Bak Aslan’ım! “Önderimiz Apo” diyenler sizin ortağınızdı!
Türkiye, yıllardır emperyalist güçlerin kurduğu terör örgütlerinin saldırılarıyla muhatap edilen bir ülke... Türkiye yıllardır terör örgütlerine karşı mücadelesini sürdürüyor. Bu uğurda oldukça fazla hem kan hem de can olarak büyük bedeller ödedi. Ayrıca Türkiye sosyal adalete olumsuz etkiler yaratan büyük ekonomik kayıplar yaşadı. Fakat tüm bunlara rağmen terör örgütleri bu ülkede hiç bir hedefine ulaşamadı. Türkiye şu an terörle mücadele tarihinin en kararlı, tavizsiz ve başarılı dönemini yaşıyor. 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası güçlü birliktelik kuran Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli; Türkiye, Irak ve Suriye üzerinde terörle mücadelenin kararlı iradesini yansıtan iki liderdir. Terörle mücadelenin her alanda aralıksız sürdüğü durumunu inkâr edecek kimse var mı? 1 hafta içinde öldürülen terörist sayısı bile 150’ye ulaştı.
Buraya kadar söylediğimiz hiçbir konuda sanırım mesele yok. Asıl mesele MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı olmakta ısrar eden DEM’e “Gelin Türkiye partisi olun, gelin teröre cephe alın” çağrısı ile DEM’in önderimiz dediği teröristbaşı Öcalan’a da “Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın.” çağrısının terörle mücadele içinde muhataplarını kendiyle yüzleştirme stratejisidir. Bunun temeli budur. Meselenin ana omurgası “Terörü bitirme, terör örgütlerini etkisizleştirme” çabasıdır. Aslında herkese şapkasını önüne koyup düşündürmeye sevk eden ve birçok kişinin maskesini düşürme adımıdır.
Bu süreçte Türk milletinin asıl görmesi gereken ise bugüne kadar “Önderimiz Apo” diyen HDP, Yeşil Sol ve DEM gibi partilerle işbirliği, ittifak yapan siyasi parti genel başkanlarının, yöneticilerinin, yazarlarının ve yorumcularının tutumlarıdır.
“Önderimiz Apo” diyen terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarıyla ittifak ve işbirliği yapanlar, DEM’e yapılan “gelin teröre cephe alın” ve teröristbaşı Öcalan’a PKK ve DEM’e “Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın.” çağrısından niçin rahatsız oluyor? Düz bakıldığında, bunların DEM’in terör örgütü PKK’ya hizmet etmesini sürdürmesini istemesi ortaya çıkıyor değil mi?
Çünkü “Önderimiz Apo” diyen partilerle bugüne kadar ittifak ve işbirliği yapanlar, DEM ve önceki partilere bir gün olsun “Kandil, İmralı ve terör örgütü PKK’ya cephe alın” dedi mi?
2019 yerel seçimlerinde HDP’ye dediler mi?
2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Yeşil Sol’a dediler mi?
2024 yerel seçimlerinde DEM’e dediler mi?
Hiçbiri tabiki demedi. Sadece siyasi menfaatlerine ve emperyalizm oyununda figüranlıklarına bakarak PKK aparatı partilerle işbirliği ve ittifak yaptılar.
Bunu hiçbir zaman dememiş olan CHP, İyi Parti, Zafer Partisi ve benzeri partilerin ekranlardaki, meydanlardaki temsilcilerine bakıyoruz. İnanın yüzsüzlüğün dibini sıyırıyorlar.
Geçen günlerde sosyal medyada tesadüfen önüme TV100’deki bir program düştü. Bu programda, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin terörle mücadelenin bir parçası olan çağrıları ve adımları konuşuluyordu. Program konuklarından birisi de 2019 yerel seçimlerinde ve 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “Önderimiz Apo” diyen HDP-Yeşil Sol gibi partilerle ittifak ve işbirliği yapmış olan İYİ Parti’nin Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Aslan isimli şahıstı.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin terörle mücadele çağrılarını, adımlarını kendince yorumluyor, hassasiyeti varmış gibi triplere giriyor ama bir türlü hangi partide yer aldığının farkında değildi… Çünkü Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun son haftalarda oynadığı oyun budur. Yardımcısı da ne yapsın ona ayak uyduruyor.
Bak Aslanım… Bak MHP’yi hançerleyip İP’in fitne kayığına tutunan Mehmet…
Senin tutunduğun İP, kurulduğunda parti programına teröristbaşı Öcalan’a ait olan “Türk/Kürt ayrı millettir” kurnazlığında oluşturduğu bölücü “Eşit Vatandaşlık” kavramını koyan ve kendi yazarınız Arslan Bulut tarafından "Eşit vatandaşlık kavramını her zaman kullanan Öcalan'dır. Bu söylemin patenti Öcalan'dadır. Bu yeni kurulan partide de programda vardı ama uyarı üzerine çıkarmışlar ama o uyarıya bile lüzum olmamalıydı." şeklinde eleştirilmiş bir partidir.
