İstemezükçü tayfa yine harekete geçti.

Düne kadar yeni anayasa konusu açıldığında mangalda kül bırakmayıp modern ve gelişen Türkiye’nin ihtiyaçları doğrultusunda çok daha özgür, demokratik ve şeffaf bir anayasamızın olması gerekliliğini savunanlar, bugün “her şeyimiz tamam da bir anayasamız eksikti” şeklinde beyanda bulunuyorlar.

Geçmişte bizzat kendilerinin de şikayetçi oldukları anayasanın yenilenmesi talebine içerisinden geçtiğimiz zaman diliminde karşı duruş sergiliyorlar.

***

Hiçbir temele dayandırmadan yeni anayasanın Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletinin yararına olmayacağını söylüyorlar.

Önümüzdeki günlerin karanlık olduğunu iddia ediyor, siyasi ve ekonomik çöküntüyle karşı karşıya olduğumuzu savunuyorlar.

Yeni anayasanın kabulünün Türk milletinin felaketi olduğunu ileri sürüyorlar.

***

Yeni anayasa kelimesini duyunca, Cumhuriyet’e kurulan tuzak karşılığını veriyorlar.

Yeni anayasa sözünün geçtiği yerde, Türk demokrasisi açısından tehlike olduğuna işaret ediyorlar.

Etnik ve mezheplere göre parti kurulmasına izin veren bir anayasanın Türk milletine yutturulmaya çalışacağını dillendiriyorlar.

***

Türkiye’nin önündeki en önemli gündem maddelerinden biri olduğu kuşkusuz olan yeni anayasa hakkında telaş içerisinde hareket ediyorlar.

Çünkü Türk siyaset yapısının, gelişen toplum talepleri ile milli ve manevi değerler çerçevesinde yeniden ele alınacak olmasından rahatsızlık duyuyorlar.

Onlar aslında siyaset, medya ve ekonomi ilişkilerinin demokratikleştirmesine, Türk milletini ortak değerler etrafında kenetlenip mutlu, müreffeh ve güvenli olacak bir dönemin kapılarının el birliğiyle açılmasına, darbe anayasasının rafa kaldırmasına direniyorlar.

***

Demokratik bir anayasayı hazmedemeyişlerinin sebebi belli, onlar halen terörle mücadele konusunda ülkemize muazzam hız kazandıran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini tedavülden kaldırma hayalini kuruyorlar.

Anayasa’dan Atatürk’ü çıkarmak, Türklüğü tasfiye etmek, Türk vatandaşlığı yerine “Anayasal yurtseverlik” kavramını koymak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yerine “Türkiye Cumhuriyeti insanı” terimini getirmek için fırsat kolluyorlar. 

Yabancı başkentlerin dümenine girmenin Türk milletini bir adım ileriye götüremeyeceğini göremiyor, dünyayı Türkçe okuyamıyorlar.

***

Hayatlarının hatasını bu noktada yapıyorlar.

Türk milliyetçilerinin dimdik ayakta, günlük hesaplardan ziyade Türk milletinin yarınlarını önceleyen akıl ve fedakarlık içinde olduğunu unutuyorlar.

Haliyle boşa kürek çekip, göle maya çaldıklarını atlıyorlar.