Fenerbahçe forması giyen Luiz Gustavo, sarı lacivertli kulübün dergisine özel bir röportaj verdi.
Futbola başlama hikayesinden Süper Lig'e, Fenerbahçe taraftarından Müslüm Gürses'e benzediği yönündeki iddialara kadar birçok konuda açıklamalarda bulunan Gustavo, renkli cevaplarıyla röportaja damga vurdu.
İşte Luiz Gustavo'nun açıklamaları:
Futbola nasıl başladın?
Brezilya’daki bütün erkek çocukları çok küçük yaşta futbol oynamaya başlarlar. Ben de 5 yaşından beri futbol oynuyorum. Her zaman futbol oynamaktan büyük keyif aldım. Tanrı’ya şükürler olsun ki hem kendimin hem de ailemin rüyası olan profesyonel bir futbolcu olma hedefimi gerçekleştirdim. Sade bir çocukluk geçirdim. Şartlarımız çok iyi olmasa da hayalimi gerçekleştirmemi sağlayacak kadar yeterli şartlarımız vardı.
Bir kulüp bünyesinde oynamaya nasıl başladın?
Bir futbol kulübünde oynamaya 16 yaşında başladım. Bir amatör takımla Sao Paolo Kupası adlı turnuvada oynadım ve genç futbolcular için bu çok önemli bir turnuvaydı. Daha sonra profesyonel oldum ve Brezilya’nın kuzeyinde SBH adlı bir kulüpte oynamaya başladım. 19 yaşında Almanya’ya gidene kadar bu kulüpte oynadım. Sokakta futbol oynarken daha sonra futbol okullarında eğitim gördüm, amatör takımlarda oynadım ve bu seviyeye gelebilmek için gerçekten çok çalıştım.
Brezilya her zaman bir futbolcu fabrikası olmuştur. Bunu neye bağlıyorsun?
Bunun için spesifik bir şey söylemek zor. Belki de şansımız yaver gitti ve Brezilya, tarihi boyunca çok iyi ve yetenekli oyuncular çıkarmayı becerebildi. Brezilya’da her zaman futbola karşı her zaman büyük bir aşk ve tutku olmuştur. Futbol bizim için bir gelenek. Bu fark yaratabilmiş olabilir. Günümüz futbolunda da çok fazla ülkeden üst düzey, yetenekli futbolcu çıkabiliyor.
Brezilya’dan daha önceden hücum oyuncuları yurt dışına transfer olurdu ancak son 20 yıldır çok sayıda savunma oyuncusu veya savunma özellikli oyuncular da yurt dışına transfer olmaya başladı. Bu nasıl oldu?
Futbolun gelişimiyle açıklanabilir bu durum. Dünya genelinde defansif oyuncuların önemi artıyor, çok iyi defans oyuncuları çıkıyor. Bu da ofansif oyuncuların işini biraz daha zorlaştırıyor. Brezilya’da da bu durum sonucunda defansif olarak çok yetenekli oyuncular çıkmaya başladı.
Brezilya, Almanya ve Fransa’da oynadın. Şimdi Türkiye’desin. Bu liglerin oyun tarzını kıyaslayabilir misin?
Bu liglerin hepsini karşılaştırmak zor. Hepsinin kendine göre artı ve eksi yönleri var. Hepsinin yarışmacı kimliğine bakarsak mükemmel ligler diyebilirim. Önemli olan oyuncu olarak kendinizi oynayacağınız yeni lige hazırlamak. Ben de her zaman bunu yapmaya çalıştım.
Taraftar bazında bir kıyaslama yapabilir misin?
Taraftarları kıyasladığınızda tüm taraftarların takımlarını destekleme yöntemleri farklı olabiliyor. Bazı taraftarlar daha gürültü olurken, bazıları da görsel olarak çok güzel şovlar yapabiliyor. Her kulübün taraftarının kendine has bir özelliği var. Almanya’da statlar her zaman çok dolu olur ve insanlar orada da futbola aşık ama takımlarını desteklemede biraz daha sakinler diyebilirim. Fransa’da da taraftarlar kulüpten kulübe değişkenlik gösteriyor. Ben Marsilya’da oynama fırsatını yakaladım ve bana göre Fransa’nın en iyi taraftarı Marsilya taraftarı, gerçekten çok özel bir taraftar olduğunu söyleyebilirim. Şimdi de Fenerbahçe taraftarı önünde oynama fırsatı elime geçti. Buraya gelmeden önce konuştuğum herkesten Fenerbahçe taraftarının ne kadar özel olduğunu duymuştum. Buraya gelerek bizzat deneyimleme fırsatım oldu. Sürekli bizim arkamızdalar ve nereye giderek gidelim takımlarını sonuna kadar destekliyorlar.
Taraftara bir mesajın var mı? Fenerbahçe’deki hedeflerin ne?
Fenerbahçe’deki hedefim burada geçirdiğim her gün elimden gelenin en iyisini yapabilmek, hem kulübüme hem takım arkadaşlarıma yardım edebilmek. Taraftarımız her zaman bizimle birlikte olsun, yanımızda olsun çünkü bizi birliktelik şampiyonluklara ulaştıracak.
Sosyal medyada bazı taraftarlarımız seni değerli bir sanatçımız olan Müslüm Gürses’e benzetiyor. Bundan haberin var mı?
Hayır duymadım.
Fotoğrafını gösterelim mi?
Elbette. (Fotoğrafa bakınca) O beyaz ben siyahiyim. Tek ortak yönümüz saçlarımız. Biraz benziyor ama.