Antalya'nın Kumluca ilçesine bağlı Yazır Mahallesi'nde oturan Ethem ve Seher Kayaeşen çifti, daha önce bölge halkının 'yaban böğürtleni' olarak bildiği ve zararlı olduğunu düşündüğü için söküp attığı bitkinin ticari olarak değerli bir bitki olan kapari olduğunu öğrendi. Bunun üzerine bitkiyi üretmeye karar veren çift, 9 dönümlük arazilerine deneme amaçlı yaklaşık 4500 kapari fidanı dikti. Geçen yıl dikilen fidanlar bu yıl ürün vermeye başladı. Üretici Ethem Kayaeşen, turşu, reçel ve çayı ekonomik alanda kullanılan kaparinin uluslararası piyasada kilosunun 2,5 euro civarında olduğunu ve bu bitkinin ticaretinin İspanya'nın elinde olduğunu söyledi.
Antalya'nın Kumluca ilçesine bağlı Yazır Mahallesi'nde oturan Ethem ve Seher Kayaeşen çifti, daha önce bölge halkının 'yaban böğürtleni' olarak bildiği ve zararlı olduğunu düşündüğü için söküp attığı bitkinin ticari olarak değerli bir bitki olan kapari olduğunu öğrendi. Bunun üzerine bitkiyi üretmeye karar veren çift, 9 dönümlük arazilerine deneme amaçlı yaklaşık 4500 kapari fidanı dikti. Geçen yıl dikilen fidanlar bu yıl ürün vermeye başladı. Üretici Ethem Kayaeşen, turşu, reçel ve çayı ekonomik alanda kullanılan kaparinin uluslararası piyasada kilosunun 2,5 euro civarında olduğunu ve bu bitkinin ticaretinin İspanya'nın elinde olduğunu söyledi.
"İLAÇ SANAYİ VE GIDA ALANINDA KULLANILIYOR"
Ethem Kayaeşen, "Yaklaşık 9 dönüm alanda 4500 fidanımız var. Kendileri bu işi yapan arkadaşlarımla konuşurken bunu öğrendik. Ondan sonra araştırma içerisine girdik. Bizzat kendimiz de kapari ürünlerini tüketmeye başladık. Dünyada çok fazla bir yeri var bu kaparinin. İlaç sanayi ve gıda alanında kullanılıyor. Biz de bu yüzden ekonomik değeri olduğunu düşündüğümüz için böyle bir işe girdik. Araştırmalarımız neticesinde İspanya'nın kapari ticaretinin merkezi haline geldiğini öğrendik. Dünyadaki kapari üretimin hepsi İspanya'ya gidiyor. Harmanlandıktan sonra İspanya'dan da mamul olarak tekrar dünyaya dağıtılıyor. Araştırmalarımızdan öğrendiğimize göre ilaç ve boya sanayisinde de çok kullanılan bir ürün. İçerisindeki mineraller açısından da çok zengin" dedi.
"70 YIL ÖMRÜ VAR, GÜBRE VE SU İSTEMİYOR"
Kapari bitkisinin ömrünün çok uzun olduğunu aktaran Ethem Kayaeşen, "Yaklaşık 60-70 yıl hiç zarar görmeyen ve su istemeyen bir bitki. Çünkü kökleri toprağın altında çok derinliklere iniyor. Önümüzdeki yıl ticari tonaja ulaşacağız. Şimdi turşu haline getirip, kendimiz için ve eş dosta hediye ediyoruz. Biz ilerleyen dönemlerde kaparinin reçel, çay ve turşusunu yaparak pazarlayacağız. Bugünkü piyasa fiyatı 2,5 euro" diye konuştu.
"KUMLUCA'YI KAPARİ ÜRETİMİNİN MERKEZİ YAPACAĞIZ"
Seher Kayaeşen, kapari üretiminde Orman İşletme Şefliğinden emekli ablası İlkay Karatekeli'nin deneyim ve tecrübelerinin etkisi olduğunu belirterek, "Eşimle birlikte kapari üretimine başladık. Kumluca kapari üretimine en uygun yer. Çok verimli ve çok faydalı bir bitki. İnşallah Kumluca'yı kapari üretiminin merkezi yapacağız" dedi.
"ARAZİLERİMİZDEN SÖKÜP ATIYORDUK, MEĞERSE ALTIN DEĞERİNDEYMİŞ"
Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökce de şöyle dedi:
"Çocukluğumuzdan beri Kumluca'da özellikle kırsal bölgede bunuyordu. Bu bitkinin adı kapariymiş ama biz bilmiyorduk. Bunun değerini yeni yeni öğrenmeye başladık. Yol kenarında veya arazilerimizin kenarlarında bulunan kapari bitkisinin 'yaban böğürtleni' diye söküp atıyorduk. Oysa altın kadar değeri varmış. Kırsal arazide, suyun olmadığı yerde, yamaç yerlerde, değerli olmayan arazilerde altın niteliğinde bir bitkimiz. Biz daha önce dikkate almadığımız böğürtlen diye söküp attığımız bitki kapari çıktı. Bu deneme üretimini yapan arkadaşlara teşekkür ediyorum. Başarılı buluyorum. Kapari üretmek isteyen çiftçilerimize elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışacağız. Kapari ekimi yapan kardeşlerimiz pazarda bir sıkıntı olmadığı söylüyorlar." DHA