Kurt kapanına düşen bebek katili çete
Türkiye, İstanbul’daki hastanelerde yaşanan büyük insanlık skandalıyla sarsıldı. Hastanelerde kurdukları sistemli bir ağ ile yeni doğan bebekler üzerinden şişirdikleri faturalar ile devleti dolandıran ve bunun için bebekleri ölüme terk eden ‘Yenidoğan Çetesi’nin varlığının ortaya çıkması ile kendi aralarındaki dehşet nitelikli diyaloglar vicdan, merhamet sahibi tüm insanları gerçekten derinden yaralamıştır.
Çete üyeleri arasında geçen şu diyaloga bakar mısınız?
“Bırak bebek ölsün ki rahat şikayet edek"
“Öldü mü gerçekten? Ellemeyin, bilgi de vermeyin, orada dursun"
"Ölecek zaten çocuk",
"Gelmezseniz fişini çekeceğim"
"Bebek gözümün önünde öldü ya"
"Hiçbir şey yapmamışlar, ölsün demişler"
"Yav, öldüreceğim de öldürsem de bir dert biliyorsun yani"
"Mehtap çocuğu öldür elli satürasyonlu çocuk mu olur?"
Ya ex oluyosa şu Dursun çıkmadan ex olsun ...
Bunun gibi daha neler var neler. İnanın insanın kanı donuyor. Para için bebek öldürecek kadar bu alçaklığı yapanlar, emin olun o hastanelerde daha neler yapmıştır. Bu hastanelerde ölen herkesin durumu artık şüphelidir. Çok geniş ve derin bir araştırma yapılmalıdır.
Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'in kararlı bir soruşturma yürütmesi bu çeteyi ortaya çıkardığı gibi, bu davanın gerçekten çok derinleştirilmesi gerekmektedir.
Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'in “Kurt kapanına girerek kucağımıza düşen şahıslar, Türk adaletinin elindedir. 2400 yıllık Türk devlet geleneğine kafa tutanlar, pişman olacaklar ve bizimle hiç tanışmamış olmayı dileyeceklerdir. Bana destek sunanlar ve sunmayanlar daima hafızamda olacaktır.” şeklinde gösterdiği kararlılık, ona sağlanacak destekle birlikte güçlendirilmelidir.
Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin makam odasında kendisini “Benimle bir kare fotoğraf çektir, sayfanda yayınla. O zaman sana kimse dokunamaz” şeklinde tehdit eden Yenidoğan çetesine tetikçilik yapan Mustafa Kemal Zengin denen soytarıyı kafası yerde iki büklüm halde önünden geçirtmesi ve çeteyi bu tehditlere rağmen çökertme iradesini göstermesi Türk devletinde olması gerekendir. Bu savcı tarafından sergilenen görev ahlakı yargıdaki herkese örnek olmalıdır.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Bozkurt duruşlu Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’le ilgili söylediği “MHP’yi karalayan, Ülkücüleri kötüleyen şerefsiz bir suçlunun tehditleri karşısında üstlendiği görevin itibarını sabır, sebat ve cesaretle koruyan Cumhuriyet Savcımız Yavuz Engin’i gönülden kutluyor, tertemiz alnından öpüyor, Allah sayılarını artırsın diyorum.
Unutulmasın ki, kurt inine giren çakalın akıbeti parçalanmaktır.
Önsözü çakal söylese de, son söz her zaman bozkurdun olacaktır.” şeklindeki sözlerde bu olayın örnek olmasını işaret etmektedir.
Yenidoğan çetesi içinde yer alan, bebek ölümlerinde kanlı elleri olan kim varsa doğduğuna pişman edilmelidir.
Çünkü ortada büyük bir vahşet ve dehşet var. Bebek öldürerek para kazanmaya çalışan bu çete şerefsizliğin, namussuzluğun, alçaklığın zirvesine çıkmıştır.
Bunlara öyle kolay kolay kurtulacağı hukuki ceza verilmemeli, suçu olan herkese ağırlaştırılmış müebbet cezası verilmelidir.
Bu toplumun ahlakını, vicdanını, merhametini sorgulatan ‘Yenidoğan Çetesi’ ibretlik bir ceza almalı ki, bir daha hiç kimse bu toplumun değer yargılarını bozacak adım atamamalıdır. Aksi taktirde bu gibi olaylar cezasız kalır, caydırıcı cezalara muhatap edilmezse hem cazip hem öğretici örnek olmayı sürdürür.
Bebeklerin ölümü üzerine fatura şişirerek para kazanmayı düşünen ve uygulayanları, bu toplum içinde barındırmış olmamız hepimizin utancı olmalıdır. Keşke bu günleri görmeseydik, keşke bu dehşet olayları yaşamasaydık.