İki farklı Fenerbahçe izlemeye devam
Biz artık her hafta aynı filmi görmeye alıştık. İlk yarı farklı Fenerbahçe, ikinci yarıda bambaşka… Mehmet Topal’ın maç öncesi sakatlanması ve Elif Elmas’ın kadroya girmesi Fenerbahçe’nin tüm dengesini alt üst etti.
Elif Elmas çok koşuyor tama, çok mücadele ediyor, ona da ‘tamam’ ama yem arayan ve toprağı deşeleyen ‘tavuk’ gibi, bir orada bir burada. Diğer oyuncuların da dengesini bozuyor. Onun boşalttığı alanı doldurmak için tüm pozisyonlar değişiyor. Bu da takımın hücuma çıkışında pas hatalarına neden oluyor. Nitekim dün gördük, Zajc, Elmas, Tolgay, Jailson, top kaybında tarihe geçti. Ne zaman ki, Ersun Yanal durumu fark etti, çıkardı Elif Elmas’ı, bir anda ikinci yarı ile birlikte farklı bir Fenerbahçe ortaya çıktı.
Ekici ile birlikte Zajc ve Tolgay kendine geldi, Moses daha çok sorumluluk almaya başladı, pozisyonlar da arka arkaya üretildi. Aslında Fenerbahçe’nin oturaklı, baskılı, topa sahip oyunu, Başakşehir’deki açıkları da ortaya çıkardı. Nitekim böyle bir ataktan Sarı-Lacivertliler golü de buldu. Fenerbahçe takımını öyle hafife almayın, çok etkili ayakları var. Hele ikinci yarıda öyle bir Zajc vardı ki, müthiş. Top aldı, verdi üstüne üstlük 2-3 tane gol pozisyonu buldu. Doğrusu bu futbolcu, nerede duracağını, ne yapacağını çok iyi biliyor.
Moses’in katkılarını da unutmamak gerek. Hızlı, adam eksiltmesini bilen, oyunun kaderini değiştirebilecek bir futbolcu. Aslında ligde lider durumda bulunan Başakşehir, futbol adına ortaya hiçbir şey koyamadı. İlk yarıda Fenerbahçe’nin ikramı ve etkisiz oyunu ile topa sahip oldu, bedavadan da bir gol buldu. İkinci yarıda Fenerbahçe’nin oyununa teslim oldu derken, yine çok kolay bir golle skoru lehine çevirdi. Başakşehir’de dikkat çeken olay şu, ne futbolcular sahada şampiyonluğa gittiklerine inanarak oynuyor, ne de tribünleri dolduranlar bu heyecanı yaşıyor.
Topa sahip olma imkanı verilirse, kullanıyorlar, golü de atınca, rahatlıyorlar. Çok iyi ayakları var ve bu ayaklar skoru belirliyor. Tribünlerde ise dün Fenerbahçe’nin bin kadar taraftarının sesi, şampiyonluğa giden Başakşehir taraftarlarından daha çok çıktı. Sonuçta iki farklı Fenerbahçe, etkisiz Başakşehir karşısında sahadan boynu bükük ayrıldı. Ersun Yanal’ın bu soruna bir an önce çare bulması ve doğru seçimler yapması gerekiyor. Sarı-Lacivertliler için ilk yarıdaki oyun hüsran, ikinci yarıdaki oyun ise yenilseler bile umut doluydu.