Bahadır ÇOBAN / TÜRKGÜN
Almanya, Avusturya, Fransa gibi ülkelerin milli değerlerimize yönelik düşmanca tutumu bu kez de İngiltere’de ortaya çıktı.
Premier Lig ekiplerinden Everton’da forma giyen milli futbolcumuz Cenk Tosun’un attığı bir golden sonra bozkurt işaretini andıran bir el hareketi yapması İngilizlerin tepkisini çekti. İngiltere basınının konuyu gündeme taşımasından sonra federasyon yetkilileri Cenk Tosun’la ilgili soruşturma başlatıldığını açıkladı.
Milli futbolcu ise yaptığı el hareketinin bozkurt işaretiyle alakası olmadığını dile getirdi. Avrupa’nın Türklere karşı bu tutumu yeni değil. Geçtiğimiz yıl Avusturya’da Viyana Belediyesi’nin şehir hatlarında çalışan 4 Türk otobüs şoförü “bozkurt işareti” yaptıkları sebebiyle işlerinden çıkarılmıştı.
MİLLİ BEKANIN SEMBOLÜ
Türkiye’de terör örgütlerine karşı yürütülen operasyonlarda güvenlik kuvvetleri tarafından sıkça kullanılarak ülkenin beka mücadelesinin sembolü haline gelen bozkurt işareti, Türk dış politikasının Suriye’de, Libya’da, Doğu Akdeniz’de Avrupa emperyalizminin çıkarlarını zedeleyen başarılı sonuçlar elde etmesiyle Avrupa devletleri için “korku sembolü” haline geldi.
Toplumlarında her geçen gün ivme kazanan ırkçılığa ve İslam karşıtı politikalara göz yuman Avrupa ülkeleri Türk milletinin sembol değerlerine düşman kesilmeye başladı. 2019 yılında Avusturya bozkurt işaretini yasaklamış, bunun üzerine Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı tarafından açıklama yapılarak “Parlamentoda kabul edilen ve yasalaşma süreci tamamlanan Sembol Yasası`nın ‘Bozkurt’ işaretini içerecek şekilde 1 Mart 2019 tarihi itibariyle yürürlüğe girecek olmasını kabul etmiyor ve bir kez daha şiddetle kınıyoruz” denilmişti.
4 Kasım 2020’de de Fransa İçişleri Bakanı yaptığı açıklamada 1968 yılında Türkiye’de kurulan, üç hilalli bayrak sembolünü kullanan ve gösterilerinde parmaklarıyla kurt işareti yapan “Bozkurtlar”ın faaliyetlerinin yasaklandığını açıklamıştı.
İKİYÜZLÜ AVRUPA
Dünyaya demokrasi satan Avrupa devletleri kendi ülkelerindeki radikal grupların ırkçı faaliyetlerine ses çıkarmamasıyla biliniyor. Yenişafak’ın haberine göre Avrupa’da günde ortalama bir camiye saldırı gerçekleşiyor ve sadece Almanya’da 2014-2020 yıllarında 700’den fazla cami saldırısı gerçekleşti.
Almanya’da aşırı sağcı, İslam ve göç karşıtı “Almanya için Alternatif Partisi” (AFD) son seçimlerde yüzde 13,3 oy alarak Federal Meclis'e girdi. Avusturya’da ırkçı olayları rapor eden sivil toplum kuruluşu “Irkçılık Karşıtı Çalışma ve Sivil Tepki” (ZARA) derneğine göre ülkede 2019 yılında 1950 ırkçı saldırı gerçekleşti. Fransa’da Cumhurbaşkanı Macron'un İslam'ı "Dünyanın her yerinde krizde olan bir din" şeklinde nitelemesi ve peygamber efendimize yapılan çirkin saldırıların ifade özgürlüğü kapsamına alınması İslamofobiye ve ırkçılığa meşru zemin oluşturdu. Geçtiğimiz günlerde de Hollandalı ırkçı siyasetçi Geert Wilders iktidara gelmeleri halinde "İslam'dan Arındırma Bakanlığı"nı kuracaklarını açıkladı.