Pek çok ünlü isim İsrail eleştirileri yüzünden ölüm tehdidi alıyor. Buna rağmen korku duvarını aşan vicdanlı isimlere her gün yenileri ekleniyor. İsrail'in sınır tanımaz vahşeti batının demokrasi ve insan hakları maskesini paramparça ettiği gibi kültürel hegemonyasını da temelinden sarsılıyor.
Batı dünyasının işgalci İsrail'e desteği ve Filistin'i yalnızlaştırma politikası 7 Ekim'den sonra ayyuka çıktı. Demokrasi, düşünce, ifade ve basın özgürlüğü, kitlesel eylemlere yönelik hoşgörü yerini insanlığı bir anda birkaç yüz yıl gerileten bir bağnazlığa bıraktı. Türkiye'yi on yıllardır 'düşünce özgürlüğü yok', 'basın susturuluyor' diye antidemokratik olmakla suçlayan
AB ülkeleri özellikle akademi ve sanat dünyasında İsrail'e karşı yükselen öfkeyi bastırmak için sansür, baskı ve boykot yoluna gidiyor. Pek çok ünlü isim İsrail eleştirileri yüzünden ölüm tehdidi alıyor.
Batıda hâkim kültürel hegemonya öteden beri Filistin halkına destek veren, İsrail işgali ve katliamlarını eleştirenlere söz hakkı tanımıyor, susturmaya çalışıyordu. Ancak ilk kez entelektüel dünyaya, sanatçılara bu kadar alenen sansür uygulanıyor ve gözdağı veriliyor.
Sözgelimi sosyal medya hesabından, "Gazze'de olanları önemsemeniz için Filistinli olmanıza gerek yok. Filistin'in yanındayım. Herkes özgür olana kadar kimse özgür değildir." paylaşımında bulunan Oscar ödüllü yıldız Susan Sarandon aktif olarak Filistin'e destek eylemlerine de katıldığı için birlikte çalıştığı yetenek ajansı "United Talent Agency (UTA)" Sarandon ile yollarını ayırdı.
HOLLYWOOD'DAN GAZZE'YE SES VERENLER
Meksikalı oyuncu Melissa Barrera da Filistin'e destek veren paylaşımları nedeniyle "Çığlık 7" filminin kadrosundan çıkarıldı. Barrera, Instagram hesabından İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki göstermiş ve Batı medyasını "tek taraflı" olmakla suçlamıştı. ABD'li oyuncu Jenna Ortega da arkadaşına destek vermek için Çığlık 7'de yer almayacağını duyurdu.
Hollywood ve Avrupa sinemasında Filistin'de destek veren yürekli isim arasında Mısırlı Aktör Amir El Masry ile Eilidh Munro ve Finlay Pretsell de var. 2023 BAFTA İskoçya Ödül Töreni'nde ödül aldıkları sahnede Filistin'e destek mesajı gönderen ve herkesi bu katliama karşı sesini yükseltmeye çağıran sanatçıların bu sözleri BBC tarafından sansürlendi.
Filistinli protestocularla dayanışma mesajı yayınlamasının ardından Emma Watson da İsrailli yetkililerin eleştirilerine maruz kaldı. Aralarında Mark Ruffalo, Susan Sarandon, Peter Capaldi ve Charles Dance'in de bulunduğu birçok ünlü isim Emma Watson için Filistin ile dayanışma mesajı içeren bildiri yayımladı. Artists for Palestine UK platformunda paylaşılan bildiride, "Uluslararası hukuk çerçevesinde insan hakları için mücadele eden Filistinlilerle anlamlı dayanışmaya ve "Dayanışma bir eylemdir" ifadesine katılarak Emma Watson'ın yanındayız" denildi. Yine birkaç gün önce aralarında ünlü oyuncu Cynthia Nixon'ın da bulunduğu bir grup siyasetçi ve aktivist Gazze'de "kalıcı ateşkes" talebiyle Beyaz Saray önünde 5 günlük açlık grevi başlattı.
ROGER WATERS'I BEĞENMEYEN GİTSİN
Pink Floyd'un solisti Roger Waters da uzun yıllardır Filistin'in özgürlük mücadelesine destek veren isimlerden. İsrail yanlılarının tepkilerine rağmen sesini yükselten Waters 7 Mayıs'ta Paris'te verdiği konserde de Accor Arena'nın dev ekranına öldürülen Filistinli gazeteci Şirin Ebu Akile'nin ismini 'Filistin Hakları' ibaresini yansıtmıştı. Yakın zamanda gerçekleştirdiği bir konser öncesi de kendisini eleştirenlere sahnedeki dev ekrandan şu cümlelerle seslendi: "Eğer 'Pink Floyd'u seviyorum' diyenlerden biriyseniz ama @rogerwaters'ın politikalarına katlanamıyorsanız, belki de bir bara defolup gitmek ve kendi halinizde takılmak sizin için daha iyi olur."
Fransız kültür ortamı da Filistin halkını desteğini göstermekten çekinmiyor. "Politikacılarımızın ve daha geniş anlamda uluslararası toplumun dayanılmaz sessizliğini, hatta suç ortaklığını kınıyoruz." diyen Fransa sahnesinden 4.000'den fazla sanatçı, sanat emekçisi ateşkes için kolektif seferberlik ve İsrail devletinin sömürgeci politikasına son verilmesi çağrısında bulundu.
Her gün bu vicdanlı isimlere korku duvarını aşan yenileri katılıyor. İsrail'in sınır tanımaz vahşeti batının demokrasi ve insan hakları maskesini paramparça ettiği gibi kültürel hegemonyasını da temelinden sarsılıyor. Batılı sanatçılar ve aydınlar kaybedecekleri maddi, manevi çok büyük kazanımları olmasına rağmen 'ama'sız 'fakat'sız bu katliam karşısında sesini yükseltirken bizdeki sözde 'muhalif', 'özgürlükçü', 'barışçıl' her şeye duyarlı Cihangir esnafı, başını kumdan çıkarmamak için kırk takla atıyor. Elbette şaşırtıcı değil ama çok acı...
Kaynak: Akşam