Zor gelen mutluluk
Bir fırsat maçıydı, aradaki puan farkını kapatmak için. Fenerbahçe bu fırsatı zor da olsa değerlendirdi. Oğuz yine sahnedeydi, attı golünü. Tabi En-Nesyri’nin asistini de unutmamak gerek. Oğuz demişken, artık Mourinho’nun yeni prensi o. Szymanski’nin pabucunu dama attı bile. Hem daha çok çalışıyor, hem de golleri leblebi gibi atıyor. “Formayı kaptı mı, bırakmamak” bu olsa gerek. Samet de öyle. O da ”Formayı bir aldı, pir aldı.“ Mourinho da farklı bir görüntü sergiliyor artık. Formayı hak edene veriyor, ligi küçümsemiyor, hakemlerle uğraşmıyor.
Form düşüklüğü, ya da istenilen formu yakalayamayan futbolcular da var Fenerbahçe’de. Mesela Fred, eski formundan çok uzak. İsmail’in kafasında yaralanma olmasa belki de kenara gelen futbolcu Fred olacaktı. Bir türlü beklenilen performansı sergileyemeyen isme Kostic’i de ekleyebiliriz. Fenerbahçe taraftarı Ferdi’yi kesin özlüyordur. Bir de sakatlıktan çıkan ve formunu yakalayamayan İrfan Can Kahveci var. Maç eksiği nedeniyle ürkekti, üretken değildi. Biraz daha zaman lazım yıldız futbolcuya.
İkinci yarıda Amrabat-Maxi ikilisini sahaya sürdü, Portekizli hoca. Amrabat ile orta sahayı kontrol altına aldı, Maxi ile de rakibi korkuttu, sahasına hapsetti. “Sindi” Gaziantep FK, ilk yarıdaki kadar rahat çıkamadı. Sağlı sollu ortalar, üst üste kornerler, şutlar, direkten dönen toplarla bunalttı Fenerbahçe rakibini. Ve önce Becao, sonra Dzeko ile iki gol buldu.