Trump istedi, Zelenskiy hazırlanıyor

ABD’de ikinci kez Başkanlık koltuğuna oturan Donald Trump, savaşları bitireceğim argümanı üzerinden kurguladığı kampanya sürecinin ardından koltuğa oturur oturmaz önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i tehdit etti, sonra da Gazze’yi işgal etme arzusunu dile getirdi.
Geride bıraktığımız günlerde Trump, yaptığı bir açıklamasında “Onlara (Ukrayna) 500 milyar dolar değerinde nadir toprak elementleri istediğimi söyledim. Onlar da bunu kabul etti. En azından artık aptal gibi hissetmiyoruz. Aksi takdirde aptal durumuna düşeriz. Onlara dedim ki, Bir şeyler almak zorundayız. Bu parayı ödemeye devam edemeyiz.” İfadeleriyle asıl niyetini açıkça ortaya koydu. Trump’ın bu açıklamasının ardından ise Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, İngiliz “The Guardian” gazetesine verdiği demeçte ABD’siz verilen güvenlik garantilerinin gerçekçi olmadığını ve ABD desteğinin sürmesi için Amerikan şirketlerine yeniden inşa ve yatırım anlaşmaları konusunda imtiyazlar sağlanacağını ifade etti. Devamında ise Uranyum ve Titanyum rezervlerinin çıkarım haklarını ABD’ye devretme konusunda istekli olduklarını dile getirdi.
Savaşla beraber başlayan silahlanma yarışında Rusya’nın yaptığı askeri harcamalar 462 milyar dolara ulaşırken, İngiltere dâhil tüm Avrupa’nın askeri harcamaları 457 milyar dolar seviyesinde kalmıştır. Bu şartlar altında Avrupa’nın tek başına savunma anlamında Ukrayna’yı tatmin edebileceğini söylemek pek mümkün değildir.
Kıymetli elementlerin Rusya kontrolünde olması ihtimali, Çin, Kuzey Kore ve İran’la paylaşılma potansiyelinin de varlığı ile ABD’yi oldukça tedirgin etmektedir. Hâlihazırda Çin’in eriştiği yüksek kabiliyet karşısında ABD’nin tam anlamıyla etki gösterememesi ilerleyen yıllar için ABD içerisinde tehlike çanlarının çalmasına zemin hazırlamıştır. Öyle ki Çin bir yandan “Kuşak Yol” girişimi ile ticari ağını genişletirken diğer yandan da küresel yapay zekâ atılımlarının yüzde 33,2’sini, dünyadaki kritik metallerin yüzde 80’ini kontrol etmeye başlamıştır. Yine sahip olduğu imalat hâkimiyeti, yeni nesil teknolojilere olan yatırımı da ABD’yi zorlamaya başlamıştır.
Görünen o ki hem ABD hem de Ukrayna kısa bir zamana dilimi içerisinde bu anlaşmaları ilan edecekler. Zira Rusya’nın bahsi geçen nadir elementleri kontrol etmesi ABD’nin işine gelmeyeceği gibi Ukrayna’nın da ABD desteğine olan iştahı oldukça kabarıktır.
Böylesi şartlar altında ABD’nin Ukrayna’dan istediğini alması Avrupa’da var olan savaşın bitmek yerine daha da kızışabileceği ihtimalini artırmaktadır.