Kayyum edebiyatı…
Kayyum kararını reddediyor.
Seçilmiş olmanın ardına sığınıyorlar.
Kayyumun halk iradesini yok saymak olduğunu öne sürüyorlar.
***
Dün de böylelerdi.
Bir belediye başkanının PKK/KCK terör yapılanmasında üst düzey yönetici olarak görev almasını görmezden geliyor…
Örgüt adına sözde sorgulamalar gerçekleştirilmesini ve sözde vergiler toplanmasını umursamıyor…
Terörist cenazelerinin organize edilmesini, organize edilen eylemlere katılım sağlamak için halka baskı yapılmasını, baskılara boyun eğmeyerek kepenk indirmeyen esnafların tehdit edilmesini aldırmıyor…
Ve hatta küçük yaştaki çocukların kandırılarak örgüte katılımlarının sağlanması, PKK’nın kırsaldaki kamplarının ziyaret edilmesi, kırsaldan gelen teröristlerin ağırlanması gibi konuları önemsemiyorlardı.
***
Ağızlar kayyum karşıtlığıyla açılıyor, kapanıyordu.
Kayyum üzerinden edebiyat yapanlar, kayyuma neden karşı olduklarını hamasi söylemlerle geçiştiriyorlardı.
Terör örgütüne yardım ve yataklığı sabit olan belediye başkanlarının arkasında utanmadan duruyorlardı.
***
Dün arkasında durdukları terörün siyasi uzantısı rolünü üstlenen partilerin rozetini takıyordu.
Bugün kayyum atanan belediyenin başkanı ise CHP rozeti taşıyordu.
CHP’nin başını çektiği kayyum karşıtı koro, halkın iradesine darbe söyleminin ardına saklanarak terörün siyasi uzantılarının alçaklıkta sınır tanımayacağını göstermesinin üzerini kapatmaya çalışıyordu.
***
Düne benzer şekilde bugün de konuyu çarpıtma uğraşındalar.
Ahmet Özer’in terör örgütleriyle ilişkili suç kayıtları bulunan 694 kişiyle irtibat kurmasını es geçiyor.
Kırmızı bültenle aranan PKK’nın sözde yöneticisi Remzi Kartal isimli teröristle 14 kez iletişime geçtiğinin saptanmasını yok sayıyorlar.
***
Çirkin oyunu ve büyük kumpası gördüklerinin altını çiziyor…
Kimin terörle mücadele ettiğini, kimin iktidar mücadelesi verdiğini bildiklerini söylüyor…
Belediye başkanlarının anadilinin Kürtçe olduğu için tutuklandığını savunacak kadar alçalıyorlar…
***
Kent uzlaşısı adı verdikleri ihanetin patlaması sonrası ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar.
CHP’li bir belediye başkanının terör iddiasıyla tutuklu olması yüzleri kızarmıyor.
Söz konusu Batı’nın verdiği ödevleri gerçekleştirmek olduğunda ne kadar ileri gidebileceklerini gösteriyorlar.