Senin tutunduğun İP, çözüm süreci isimli garabet süreçte "Halkın BDP'ye verdiği oyların yüzde 95'i Öcalan'a veriliyor. Bu nedenle Kandil'de başka yerler de Öcalan'a uyuyor. Netice olarak lider odur. Bana göre Öcalan'a daha ılımlı işte bir ev hapsi gibi imkân tanınarak, ister televizyonla, ister telefonla, görüntülü, görüntüsüz, gibi bir ortam sağlanması gerekir.” diyen Mehmet Salim Ensarioğlu’nu Genel Başkan Yardımcısı yapmış partidir.
Senin tutunduğun İP, “Sayın Öcalan’ın arkasındayız. Kandil’deki dostlarımız, arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, yoldaşlarımız, sayın Karayılan, sayın Bayık… Bu insanlar dağlarda“ cümlelerini kuran Pervin Buldan’ın ve “Çözümün adresi İmralı'dır” cümlesini kuran Mithat Sancar’ın Eşbaşkanlığını yaptığı HDP ile aday çıkarmayarak Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Mersin, Adana, Hatay gibi büyükşehirlerde CHP’nin adaylarına oy veren partidir. Seçimi kazanan CHP Belediye Başkanlarının tamamı “Bu zafer, HDP’nin başarısıdır” açıklaması yapmadı mı? Kandil’de bu ittifaka destek vermeyen bir tane teröristbaşı var mı? Hepsinin videolu açıklaması yok mu?
Senin tutunduğun İP, Siirt ziyaretinde “Şu an sizin bulunduğunuz yer 'Kürdistan'dır ama ne yazık ki Meclis'te bu 'Kürdistan' inkar ediliyor." Diyen bir hain karşısında, “Siz öyle tarifleyebilirsiniz” diye tepkisiz kalan bir genel başkana sahip partidir.
Senin tutunduğun İP, hakkında terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklıktan dolayı kapatma davası açılan HDP’yi “Kürtlerin siyasi temsilcisi” olarak sıfatlayan bir partidir.
Senin tutunduğun İP, “Başkan Apo'nun heykelini dikeceğiz” ve “Biz PKK’yı silahlı halk hareketi olarak tanımlıyoruz. 1990’dan bu yana kurulmuş hiçbir partimiz PKK’yı terör örgütü olarak tanımlamadı.” diyen PKK’lı terörist Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanı adayı olması için özgürlüğünü istemedi mi? PKK’lı Selahattin Demirtaş'ın "Başak ile birlikte Meral Hanım'ın kapısını çalar, kahvaltıya geldik" ifadelerine "Güneydoğu'da şöyle bir gelenek var: Kan davalınız bile olsa kapınızı çaldığı zaman içeri alırsınız" şeklinde cevap vermediniz mi? PKK’lı Demirtaş terör örgütü PKK’nın yayın organına “Sizi (AKP-MHP) tarihin çöp sepetine göndermek için batıda CHP ve İYİ Parti’ye rağmen onların adaylarını destekleyeceğiz ve iktidarınızı sallayacağız” röportajı vermedi mi?
Senin tutunduğun İP, bir zamanlar Genel Başkan Yardımcılığınızı yapan Ümit Özdağ’ın ağzından 'Ümit Bey bir helikoptere atlayıp Kandil’e gitsem, Duran Kalkan’a ve Cemil Bayık’a sorsam, ulan siz ne istiyorsunuz anlatın bakalım'. İlk duyduğumda kulaklarıma inanamadım. Şaka yaptığını düşündüm ve 'Meral Hanım böyle bir şey olmaz. Böyle bir şey yaparsanız sizi hemen elinizi kolunuzu bağlarlar ilk mağaraya atarlar' dedim ve aynı soruyu bir başka toplantıda tekrar sordu. Dışarıda bir daha söylememesi gerektiğini söyledim.” şeklinde kendilerini deşifre etmedi mi?
Senin tutunduğun İP, “HDP onurumuzdur” diyen twitleri beğenen, terör örgütü PKK’nın terör kampında çekilen Bakur isimli filmin yasaklanmasına tepki gösteren sinema yönetmenini partide kurucu üye yapanlar değil mi?
