Rusya'nın 24 Şubat'ta başlattığı Ukrayna'ya yönelik saldırılar tüm dünyayı etkilerken, krizden en çok etkilenen Almanya'nın eski başbakanı Angela Merkel, ilk kez konuştu.
Merkel, görevinden ayrılmak üzere olan Alman Sendikalar Konfederasyonu (DGB) başkanı Reiner Hoffmann'ın veda partisine katılan yaklaşık 200 misafirin önünde yaptığı konuşmada açıklamalarda bulundu.
Merkel, Çarşamba akşamı yaklaşık altı ay sonra yaptığı ilk halka açık konuşmasında, Rusya'nın Ukrayna'daki askeri operasyonunun "büyük bir kriz noktası" olduğunu söyledi.
Moskova'nın saldırılarını "barbarca" olarak nitelendiren Merkel, saldırıları kınadı ve Kiev'e desteğini dile getirdi.
Merkel konuşmasında, "Rusya tarafından saldırıya uğrayan ve işgal edilen Ukrayna ile dayanışma içindeyim. Ukraynalıların meşru müdafaa hakkını destekliyorum." ifadelerini kullandı.
Merkel ayrıca, Olaf Scholz liderliğindeki mevcut Alman hükümetinin yanı sıra AB, ABD, NATO ve BM'nin bu çatışmayı "durdurmak" için gösterdiği "tüm çabaları" desteklediğini söyledi.
TÜM DÜNYA İÇİN SONUÇLARINI KİMSE TAHMİN EDEMEZ
Eski şansölye, bu çatışmanın dünya için yaratacağı sonuçları kimsenin gerçekten tahmin edemeyeceği konusunda uyardı. AB içinde "birlik" çağrısında da bulunan Merkel, "Barışı ve özgürlüğü asla hafife almamalıyız." dedi.
Bazı Alman medya organları, Merkel'in Rusya'ya yönelik kendi politikası hakkında tek kelime etmediğini hemen fark etti. Eski şansölye, Almanya'nın şu anda AB yaptırım politikaları doğrultusunda azaltmak istediği Rus enerjisine olan bağımlılığı artırmakla suçlanıyor.
Merkel yönetimi boyunca, ABD'den gelen yaptırım tehditlerine meydan okudu ve son görev süresi boyunca Nord Stream 2 boru hattınının tamamlanma sürecini destekledi. Mevcut hükümet, neredeyse tamamlanmış projeyi Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısından sonraki günlerde askıya aldı. (STAR)
RSS
