Yabancı yatırımcı önündeki engel sizsiniz!
Yıllardır değişmeyen bir propaganda var. İktidarlar değişse de bu propaganda asla değişmiyor: "Tutuklamayın, gözaltına almayın, yargılamayın; yoksa yabancı yatırım gelmez."
Dünyada çeşitli suçlar karşısında gözaltına almayan, yargılamayan, tutuklamayan ülke yok. Çoğu ülkede de idam cezası var. ABD'nin birçok eyaletinde idam cezası hâlen devam ediyor ve ABD şu an dünyada ekonomik güç dengesini elinde tutan ülkelerin başında geliyor. Keza, Çin'de de idam cezası var; hem ekonomisini büyütmüş durumda hem de ABD ve birçok Avrupa ülkesiyle büyük ölçekte ekonomik ticaret ortaklığı bulunuyor.
Yani, bu propagandanın somut bir yönü bulunmamaktadır. Bu sadece hükümet karşısında kara propaganda üretmenin bahanesi, işlenen suçlar karşısında ceza almamak için ürkütme, korkutma atmosferi yaratma düşüncesi taşımaktadır. Son yıllarda bu propagandayı sık sık PKK'lı terörist Selahattin Demirtaş ve uluslararası terör örgütü PKK'nın toplantılarında hep moderatör rolü oynamış Osman Kavala üzerinden yaptılar. Halen de devam ediyorlar.
Bunların Türkiye üzerinde terör eylemlerine nasıl katkı sağladığını konuşan yok elbette…
Yabancı bir ülke gelip Türkiye'ye, özellikle de Doğu ve Güneydoğu bölgesine yatırım yapmazsa, bunun suçlusu ona hak ettiği cezayı veren Türk yargısı değil, PKK'lı terörist Selahattin Demirtaş'ın bizzat "Hendek kazanların alnından değil, ellerinden öpüyorum" diyerek yönettiği il ve ilçelerin iç savaş manzarasına döndürüldüğü, evlerin harabelere dönüştüğü, yüzlerce şehit ve yaralı verdiğimiz, sivil halkın can ve mal kaybı yaşandığı Hendek-Çukur terör olaylarıdır. Hangi yabancı yatırımcı o manzaraları görünce gelip de Doğu ve Güneydoğu'ya bir fabrika açar?
Ya da aktif bir şekilde terör örgütü PKK’ya hizmet ettiği ortada olan Osman Kavala’nın organize ettiği, yakan, yıkan, öldüren Gezi olaylarını gören hangi yabancı yatırımcı Türkiye’ye gelir?
Bu iki isme "Tutuklamayın, gözaltına almayın, yargılamayın; yoksa yabancı yatırım gelmez." diye sürekli sahip çıkan CHP, PKK'lı Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın bizzat organize ettiği Çukur, Hendek, Kobani ve Gezi terör olaylarında Türkiye'nin ekonomik kaybının ne kadar olduğunu bilemeyecek kadar mı zeka yoksunudur?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel "yabancı yatırımcı" propagandasını geçtiğimiz günlerde yine dillendirerek "Türkiye'ye yabancı yatırımcı gelmesinden tutun, Türkiye'ye borç verilirken faizin oranına kadar. Demokrasi endeksinde neredeyseniz, sonuç buna etki ediyor. O yüzden adalet isteyenlere 'sen bu işlere karışma' diyemezsiniz, hele hele böyle soruşturmalar açamazsınız." demiş…
Özgür Özel’den sonra da Ankara’ya çivi çakmayıp "Önümüzdeki günlerde Mozambik'e gideceğiz. Ankara'dan yatırımcı heyet götüreceğiz. 4-5 bin konut ve AVM'ler yapılacak." diyerek yabancı yatırımcı olmaya çalışan Mansur Yavaş "Böyle bir ülkeye kimse yatırım yapmaz. Ne kadar çok hukuk, ne kadar çok demokrasi, o kadar ekmek demektir. Böyle bir ülkeye yatırım gelmez, bugünkü açlığın, fakirliğin sebepleri israfın yanı sıra bu tür muamelelerdir." demiş…
Özgür Özel de, Mansur Yavaş da Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş gibi isimlere her daim sahip çıkan kişiler olarak, son gözaltılar ve tutuklamalar üzerinden “Yabancı yatırımcı” nutuklarını güncellemişler.
Bunlar resmen diyor ki; “her türlü terör örgütünü desteklesinler, onlarla işbirliği yapsınlar, devlet yetkilerini tehdit etsinler, hakaret etsinler, iç savaş çıkarmak için her türlü eylem ve söylem içinde olsunlar, rüşvet yesinler, yolsuzluk yapsınlar ama asla yargı onlara dokunmasın.”
Herkesin bildiği terör eylemlerinin olduğu, iç savaş çıkarmak için her türlü çabanın verildiği bir ülkeye yabancı yatırımcı gelmez.
Terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık eden CHP mi yabancı yatırımcı nutukları atıyor?
“Ben öğrencilerime çatışma, iç savaş, hükümete darbe nasıl yapılır ödevleri verdim. Nasıl kışkırtacağını düşünmesi lazım. Yaratıcı olması lazım” diyen Ümit Özdağ’a sahip çıkan CHP mi yabancı yatırımcı nutukları atıyor?
Türkiye’de hangi kaos, kriz, istikrarsızlık eylemi ve söylemi varsa arkasında CHP ve kuyrukları vardır.
Belli ki, malum ajans düğmeye bastı ve ekonomik krizden çıkmak için planlı bir çalışma içinde olan Türkiye’nin atmosferini fırsat görerek aynı propagandaya başladı.
TÜSİAD’ın “ülkemize yatırım yapmak isteyen yatırımcıların yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığına güveni tam olmalıdır.” açıklamasından sonra CHP’li isimlerin arka arkaya aynı cümlelerle propagandayı hızlandırması hepsine işaret verildiğinin manzarası olmuştur.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin “Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve hukukun üstünlüğü hâkimdir. Bunun tam tersini pişkince iddia ve ifade edenler üstünlerin ve seçkinlerin hukukuna özlem duyan bir avuç elit ve kaymak tabakadan başkası değildir. Türk yargısının takdir ve tasarruflarını eleştirmek haksızlık ve hazımsızlık olmakla birlikte uyumsuz ve uzlaşmaz bir muhalefet dilinin saplantılı tezahürüdür.” şeklindeki sözleri bunların niyetini özetlemektedir.
Türkiye’ye yabancı olan bu zihniyettir. Bir taraftan Türkiye’de ve bölgemizde terörü desteklerken, diğer taraftan da yabancı yatırımcıya “Türkiye’den uzak durun” diyen bunlardır. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu derece kendi ülkesine şeytanlık yapan ve düşünen muhalefet yoktur. Türkiye'nin en büyük sınavı da bunlardır.
