YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
Bir Afrika atasözünde “Aslan, ceylan, sırtlan ve zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir.” der. Bugün Türkiye’de de yine ormanlarımız yanıyor. Türkiye ormanlarında aslan, sırtlan, zebra olmasa da belki kurt, ceylan, geyik, sincap, tilki, ayı yan yana koşuyor. Ağaçlarımızla birlikte daha birçok hayvanımız yanarak, zehirlenerek hayatını kaybediyor.
Türkiye’deki orman yangınlarının çıkma sebebi genelde terör örgütlerinin sabotajı, insanların dikkatsizliği, tedbirsizliği, psikolojik problemleri ve tabiatın doğal ısı faktörüyle çıkmaktadır. Bu yüzden de her yıl yaz aylarında çok büyük oranda ormanlarımızı içindeki birçok hayvanla birlikte kaybediyoruz. Antalya, Çanakkale, Manisa, İzmir, İstanbul, Kütahya’da başta olmak üzere kaç gündür orman yangınlarını söndürme mücadelesi yapılıyor. Yanan her ağaç ömrümüzden azalan nefesimiz, ölen her hayvan vicdanımızda oluşan ızdırap olmaktadır. Bunun için orman bölgesindeki emniyet güçlerimizin ve halkımızın dikkatine büyük ihtiyaç vardır. Ormanlık alanlardaki en ufak hareketliliği takip etme algısıyla hareket etmek belki büyük orman yangınlarının önüne geçecektir. Vatandaşlarımızın da mangal yakma, izmarit atma, güneşle temasa geçecek cam şişe bırakma gibi konularda çok tedbirli olması gerekmektedir. Bir anlık “Bir şey olmaz” demenin sonucu belki de felaketleri doğurmaktadır. Ormanlarımız milli servetimiz ve oksijen depomuzdur. Milli servetini, oksijenini korumakta Türk milletinin tüm fertlerinin vazifesidir. Korumayan kim olursa da vatan haini ilan edilmeli ve bilerek, isteyerek orman yakanlara da en ağır cezalar verilmelidir. “Ormandan bir dal kesenin başını keserim.” diyen Fatih Sultan Mehmet’in tarihteki hiddeti ve ölçüsünde caydırıcılık oluşturulmalıdır. Para cezasıyla yahut 1-2 aylık hapis cezasıyla orman yangınlarının önüne geçmek mümkün değildir. Bunun caydırıcılık oluşturması da zaten hayaldir.
Orman yangınlarına üzülürken ve yangınları söndürmek için seferberlik halindeyken, geçtiğimiz günlerde Türk devleti müjdeli bir haber vermişti.
2021 yılında Antalya, Muğla, Mersin ve Hatay’daki orman yangınlarının talimatını veren PKK’nın sözde Türkiye sorumlusu ‘Özgür Şoreş’ kod adlı Özgür Alparslan Irak’ta öldürüldü. Terör örgütüne bağlı ‘Ateşin Çocukları’nın kurucusu olan bu terörist arananlar listesinde ‘yeşil’ kategorideydi. Bu biraz içimizi soğutmuş olsa da orman yakan PKK’lı teröristlerin sorgusuz sualsiz aynı sonu yaşaması bizi psikolojik olarak daha da rahatlatacaktır.
Orman yangınların çok fazla arttığı bu günlerde herkesi dikkatli olmaya davet ediyorum. Dünya dengesinin ve canımızın bir parçası olan ağaçları, hayvanları koruyalım. Doğanın dengesinin bozulmasına fırsat vermeyelim. Ne diyor Atatürk: Uygarlığın temelinde ağaç, çiçek ve yeşil bulunur.
Çocuklarımızı ağaç, çiçek, temiz çevre, hayvan velhasıl orman sevgisiyle büyütelim ve bu sevgiyi şuur haline getirelim. Belki ilerde yaşanabilecek bir orman yangınını engellemiş oluruz. Yanan ormanlarımızı yeniden yeşerteceğiz, mevcut ormanlarımızı yanmaktan koruyacağız. Günümüzün milli vazifelerinden birisi de bu olmalıdır.