Senin tutunduğun İP, dönemin CHP milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun “Doğrudur. CHP, HDP, SP ve İyi Parti uzmanlarıyla, yetkilileriyle bir ortak paydalar oluşturan bir anayasa raporu hazırlandı.” diyerek kabul ettiği anayasa rapor çalışmalarıyla deşifre olan ve “Önderimiz Apo”diyen HDP ile birlikte Anayasa’nın ilk dört maddesine dokunma girişiminde bulunan partidir.
Senin tutunduğun İP, Türk devleti Irak ve Suriye üzerinde terörle mücadele ederken, bunun tezkeresine “Hayır” oyu veren Durmuş Yılmaz gibileri o süreçte Genel Başkan Yardımcısı olarak barındırandır.
Senin tutunduğun İP, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kandil’in isteğiyle aday çıkarmayıp, PKK’lı Pervin Buldan’ın “Kullanacağımız oylarımız bir Yeşil Sol’a, bir Kemal Kılıçdaroğlu’na sevgili arkadaşlarım. Birinci turda bu işi bitireceğiz” şeklinde desteğini duyurduğu Kemal Kılıçdaroğlu için oy toplamadı mı?
“Önderimiz Apo” diyenlerle siyasi menfaatleriniz, küresel projeler için yan yana gel, işbirliği ve ittifak yap sonra “sınırları çizilmiş ve tüm ölçüsü terörle mücadele olan” MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin çağrılarını ve adımlarını mantığı ve zekâsı olmayan bir beyinle yorumla!
Hani demişler ya “Kime ok atmayı öğrettimse, bir gün beni nişan aldı.” diye…
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin siyasette yol açtığı ve sonra ihanet rüzgarının kayığına binip giden artist Mehmet Aslan’ın hali de Mevlânâ'nın eseri Mesnevî'deki ibretlik şu mesel gibi değil mi?:
“Bir sinek, eşek sidiğinin üzerinde gezinen bir saman çöpünün üstüne kondu ve bir gemi kaptanı gibi başını yukarı doğru kaldırdı ve şöyle meydan okudu "Ben bu denizin ve gemiciliğin mektebinde okumuş, bu işe ömrümü vermişim. İşte deniz, işte gemi, işte adam, işte kaptan, işte görüşü keskin bir kahraman".
Mehmet Aslan gibiler, nereye gittiğine, gittiği yerde ne yaptığına ve orada neler yaşandığına bakmadan MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin kırmızı çizgisi, hayat felsefesi olan terörle mücadele duruşunu sorgulayabilecek zekaya sahipler mi?
Buraya kadar verdiğim örnekler, Mehmet Aslan’ın Meral Akşener’li dönemine ait…
Bir de Mehmet Aslan’ın Genel Başkan Yardımcılığını yaptığı Müsavat Dervişoğlu’nun bu süreçlere katkı veren geçmişteki eylem ve söylemlerini de hatırlatmakta fayda var.
Mesela Müsavat Dervişoğlu’nun HDP işbirliği konusunda “Dağılın beyler” konusu var ki, tam evlere şenlik…
6’ı masanın temsilcileri olarak Kılıçdaroğlu'nun adaylığına ilişkin evrakı Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığına verirken, muhabirin birisi “HDP’nin Kemal Kılıçdaroğlu’na açıklaması oldu…” diyerek sorusuna başlamışken, Müsavat Dervişoğlu ve yanındakilerin birden “Dağılın abi” diye kameraların önünden kaçmasının trajikomik halini hiç unutamıyorum.
Emperyalizmin ürettiği “Kürt sorunu” kavramı için “HDP’yi meşru organ olarak görebiliriz. Eğer bu sorun çözülecekse meşru bir organla çözebiliriz…” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’na “HDP yasal, meşrudur. Kemal Kılıçdaroğlu’nun çözüm süreci için Meclisi işaret etmesini destekliyorum” mealinde destek veren ve hatta o günlerde bir basın mensubunun, “Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Tezkereye 'hayır' deyip sonra Kandil'i bombalama vaadinde bulunmasının çelişkili olduğu söyleniyor.' demesi üzerine “Kapsamlı bir çelişki de görmüyorum. Kandil başka bir yer, Suriye'nin kuzeyi başka bir yer” şeklinde tuhaf bir cevap veren de bu Mehmet Aslan’ın Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu idi.
Yani bunların meselesi “Önderimiz Apo” diyenlerle mücadele etmek değil… Bunlar “Önderimiz Apo” diyenlerle nasıl siyasi menfaat birlikteliği yaptılarsa, bugün de bu hallerini maskelemek için MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin DEM ile teröristbaşı Öcalan’ın “terörü bitirme adına” yüzleşme yapmasına yönelik çağrılarını istismar ediyorlar. “Önderimiz Apo” diyenlerle birlikteliğini sorgulamamış bunlar, terörle mücadelede önder olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi eleştiriyor. Allah akıl, fikir ve ahlak versin…