Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli açıklamasında “Buradan bütün Kürt kardeşlerime sesleniyorum. PKK Kürtleri temsil edemez. Şimdi açıkça görüldü ki, bir adım ileri gitmek için yola çıkanları engellemeye çalışanlar vardır. Dün terörist başının yoldaşı olanlar, şimdi Amerika’nın uşağı olmuşlar. Biden’ın üvey evlatlarına, Türk milletinin asil evlatlarını kurban edemeyiz. Buna hakkımız yok. Gelin bir olalım, beraber olalım, hep beraber Türkiye olalım.” ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları: Halkı dinliyoruz, somut gerçeği olan ihtiyaçlarına çözüm yolları oluşturuyoruz. Vatandaşlarımızla sıkı diyaloglar kuruyor gönüller arası sıkı mekik dokuyoruz. 45 ilimizi kapsayan saha ve siyasi çalışmalarımızın gayet başarılı şekilde gerçekleştirildiğini memnuniyetle ifade ediyorum. Artık bir hilal uğruna güneşler batmasın, bilakis hep yaşasın var olsun. Bir ve birlikte hilale doğru el ele verirsek zincirden kurtulmuş hiçbir şeytan duramayacak, herhangi bir kötülükte yapamayacaktır. Bilinsin ki MHP saha çalışmalarına, milletle kucaklaşmaya şevkle devam edecektir. Üslendikleri görevleri hakkını veren teşkilatlarımızın her kademesindeki dava arkadaşlarımı özellikle kutluyorum.
TÜRKİYE'NİN ÇEVRESİ SANCILI BİR BÖLGE
Sınırlarımızda oynanan oyunların son sahnesi Türkiye üzerinde oynanmak istenmektedir. Sınırlarımızda karanlık oyunlar var. Adaletsiz ve dengesiz güç dağılımı küresel barışı tehdit edecek boyuta geldi. Beyrut ve Gazze'deki soykırıma yenileri eklenmektedir. Katliamların hız kesmeden devam etmesi medeni dünyanın iflas beyannamesi değilse nedir? Zalimlerin hesap vermesi gerekirken hala bir arpa boyu yol alınmaması adaletsizliktir. İnsancıl hukuk ayaklar altındadır. İsrail siyonist barbarlığı artıyor. Roma statüsü gereğince Filistin'in uluslararası hukuk nezlinde devlet olarak görülmesi nişanesidir. Adalet mutlaka tecelli edecektir. İsrail'e silah yaptırımları doğrudan hayata geçirilmelidir. Türkiye'nin tutumu gayet açıktır.
İSRAİL İLE TİCARET SAYFASI KAPANDI
Türkiye İsrail ile ticaret sayfasını kapatmıştır. Türkiye-İsrail 2 Mayıs 2024'te tüm ticari anlaşmalarını askıya almıştır. Bu tarihten itibaren hiçbir gümrük beyannamesi açık seçik ortadadır. Bu karalama olsa olsa siyonizme hizmet olur. Türk milleti mazlumların feryatlarına kulak tıkayamaz, soykırım dilini konuşan iblise yoldaşlık edenlere asla seyirci ve sessiz kalamaz.
AB'NİN BARIŞ İSTİKRARINA NAMUSSUZLUK
AB'nin görüş beyanı tek taraflı kararların alt yapısını oluşturma çabaları mesnetsizdir. AB'nin barış istikrarına namussuzluktur. Karşımızda toplanan ülkelerde Preveze'de denizin dibine gönderdiğimiz Haçlılardan ne farkı var? AB, GKRY ile Yunan tezlerine alet oluyor. Suyumuza dokunanın dumanını attıracağımızı unutmamalıdırlar. Tarihten ders almayan diplomatik kuşatma Türk milletine sökmeyeceğini Barbaros Hayrettin Paşa'nın Akdeniz'de dolaştığını unutmasınlar.
VAHİM BİR ÇELİŞKİ
Brezilya'da toplanan G-20 Zirvesi'nde adaletsizliğe, ahlaki kayıplara, ön yargılara dayalı bir dünya tasarımı için el ovuşturmak çok vahim bir çelişki olmayacak mıdır? Dünyada 900 milyona yakın insan içme suyuna erişemiyor. 2 milyara yakın insan içme suyunun hasretinin çekiyor. Buna karşılık obez insanların sayısı 885 milyonun sayısını aşıyor. Her yıl 5 yaş altı ortalama 5 milyon çocuk hayatını kaybediyor. Bu yürek yaralayan veriler dışında adil bir dünya nasıl kurulacak. Bize göre adil ve yaşanabilir dünyanın kurucu gücü Türkiye olacaktır. Tantanayı bırakıp insan merkezli eşit paylaşımı esas alan, açlıktan ölümlerin yaşanmadığı, egemenlik haklarına saygı duyulduğu bir medeni dünyaya huzur içinde ulaşmanın acil çarelerini üretmeliyiz. Eşit ve adaletli bir düzen ancak böyle olabilir.
ÇOCUKLARIN KORUNMASI DEVLETİN GÖREVİ
İzmir'in Selçuk ilçesinde elektrikli sobanın devrilmesi neticesinde 5 evladımız hayatını kaybetti. Yapılan açıklamalardan eşi cezaevinde bulunan annenin hurda toplamaya gittiği anlaşılmaktadır. Sadece ekonomik olarak dikkate almak bizi doğru sonuca vardırmayacaktır. Mesele sadece az ve çok vermekle sınırlı görülmemelidir. Manevi moral desteklere eş zamanlı olmak kaydıyla devletin dokunuşlarıyla sağlık, dengeli birer fert olmaları mümkündür. Çocukların korunması devletin görevidir. İlke şartlara hapsedilmiş çocuklarımıza tanık olmak, onları kaybetmek hepimiz adına hüsrandır. Bu yaygın sorunlara neşter vurmadan atılan adımlar sadece pansuman niteliğinde kalacaktır.
CUMHURBAŞKANIMIZLA ARAMIZDA SARSILMAZ BAĞ VAR
Cumhurbaşkanımızla aramızdaki sarsılmaz, derin ve karşılıksız bağı, sorgulamakla gayesiyle maske üstüne maske takanlar iyice azıtmaktadır. Cumhur İttifakı vatan ve millet sevdasıyla hemhal olmuştur. Cumhur İttifakı Türk milletinin özüdür. Yedi düval üzerimize gelse bile ilke ve irademizden milim taviz vermeyiz. Soluğumuz kısa ve kesik değildir. Siyasetimiz rehin altında hiç değildir.
Son günlerde tartışmaların odağında yer alan Cumhurbaşkanımızın haberinin olup olmadığını araştıran zevata diyeceğim: Mevzu bahis vatan, millet bayrak ise Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve şahsım arasında hiçbir ayrılığın olmayacağını duymayan gözlere hatırlatmak dava ve vicdan görevimdir. 'Vakit tamamdır, söz konusu vatandır' paylaşımlarımız ile neyi amaçladığımızı merak edenlere de önce 'vatan nedir?' onu öğrenmelerini tavsiye ediyorum.
Üzerimize gelinse bile ülkü ve irademizden taviz vermedik, vermeyeceğiz. Soluğumuz başkaları gibi kesik değildir. İttifakımıza çamur atmaya çalışan ahmaklara gök girsin kızıl çıksın diyorum. Fitne yayan siyasetçileri, gazetecileri, bölücü ve Fetö'cü mihrakları, casusları rezil rüsva etmek için sabırla bekliyoruz.