Kahramanmaraş başta olmak üzere 11 ili etkileyen 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nde değerlendirme toplantısı yapıldı.
Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener’in başkanlığında, 6 Şubat’taki depremlerin ardından bölgedeki hareketliliğin değerlendirildiği toplantıya, Bölgesel Deprem - Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat ile KRDAE Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Tülay Kaya Eken katıldı.
Toplantıda 11 ili etkileyen depremin ardından geçen bir yıllık gelişmeler anlatılırken, beklenen İstanbul depremi hakkında da bilgiler verildi.
123 YILDA OLAN DEPREM SAYISI 1 YILDA KAYDEDİLDİ
6 Şubat depremlerinden bu yana geçen sürede bölgede 4’ten büyük, 670 sarsıntı kaydedildiğini anlatan Özener, “Yani 123 yılda olan deprem sayısını 6 Şubat depremlerinden sonra kaydettik. Dolayısıyla ne kadar büyük bir afetle karşı karşıya olduğumuzu görüyorsunuz.” diye konuştu.
SİSMİK HAREKETLİLİK SÜRECEK
Deprem bölgesinde sismik aktivitelerin bir süre daha devam edebileceğinin altını çizen Haluk Özener, “Bölgede 6 Şubat’tan itibaren haftalık 4 bin deprem; artçı deprem sayısı bugün geldiğimiz noktada 300-350 civarına düşüyor. Yani günlük 50 civarında depremimiz var. Bu depremler bir süre daha devam edecek. 48 tane 5 ile 5.9 arasında, 3 tanede 6 ile 6.9 arasında artçı şokumuz, depremimiz var.” ifadelerini kullandı.
“MARMARA’DA SİSMİK BİR BOŞLUK VAR, 7’NİN ÜZERİNDE DEPREM YAŞAYACAĞIMIZ ÇOK AÇIK”
Özener, basın mensuplarının olası Marmara depremine ilişkin sorularını da yanıtladı.
Kuzey Anadolu Fayı’nda 1939’daki Erzincan depremiyle birlikte kırılmaların doğudan batıya doğru göç ettiğine işaret eden Özener, “En son 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremleri var ve bunlar da Hersek deltasına kadar kırıldığı bilim insanları tarafından ifade ediliyor.” diye konuştu.
Marmara Denizi içinde sismik bir boşluk olduğunu söyleyen Özener, “Bu sismik boşlukta yaklaşık olarak 130 kilometrelik bir mesafeden bahsediyoruz. Bir gün kırılacak çünkü oraya enerji dolmaya devam ediyor. Bu fayın tek parçada mı, 3 parçada mı, 2 parçada mı kırılacağı tabii ki bir soru işareti ama bu coğrafyada 7'nin üzerinde bir deprem yaşayacağımız açık.” dedi.
Özener sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bununla ilgili binlerce bilimsel çalışmalar ve farklı verilere dayanarak, farklı sonuçlar elde edilebiliyor. Dolayısıyla kimi hocamıza göre bu deprem çok yakın belki 1-2 yıl içinde olacak, kimine göre 30 yıl daha olmayabilir, kimine göre de 50 yıl olmayabilir. Ama şunu biliyoruz ki burada bir deprem olacak. Biz daha çok ne zaman olacağına değil, biz ne kadar hazırız ona bakmamız lazım. Dolayısıyla da bunun çarelerini aramamız lazım" şeklinde konuştu.”
“ZAMANA BAĞLAMANIN ÇOK DOĞRU OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM”
Marmara Denizi’ndeki deprem periyotlarını değerlendiren Özener, “Marmara'da 250 yıllık periyotlardan bahsediliyor. Artı, eksi 25-30 yıl farklar veren bilimsel çalışmalar var. Baktığınız zaman aslında bu Marmara depremi çok çok uzakta değil. Yani önümüzde bir 100 yıl daha yok. Belki 10 saniye sonra da bu depremle karşılaşabiliriz, belki 20 yıl sonra da olabilir. Bunu zamana bağlamanın çok doğru olduğunu düşünmüyorum.” dedi.
Özener, “Bunu bilim insanları bizler tartışalım ama vatandaş, sizler lütfen bunu tartışmayın. Yarın deprem olacakmış gibi psikolojinizi bozmayın ama olabildiğince hazır olun.” ifadelerini kullandı.