Şehitlerimizi, gazilerimizi incitmediğiniz gün mü var?
DEM heyetinin İmralı’daki teröristbaşı Öcalan’a yaptığı ziyaretini ve sonrasında yaptıkları açıklamaları CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel “Başından beri çözüm yerinin TBMM olması gerektiğini, sürecin şeffaf yürütülmesi gerektiğini savunuyoruz. Şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak, şehit ailelerimiz ve gazilerimizi rahatsız edecek bir iş yapılmaması gerektiğini düşünüyoruz.” şeklinde yorumlamış… Düz bakıldığında hepimizin olması gereken düşüncesini ve hassasiyetini yansıtmış gibi… Fakat bugüne kadar bu hassasiyeti yansıtmamış CHP’nin, bugün bu hassasiyet varmış gibi davranması çok dikkat çekicidir.
Çünkü bu CHP özellikle 2015 yılından itibaren tamamen şirazeden çıkmış, terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarıyla siyasette kazanan olmak için her türlü gaflet ve ihanette bulunmuş bir partidir.
Deniz Yücel bir hassasiyetleri varmış gibi süslü cümleler kursa da, dönemin HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar CHP Genel Merkezi’ndeki canlı yayında “ PKK ve Öcalan konusunda CHP ile aramızda hiçbir sorun yok” diyerek CHP’nin durduğu noktayı işaret etmiş, hiçbir CHP’li yönetici de bu sözlere tepki göstermemişti. Çünkü CHP sürdürülebilir işbirliği ve ittifaklar için, terör örgütüne yardım ve yataklık yapan partileri olduğu gibi kabul ederek siyaset yapmıştır. Halen de bu çizgisini korumaktadır.
“DEM ile birbirimize göbekten bağlıyız” diyebiliyorlar. Ama “DEM teröre cephe almalı” diyemiyorlar. CHP’nin çıkmaz sokağı da işte burasıdır. Karşınızda terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG’yi terör örgütü olarak görmeyen ve hatta terör saldırılarıyla yüzlerce şehit vermemizin sebebi olan YPG’yi “Bize saldırmaz” diye masumlaştıran bir CHP karşımızdadır. Zihniyet bu noktada kördüğümdür. CHP bir gün olsun, “Terör örgütü ezilsin, yok edilsin” diyememiştir. Çoğu zaman terörle mücadelenin her boyutuna karşı çıkmıştır. CHP ısrarla “Terör sorunu yok, Kürt sorunu var” demektedir. Meseleyi terör sorunu olarak görmeyen CHP zaten “terör bitirilsin, terör örgütü ezilsin” diyemez. Özgür Özel sabah kalkıyor “ Kürt sorunu var”, akşam yatıyor “Kürt sorunu var”… Türkiye’de Kürt sorunu değil, apaçık terör sorunu vardır. Etnik kökeni ne olursa olsun vatandaşlık hakkı olan herkesin eşit haklara sahip olduğu Türkiye’de “Kürt sorunu var” gibi cümleler kurmak sadece emperyalizmin kuklalığını yapmaktır. Türkiye’yi bu tür etnik fitnelerle bölmeye çalışan herkes Türk milletinin başlıca düşmanıdır.
MHP Lideri Devlet Bahçeli işte tam da bu yüzden bu emperyalizm oyunlarını bozmak, her zaman vurguladığı Türk-Kürt kardeşliğini güçlü zemine oturtmak ve emperyalizm maşası terör örgütünü bitirmek için çağrılarda bulunmaktadır. Bunu yaparken de terör örgütü PKK’nın kökünü kurutacak mücadeleden bir adım geri durulmamasını ısrarla vurgulamaktadır.
Siyaset ve Liderlik Okulu’nun 20. Dönem Sertifika Töreni’ndeyaptığı konuşmayla Türk devletinin mücadele ettiği alanları işaret ederek “Tek bir terörist sınırlarımızın mücavir alanlarında nefes alamamalıdır. Artık bölücü teröre tahammülümüz asla yoktur. Teröristler elini kolunu sallayarak hiçbir yerde dolaşamayacaktır. Terör örgütü için sona gelinmiştir. Cinayet örgütünün miadı dolmuştur. Barış, huzur ve kardeşlik kazanacak; terör ve bölücülük kaybedecektir.” şeklinde haykırmıştır. CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, senin genel başkanın Özgür Özel bu cümlelerin birini dahi kurabilir mi?
Ankara’daki bir şehidimizin cenaze töreni biter bitmez, teröre yardım ve yataklığı süren DEM’e koştura koştura giden ve orada adeta sırıtarak poz veren Özgür Özel, hangi gün şehitlerin kemiklerinin sızlamamasını düşünmüştür.
Elbette bir gün olsun düşünmemiştir çünkü Özgür Özel de aynı Kemal Kılıçdaroğlu gibi PKK’nın siyasi uzantılarıyla ittifak yapmayı “siyaseten kazandırır mı?” ölçüsünde değerlendirdiği için şehit ve gazi kimdir, kime denir bunlar için pek bir şey ifade etmemektedir.
MHP Lideri Devlet Bahçeli bir gün olsun siyasi menfaat peşinde koşmadığından DEM’e yaptığı “Teröre cephe alın, Türkiye partisi olun” çağrısına uyulmadığı vakit “DEM, ya Türkiye partisi olacak ya da tükenmekten ve derdest edilmekten başka seçeneği kalmayacaktır.” şeklinde sonuçlanacak bir akıbetle de uyarmıştır. Bu ince noktaları anlayan, kavrayan her Türk milliyetçisi rahattır. CHP bu sürece gölge etmesin, onlardan başka ihsan bekleyen olmaz. Malumunuz, CHP Türkiye’nin hiçbir meselesine milli odaklı bakmıyor ve bakamadığı içinde gafletten gaflete, ihanetten ihanete koşuyor.
CHP’nin aklında, şehitler gaziler yok… CHP’nin aklında Türkiye’deki terörün bitirilmesi, acıların önlenmesi yok. Ya ne var?
”Bu düzen böyle devam etsin. Biz yine DEM’i yerel seçimlerde, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kullanalım” düşüncesi var… Atatürk’ün partisinin geldiği ihanet seviyesi işte budur.
