Kandil kıvranıyor da size ne oldu beyler?

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, bugüne kadar hiçbir adımında siyasi menfaati önceleyen lider olmamıştır. Her daim “Önce ülkem ve milletim, Sonra partim ve ben!” anlayışıyla hareket etmiştir. Türk milletinin düşmanları karşısında tavizsiz, kararlı olduğu gibi ülke içinde de toplumsal meselelerin çözümünde hep öncü kuvvet olmuştur.

1980 öncesinden miras kalan Türkiye’deki sağ-sol kutuplaşmasını 57. Hükümet zamanı DSP ile yaptığı hükümetle ortadan kaldıran, toplumda sürekli kanayan bir yara olan ve sürekli istismar edilen başörtü meselesinde de 2008 yılında AK Parti hükümetine “Mevcut anayasanın 10. maddesinin 4. fıkrasına yapılacak ek bir ifade ile konu hukuki zeminde siyasal ve toplumsal gerginliklere yol açmadan çözüme kavuşturulmuş olacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin önerdiği bu yaklaşımın kabul görmesi halinde bu konu etrafında ki her türlü tartışma, cepheleşme ve yıllardır devam eden istismarı son bulacaktır.” çağrısı yaparak bu meselenin çözümünde akılcı ve sağduyulu çözüm bulan MHP Lideri Devlet Bahçeli adına daha benzer birçok başlık açabiliriz.

15 Temmuz akşamı hain darbe girişimi karşısında “Seçilmiş hükümetin yanındayız” duruşunu ilk sergileyen lider olarak hain emelleri bozması da tarihe geçecek bir duruştur. 15 Temmuz akşamı MHP Genel Merkezini “milli karargâh” olarak yönetmesi, o gün akşam kurduğu diyaloglarla Türkiye’nin kaderinde unutulmayacak etkiler bırakmıştır.

Şimdi de terörle mücadelede bugüne kadar tavizsiz ve kararlı duruşunu sürdüren bir lider olarak, bölgedeki kanlı/işgalci gelişmeleri ölçü alarak terörü durdurmayı, iç cepheyi güçlendirmeyi amaç edinen adımlar atmakta ve çağrılarda bulunmaktadır. Tek odaklandığı “terörün Türkiye’de son bulması” düşüncesidir. Siyasi birliktelik yok, ittifak yok, açılım yok, çözüm süreci yok.

Şu odaklanmaya karşı siyasi istismara yeltenenlere bir bakıyoruz ki ne görelim? Tamamı terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP, Yeşil Sol, DEM ile sırasıyla ittifak yapanlar… Türkiye’de HDP, Yeşil Sol, DEM ile ittifak yapanlar kimler? Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Özgür Özel, Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu, Müsavat Dervişoğlu, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu, Gültekin Uysal gibi muhalefette sembol olmuş isimler… Kimi zaman 6’lı masada, kimi zaman da bireysel iş birliği yapanların tamamı bir gün olsun HDP, Yeşil Sol, DEM isimli terör partilerine “Bizimle ittifak yapacaksanız terör örgütü PKK ile bağınızı kopartın. Teröre karşı cephe alın” demedi. Çünkü bunların hiçbirinin gayesi terör uzantısı bu partilerin PKK ile ilişkisini sürdürüp-sürdürmemesi değildir. Ruhlarına sirayet eden tek dertleri “Nasıl belediye seçimlerini kazanırız, nasıl Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanırız” düşüncesidir. 

Öyle günler yaşadık ki, HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar CHP Genel Merkezi’nde milyonların huzurunda ve kameraların önünde “PKK ve Öcalan konusunda CHP ile hiçbir görüş ayrılığımız yok” demedi mi?

PKK elebaşı Murat Karayılan’ın İsrail merkezli Jerusalem Post gazetesine verdiği röportajda “AK Parti ile MHP ittifakına karşı çıktığı için CHP ile aynı fikirdeyiz” demedi mi?

Bu ismini saydığım siyasilerin hepsinin toplanma merkezi CHP olduğuna göre, bunlardan hangisi CHP’nin PKK, Kandil, HDP, Yeşil Sol, DEM ilişkisine, iş birliğine, ittifakına bir tepki gösterdi? Hiçbiri göstermediği gibi hepsi de CHP’li belediyelerde menfaatlerine baktı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de hepsi menfaat hayalinde koşturdular. Öyle günler oldu ki, bu ismini saydığım birçok kişi Türk devletinin terörle mücadele operasyonlarında adeta PKK adına barikat olmaya çalışmıştı.

Şimdi ise hepsi sırtlan gibi kalkmış terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı olan HDP, Yeşil Sol ve DEM gibi partilerle hiçbir zaman ittifak ve işbirliği yapmamış MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi, DEM’e “Teröre cephe alın” ve teröristbaşı Öcalan’a “Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın.” dediği için eleştiriyorlar. Bu çağrıların hangi birinde MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin siyasi bir menfaati var? Ortaya koyduğu tek ölçü, Türk milletinin birliğini, beraberliğini ve varlığını korumaktır.

Aksi bir niyeti olsaydı. 7 Haziran 2015 seçimleri sonrası Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Gel CHP-HDP-MHP koalisyon kuralım. Başbakanda sen ol” daveti yaptığında siyasi menfaatin verdiği hareketle teklifi kabul ederdi. MHP Lideri Devlet Bahçeli kendisine yapılan böyle ahlaksız bir teklifi ağır sözlerle Kemal Kılıçdaroğlu’na iade etmişti.

O yüzden ismini saydığım kişiler içinde 2019 yerel seçimlerinde, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP/Yeşil Sol/DEM ile ittifak yapan hiçbir gafil, MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi kendileri gibi sanmasın…

Türk devleti terörle mücadelesini aralıksız sürdürüyor. Geçtiğimiz gün terör örgütü PKK’nın Irak ve Suriye’deki terör kampları bombalandı ve yine terör örgütü PKK’nın sözde Hakkari sorumlusu "Sefkan Amed" kod adlı Serkan Nazlier leş haline getirildi.

Parola şu: Terörle mücadeleye devam, terörle bağlantısı olanlara son uyarı… 

İşte MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin kurduğu sistem budur.

PKK’nın uzantılarıyla siyasi ve kişisel menfaatleri için yan yana gelenler, bu duruştan rahatsız olmuştur. DEM ve Kandil şimdi kıvranıyor da peki size ne oluyor beyler?