Tarih nasıl yazılır dünya görsün!
Oyun gerçek, skor net… Fransa’yı, Konya’da yenerek, grupta liderlik koltuğuna oturduk… Rakibi yazmaya gerek yok… Hepsi ayrı ayrı bir değer, futbolcularının… Pogba, Mbappe, Griezmann, Giroud, Sissoko’yu mu sayalım, yoksa Varane, Umtiti ve Matuidi’yi mi ? Birbirleriyle uzun süredir oynayan, Dünya Şampiyonu olmuş bir takım Fransa… Güçlü, kibirli, öz güvenli, yıldızlar topluluğu…
Hocaları bile hem futbolculuğunda, hem de teknik direktörlüğü döneminde kupalar kaldırmış. Peki ya biz ? Sportif deyimle, yıldızı parlamaya başlayan ‘çaylaklar’ topluluğu… Zeki’si, Kaan’ı, Merih’i, Cengiz’i, Dorukhan’ı, Kenan’ıyla… Tecrübeli ağabeylerinin desteklediği, hırslı, mücadeleci, maçı bırakmayan, rakibinin büyüklüğüne aldırmayan, “Dişe diş, kora kor” mücadele eden hatta rakibinden ‘10 gömlek üstün’ oynayan bir milli takım. Üstelik Hakan Çalhanoğlu, Emre Belezoğlu, Cenk Tosun, Ozan Kabak ve Okay Yokuşlu’dan yoksun bir milli takım…
Ama bütün bunların yanı sıra tercihini doğru yapan, takımı çok iyi motive eden, tecrübeli futbolcuları, gençlerle bütünleştiren, yıllar sonra milli takım taraftarını yeniden yaratan, ‘futbol filozofu’ dünya üçüncülüğü ‘apoletini’ omuzlarında taşıyan Şenol Güneş önderliğinde yola çıkan bir milli takım… Bu çocukların nasıl oynadığını, neler yaptığını, sahada nasıl organize olduklarını anlatmaya ne gerek var. Çıktılar, aslanlar gibi oynadılar, ter döktüler, 80 milyonun milli duygularını ayağa kaldırdılar. Türk’ün gücünü, savaşçılığını, bileğinin bükülmeyeceğini, tarihin nasıl yazılacağını tüm dünyaya gösterdiler…
Bizlere heyecan verdiler, Dünya şampiyonu Fransa’ya, sahayı dar ettiler… Goller attılar, bir o kadar da kaçırdılar, tribünleri dolduran tarafları hop oturup, hop kaldırdılar. Hele Burak’ın iki pozisyonu var ki, atsa fark açılacak. Düşünebiliyor musunuz, kalemizde bir tek tehlikeli diyebileceğimiz pozisyon bulamadı, ‘pabucumuzun’ yıldızları, futbolun şımarık zenginleri! Ne büyük mutluluk, ne büyük gurur…
Bu skor bize yeni hedefler, yeni umutlar, yeni beklentiler getirdi. Havaya girmeden, böyle mücadeleye devam edersek… Grup liderliği neden olmasın… Belki biraz duygusal, belki biraz coşkulu, belki biraz erken davranıyorum ama… Dayanamayacağım, haykıracağım… “Savulun, Türkler geliyor…”