olur.

Sağduyu sahibi Kürt kökenli her vatandaşımız MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin hedefini, amacını çok iyi anlamıştır. Terörü bitirme, Türk/Kürt kardeşliğinin temelini güçlendirme çağrıları özellikle Güneydoğu bölgesinde büyük bir sevinçle karşılanmış ve güven yaratmıştır. Bölgedeki aşiretler, kanaat önderleri, siyasiler, muhtarlar, dernekler, yazarlar, sanatçılar, sporcular MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi makamında ziyaret ederek yahut ona telefonla ulaşarak teşekkürlerini ve “Allah sizden razı olsun”duygularını iletmişlerdir.

Türk milletini maddi ve manevi büyük zararlara uğratan terör bitirildiğinde Türkiye daha güçlü hale gelecektir. Terörü yok etmeye harcadığımız enerji, zaman ve ülke bütçesi direkt Türkiye’nin kalkınmasına harcanacaktır. Dünyada Türkiye gibi terörle mücadele eden başka bir ülke yok. Yıllardır kendi toprakları üzerinde bu mücadeleyi gerçekleştiği gibi, özellikle 2016 yılından itibaren Irak ve Suriye üzerinde aralıksız bu mücadeleyi sürdürmektedir? Türkiye’den başka böyle bir ülke gösterecek olan var mı?

“Milli Savunma Teknolojisini” üretme noktasında daha bağımsız, daha milli ve yerli haline geldiği düşünüldüğünde, Türkiye’nin terörle mücadelede tüketen değil de, bu üretkenliğini her alana yaydığını ve ülke bütçesini koruduğunu ve üzerine koyduğunu düşensenize… Türkiye’nin çağlar üzerine sıçraması hayal değildir.

Terör bitmiyor mu? 

Terör ülkemizi, insanlarımızı yine mi tehdit ediyor? 

Elbette yapılacak başka bir şey yok, son teröristin beyni dağıtılmış, vücudu paramparça edilmiş leşini alana kadar o mücadele sürecektir.

Terörü yaratanlar ve destekleyenler, ortada tek bir paradigma vardır. O da terörün ülkemizde ve bölgemizde bitirilmesidir.

Ne diyor Türk milliyetçiliğinin ve Ülkücü Hareketin Lideri: “Silahlar ya gömülecek ya da silah tutanlar gömülecektir.

Suriye’deki terör örgütü PKK’nın kolu YPG hazır ol… Silahları bırakmıyorsan GÖMÜLECEKSİN!