24 Kasım 2024
weather
15°
Twitter
Facebook
Instagram

Limon gibi sıkılmışların şansı bol olur mu?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Hakem, hakem, hakem…

Gündemin ilk sırasına oturdu, herkes hakem konuşuyor.

Ziraat Türkiye Kupası finali ile hakem kararları ve hakem yönetiminin ön plana çıktığı bir maç olarak kalacak hafızalarımızda...

Penaltı pozisyonu fitili ateşledi aslında.

Suat Arslanboğa “Devam” demişti. VAR odasından Mete Kalkavan kibriti çakıverdi.

Aslında maç öncesi Akhisarspor, Suat Arslanboğa’ya karşı bilenmişti zaten. Suat’ın görev yaptığı tüm maçları kaybetmiş olmaları ve küme düşmelerinin kesinleşmesi ruh hallerini bu duruma düşürmüştü. Suat Arslanboğa ligin ikinci yarısı ile birlikte iyi bir performans göstermiş, yönettiği müsabakalarda önemli hata yapmamış, form durumu yüksek bir hakemdi.

MHK sadece bu durumu göz önüne alarak Suat'ı finalde görevlendirdi herhalde. Eğer Suat’ın sezon içinde yönetmiş olduğu maçların takımlarına ve skorlara baksalardı, bu görevlendirmeyi yapmazlardı.

Küme düşmesi kesinleşmiş bir takımın maçını yönetmek hiç kolay değildir. Bunun zorluğunu çok iyi bilir aslında MHK kurmayları.

Arslanboğa’yı bu maça atayarak 'limon gibi sıktılar'...

Akhisarspor'un başındaki idari ve teknik yöneticiler sporcularına hakim olamadılar. Yöneticiler, ne olursa olsun, final gecesinin çirkinleşmesine engel olmalı, takımın seremoniye katılmasını sağlamalı, hatta başları dik bir şekilde Suat Arslanboğa ile dahi el sıkışmalıydılar. O zaman gerçekten kocaman kocaman alkışları hak ederlerdi. Ama onlar final gecesine gölge düşürmeyi tercih ettiler.

Eğer penaltıdan sonra bile sahadaki topçularını sakin tutabilselerdi, maça ortak olmaları, kupaya ulaşabilmeleri çok da zor değildi.

O zaman “Hakeme rağmen kazandık” diye bilirlerdi.

Aslında Akhisarspor’u Aslanboğa değil Mete Kalkavan yakmıştı.

Atamalara baktığımızda Suat Arslanboğa’yı Erzurumspor-Fenerbahçe, Mete Kalkavan’ı da Bursaspor-Göztepe maçında gördüğümüze göre; TFF ve MHK’nın kupa finali hakemlerini başarılı olarak değerlendirildiğini anlıyoruz.

Fırat Aydınus'un Trabzonspor-Beşiktaş, Hüseyin Göçek’in de Ankaragücü-Demir Grup Sivasspor maçına atanmış olmaları ise normal…

Galatasaray-Medipol Başakşehir maçına Cüneyt Çakır’ı zaten spor kamuoyu atamıştı.

Konyaspor-Trabzonspor maçını yöneten Halis Özkahya’nın maçının olmaması ise koridorda Konyaspor medya temsilcisi ile yaşanan tartışmanın doğruluğunu gösteriyor.

Belki de oynanacak maçlarla dananın kuyruğunun kopacağı haftanın öncesinde Merkez Hakem Kurulu Başkanı'nın hakemlere yaptığı konuşmadaki, “Ancak, sezonun bu son bölümünde sizi destekleyemeyeceğiz, hakemlik kurumunu yıpratacak hatalar yapmayın ve daha dikkatli olun” ve “Tüm bunları kendimiz için değil, sizin hakemlik kariyerlerinizin geleceği açısından söylüyorum” cümleleri hakemlerin zaten bozuk olan morallerini ve yüksek olan streslerini nasıl etkiledi acaba?

Bu hafta sonu müsabakalarda görev yapacak tüm kardeşlerimin Allah yardımcısı olsun, hakem şansları bol olsun inşaallah...

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *