20 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Siyaset MHP'li Büyükataman: Bu bedhahların gittikleri yol, yol değildir

MHP'li Büyükataman: Bu bedhahların gittikleri yol, yol değildir

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, ''Dün akşam acil koduyla bir araya getirilen iki partinin Genel Başkanının 1970 ve 80 öncesi olaylarını hatırlatmasını, akıllarına sokulan kirli niyetin dışavurumu olarak değerlendirmek mümkündür. İnsan içine çıkmaya yüz bulamayacak olanların Partimizi ve Sayın Genel Başkanımızı hedef alması derin bir çelişkidir. Yeni bir yola çıktıklarını söyleyen bu bedhahların gittikleri yol, yol değildir. '' dedi.

5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
MHP'li Büyükataman: Bu bedhahların gittikleri yol, yol değildir

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, “Ahmet Davutoğlu-Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesinde kullanılan çirkin ifadelere dair” yazılı bir açıklamada bulundu. Büyükataman, ''Dün akşam acil koduyla bir araya getirilen iki partinin Genel Başkanının 1970 ve 80 öncesi olaylarını hatırlatmasını, akıllarına sokulan kirli niyetin dışavurumu olarak değerlendirmek mümkündür.  İnsan içine çıkmaya yüz bulamayacak olanların Partimizi ve Sayın Genel Başkanımızı hedef alması derin bir çelişkidir. Yeni bir yola çıktıklarını söyleyen bu bedhahların gittikleri yol, yol değildir. Tehlikeli sularda yüzmektedirler.'' ifadelerini kullandı.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman'ın açıklamaları şu şekilde;

''Türkiye, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü ile diz çöktürülmeye çalışılmış; büyük Türk milletinin püskürttüğü hain emeller, geçen zaman içerisinde saklandıkları deliklerden, odalardan, çukurlardan başlarını uzatmaya başlamıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni aciz zannedenler, kendilerine yeni bir yol ve yöntem belirlemişlerdir. Sandıktan çıkan iradeye saygı göstermeyip sandık dışı yöntemlerle Türkiye’de iktidar belirleme çabaları bir yana; birilerinin devşirdikleri ve kurdukları sözde particiklerle siyaset sahasını itibarsızlaştırma gayretleri de göze çarpmaktadır.

Devlet Bahçeli ve Tayyip Erdoğan düşmanlıkları, ülke sevgisinden ağır basanların gözlerini bürüyen nefret ikliminde ekilen tohumlar, bu topraklara yabancıdır. Bu iklimi ve çürümüş tohumları reddediyoruz. Türkiye’yi bu nefret iklimine sokmaya çalışan başta CHP ve zihniyeti olmak üzere tek merkezden yönlendirilen particikler; ahlaksız ve üslupsuz saldırılarına bir an evvel son vermelidir.

Dün akşam acil koduyla bir araya getirilen iki partinin Genel Başkanının 1970 ve 80 öncesi olaylarını hatırlatmasını, akıllarına sokulan kirli niyetin dışavurumu olarak değerlendirmek mümkündür.

Sayın Genel Başkanımızın ifadesi ile “MHP; sokağı bilir, hasmı bilir, haini bilir, tuzak ve tertipleri bilir ve tanır. Ancak Milliyetçi-Ülkücü Hareket’i tarafı olmadığı saldırılarla ilişkilendirmeye ve yargılamaya cüret etmek terörizmin lügatinden beslenenlerin harcıdır. Aynı zamanda bühtandır, komplodur.”

Navigasyon olmadan sokakta yönünü bulamayacak olanların defaatle teşebbüs ettikleri bu sokak tehditlerine ve teşviklerine geçit vermeyeceğimizin, Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in bu komployu bozacağının bilinmesinde fayda vardır.

Uzunca bir süredir, siyaseti itibarsızlaştırmaya çalışan partilerin genel başkanlarından ilçe yöneticilerine dek çeşitli isimlerinin Partimize ve Sayın Genel Başkanımıza yönelik çirkin, siyasetin diline yakışmayan, söyleyeni küçülten ifadelerine sistemli bir şekilde muhatap olmaktayız.

Bundan maksat, Milliyetçi Hareket’in sinir uçlarıyla oynayarak camiamızı hataya sevk etmektir. Bunların emanet akılları ile anlayamadığı, Milliyetçi Hareket’in bu tuzaklara düşmeyecek kadar ferasetli ve tecrübeli olduğudur.

Partisinin geçmişini reddedip son 10 yıl vurgusu yapan Kılıçdaroğlu’nun, il başkanı bulmakta zorlandığı particiğini daha kuruluş aşamasında piyon olarak sahaya süren Davutoğlu’nun kurmaya çalıştığı tuzaklar bize çocuk oyuncağı gelir. Bunların acizliği; farenin kendisini köle eden kapanı alıp kurda tuzak kurmaya kalkmasından farksızdır.

Gazete görünümlü kâğıt parçalarında, haber sitesi izlenimi verilmiş fitne odaklarında yazılan yazılara, ön görü ve kulis bilgisi adı altında atılan iftiralara ve yapılan fitnelere basın özgürlüğü penceresinden bakmamız mümkün değildir.

Her gün basın mensuplarına ağız dolusu hakaret edenlerin, kanalları boykot adı altında hedef gösterenlerin, çalıştığı medya organından dolayı gazetecileri muhatap almayanların kalkıp Milliyetçi Hareket Partisini basına düşmanmış gibi göstermeye kalkmaları ikiyüzlülüktür.
Kullandıkları seviyesiz üslubu ve çirkin sözleri yok sayarak aldıkları cevapları medyadaki “dostları” vasıtasıyla “MHP’den tehdit” başlıklarıyla yaygara koparanlar, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü ve aziz Türk milletinin birliğini baltalamaya çalışan “dahilî bedhahlar”lardır. Bunların haricî bedhahlarla olan dostlukları gün yüzüne çıkmıştır. İnsan içine çıkmaya yüz bulamayacak olanların Partimizi ve Sayın Genel Başkanımızı hedef alması derin bir çelişkidir.
Yeni bir yola çıktıklarını söyleyen bu bedhahların gittikleri yol, yol değildir. Tehlikeli sularda yüzmektedirler. Tarih, iyi bir öğretmendir. Yeter ki bu öğretmenin anlattıklarını iyi yorumlayabilelim.

Bebek katilinden boşalan sözde unvanlara talip olan Serok Ahmet’in, bölücülükte Kandil ile atbaşı gittiğini dikkatle takip etmekteyiz. Serokluğunun nereden geldiği bellidir, Kürtçe konuşan kardeşlerimizi kalkan olarak kullanmaya kalkıp laf cambazlığı yapmasına hiç gerek yoktur.

“Ben Başbakanken” ile başlayan masallar anlatan Davutoğlu, 2015 yılında bir şehidimizin töreninde kullandığı “Anadolu'nun, Trakya'nın, Mezopotamya'nın, Kafkasya'nın, Akdeniz'in, Karadeniz'in, Ege'nin, Van Gölü'nün, Tuz Gölü'nün ve dahi bütün dağların çocukları…” ifadelerinde ısrarcıdır.

Davutoğlu, sen Başbakanken de şimdi de aynı kişisin. Söylediğin tek gerçek budur. Geçtiğimiz hafta “Mardin’den bütün Mezopotamya’ya, bütün Anadolu’ya, bütün Trakya’ya sesleniyorum. Kazanımlarınızın teminatı Gelecek Partisi’dir.” diyen Davutoğlu; hangi coğrafyadan, hangi kazanımlardan bahsettiğini açıklamak zorundadır. Sen Başbakanken de Türkiye diyememekte ve bölücülük peşindeydin; hâlâ Türkiye diyememektesin, toprağımızı ve insanımızı bölmenin peşindesin.

Bu dil, dil değil; bu gaye, gaye değildir. Bu kirli emellere saygı göstermemizi bekleyenler, Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in kendisini inkâr etmesini arzulamaktadır.

İnsanımızı ve ülkemizi bölmeye kalkan Davutoğlu’na en güzel cevap Akif’in “Birlik” şiirindeki şuurdur. Şuursuzların bizi ve ülkülerimizi anlamasını beklemiyoruz.

Sözlerimizi anlamak istemeyip çarpıtanlar muhatabımız değildir. Biz, cevabımızı aziz Türk milleti ile yeniden paylaşalım:

“Milliyetçi Hareket Partisinin sokakta işi yoktur. Kavga ve karışıklıkta hayır görmesi imkânsızdır. İnsan onuruna ve demokratik adaba uygun olarak yapılan makul eleştirilere tahammülsüzlüğü asla düşünülemeyecektir. Bizim sevdamız şiddet değil Türk milletidir, Türkiye’dir.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Resulayn’daki 2 çocuğun öldüğü patlamanın failleri yakalandı

Resulayn’daki 2 çocuğun öldüğü patlamanın failleri yakalandı