Araştırma ekibi cinsiyet, yaş, ırk veya etnik köken, göreli gelir ve vücut kitle indeksi (VKİ) dahil olmak üzere bir dizi faktör için deneme sırasında her yıl böbrek taşı geliştirme olasılığını hesapladı. Çalışmanın başlangıcında, daha fazla ilave şeker tüketen katılımcılar, daha yüksek bir böbrek taşı geliştirme riskine, daha düşük bir sağlıklı beslenme puanına ve daha düşük bir eğitim düzeyine sahip olma eğilimindeydiler.
İlave şekerlerin genel ortalama alımı günde 272.1 kaloriydi ve bu da günlük toplam enerji alımının yüzde 13.2'sine karşılık geliyordu. Araştırma ekibi, eklenen şekerlerden alınan enerji yüzdesinin böbrek taşları ile ilişkili olduğunu gösterdi.
Örneğin, ilave şeker alımı en yüksek yüzde 25 arasında olan katılımcıların, çalışma boyunca böbrek taşı geliştirme olasılığı yüzde 39 daha fazlaydı. Benzer şekilde, toplam enerjilerinin yüzde 25'inden fazlasını ilave şekerlerden elde eden katılımcılar, toplam enerjilerinin yüzde beşinden daha azını ilave şekerlerden elde edenlere göre yüzde 88 daha fazla böbrek taşı riskiyle karşı karşıyaydı.
Araştırmacı Dr Yin, daha fazla ilave şeker tüketmek ile daha fazla böbrek taşı geliştirme riski arasındaki ilişkinin mekanizmalarının henüz bilinmediğini söyledi.
Yin, İlave şeker ile çeşitli hastalıklar veya patolojik durumlar arasındaki ilişkiyi ayrıntılı olarak araştırmak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu ekledi.
Yin; "Örneğin, ilave şeker alımıyla en çok hangi tür böbrek taşları ilişkilidir? Böbrek taşı oluşum riskini azaltmak için ilave şeker tüketimimizi ne kadar azaltmalıyız? Yine de, bulgularımız karar vericiler için şimdiden değerli bilgiler sunuyor" açıklamasında bulundu.