Çin İmparatorluğu: Teknolojik Üstünlük ve İzolasyonun Kırılması
Çin, tarih boyunca birçok yeniliğe imza atmış ancak genellikle izole bir politika izlemiştir. Eğer Çin İmparatorluğu güçlü bir şekilde ayakta kalıp dışa daha açık bir politika benimsemiş olsaydı, dünya teknolojik gelişmelerde Çin’in liderliğinde ilerleyebilirdi.
Yapay zekâ tahminine göre pusula, barut, kâğıt gibi icatlar çok daha geniş çapta ve erken bir dönemde dünyaya yayılabilirdi.
Sonuç olarak, Çin kültürü, dünya genelinde çok daha baskın bir rol oynayabilir ve günümüz dünyasında kültürel, teknolojik ve ekonomik yapılar Çin merkezli olabilirdi.
Belki de günümüzde İngilizce yerine Mandarin, dünya çapında en çok konuşulan dil hâline gelmiş olabilirdi.
Sonuç: Küresel Bir Denge
Yapay zekâdan aldığımız tahminlere göre tabii ki bu kurguda dünya farklı bir yerde olabilirdi. Kültürel etkileşimler daha yoğun, teknolojik ilerlemeler daha hızlı ve siyasi yapı daha merkeziyetçi olabilirdi.
Ancak düşününce bu durum, aynı zamanda farklı bir dizi sorunu da beraberinde getirebilirdi. Güçlü imparatorlukların sürmesi, bazı bölgelerde bağımsızlık mücadelelerinin gecikmesine veya hiç başlamamasına da yol açabilirdi.
Küresel güç dengesi, bugün olduğundan çok daha farklı bir biçimde şekillenmiş olabilirdi.
Her ne kadar tarihi yeniden yazamasak da tarihten aldığımız derslerle geleceği nasıl daha iyi şekillendirebileceğimize dair düşüncelerimizi tetikleyebilir.