Karadeniz Teknik Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Alp, 2001 yılında İzmir Bergama’da ilk altın madeni açıldıktan sonra Türkiye’de şuanda 18 tane altın maden işletmesinin faaliyet gösterdiğini hatırlattı.
Alp "Bu tesisler yılda 42 ton altın üretimi gerçekleştiriyor. 1995’de altın borsası kuruldu. 2002’de İstanbul altın rafinerisi kurulmuş. Altın madenciliğiyle ilgili olarak önemli bir duruma gelmeye başladık. Dünya altın üretiminde 12 sırada yer alıyoruz ama kat edecek bir hayli daha yolumuz var" dedi.
"İşledikten sonra değerini arttırarak satıyoruz"
Dünyanın yılda 4 Bin 500 ton altın tüketimi bulunduğunu belirten Alp, "Yüzde 60 mücevherat, yüzde 15’i altın para, yüzde 12’si elektronik eşyalarda, yüzde 5 dişçilik yüzde 8’de diğer alanlar olmak üzere bu tüketim değişiyor. Ana kullanım alanı ise mücevherat olarak kullanılıyor. Türkiye’ye baktığımız zaman 392 ton altın yılda ithal ediyor. Bu altının 316 tonunu yılda yurt dışına ihraç ediyor. Bunu işledikten sonra değerini arttırarak satıyor. 76 tonu ise iç piyasa alıyor. Türkiye mücevherat sektöründe de ön plana çıkmaya başlayan bir ülke durumunda. Türkiye’nin kendi içinde tükettiği altın 76 ton ürettiği alt ise 42 ton aradaki boşluğu yakalamamız gerekiyor. Ticaret açığını kapatmalıyız" şeklinde konuştu.
"Türkiye'de son teknoloji kullanılıyor"
Alp, altın madenciliği konusunda son yıllarda önemli adımlar atıldığını ifade ederek şunları söyledi:
"Altın madenciliği konusundaki Türkiye’de son teknoloji kullanılıyor. 18 işletmenin yanında 13 tane bekleyen hazır işletme var. CED alıp işletmeye başlayacak. 3-4 yıl içerisinde 45-50 işletmenin aktif olarak faaliyet göstermesini bekliyoruz. Önümüzdeki 4-5 yıl içerisinde 90-100 tonları konuşan ve bu üretimlere ulaşmış bir ülke haline geleceğiz. 724 tane ise arama ruhsatı için baş vuran var. Bunların 672 tanesi yerli şirket. Başvuru yapan şirketlerin işletme izinlerini alması durumunda yüzde 80 yerli, yüzde 20 yabancı sermaye olmuş olacak. Biz altın madenciliğinde teknolojiyi transfer ettik ve böyle bir kültür oluşmuş oldu. Başvuru yapan şirketlerin bayan ettikleri rezervler 960 ton eskiden 1983’den önce rezervimiz yoktu. Şuanda 960 ton belirlenmiş ve ispat edilmiş rezerv var. Bunun 640 tonu yerli şirketler 320 tonu ise yabancı şirketlerin beyan ettikleri altın madenleri var."
"Bölge olarak önemli bir yerdeyiz"
Alınan ruhsatların yüzde 25’nin Doğu Karadeniz Bölgesi’nde bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. İbrahim Alp, "Bölge olarak önemli bir yerdeyiz. Türkiye de dünyada önemli bir yere doğru gidiyor. Trabzon’un kendi bölgesinden çıkacak altın madenlerini işletebilir olması gerekiyor. Türkiye’de 4 tane rafineri var. Trabzon’a da bir rafineri yakışır. Sarraf ve mücevherat üretiminin olduğu hurda altınların tekrar rafine edilmesinde sağlayacağını düşündüğümüzde ileriye doğru gelişmek istiyorsa bir altın rafineri tesisinin Trabzon kurulmasının gerekli olduğunun yatırımcı kuruluşların buna destek vermesi gerektiğini, hattı üniversitenin bunun içinde olması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Yaz aylarında altına olan talebin artması ile fiyatların da artacağını söyleyen Mustafa Zağlı, “Şu an altının fiyatı kendini koruyor ve ortalama seviyede devam ediyor. Geçen sene pandeminin patlaması ile birlikte altına büyük ilgi oldu. Vatandaş ekmek alır gibi altın aldı. Bunun üzerine altın yükselişe geçti. Enflasyonu göz ününde bulundurursak, altın mutlaka her zaman prim yapan değer bir madendir. Şu an da çeyrek altın 700 TL’den işlem görüyor. Altının bu fiyattaki seyri Ramazan ayının sonuna kadar sürer. Yazın gelmesi ile birlikte düğünlerin çoğalması, altına olan talebin artması, gurbetçilerin gelmesi, yatırımcıların olması ile birlikte altına olan ilgi çoğalır ve altının fiyatı birazda olsa yukarı çıkar” dedi.
Zağlı, altının yılsonuna kadar 900 TL’yi görebileceğini ve ellerinde altın olan vatandaşların panik yapmaması gerektiğini söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti;
“Yılsonunda çeyrek altının 900 TL ile bin TL arasında olabileceğini düşünüyorum. Elinde altın bulunduran vatandaşların panik olmasına gerek yok. Ellerinde mevcut altını olan vatandaşlar altınlarını ellerinde tutsunlar. Altının hiçbir zaman çok aşağı doğru seyri olmamıştır. Altın ileri derecede yükselişe geçecektir. Yeni normalleşme ile birlikte cumartesi günü işimiz çok iyi oldu. Şuan çoğunlukla sattığımız altın türü, çeyrek altındır. Vatandaşlar panik yapmasınlar, altının uzun vadede yatırımcılarına kar getireceğine inanıyorum.”