18 Aralık 2024
weather
6°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkgün Gündem Uzaydaki rekabete yerli çözüm! Türkiye, 1 trilyon dolarlık pazara gözünü dikti

Uzaydaki rekabete yerli çözüm! Türkiye, 1 trilyon dolarlık pazara gözünü dikti

Milli Uzay Programı kapsamında ilk Türk astronotun uzaya gönderilecek olması dolayısıyla geldiği ABD'de, iş insanlarıyla buluşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, yeniden ortaya çıkarılacak kendi endüstriyel robot markamız hakkında açıklamalarda bulundu.

6 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Uzaydaki rekabete yerli çözüm! Türkiye, 1 trilyon dolarlık pazara gözünü dikti

Hibrit yakıtlı roket motoruyla uzaya tarihçe kazandırmak ve rekabet gücüne sahip olmak istediklerini bildiren Bakan Kacır, 'Eğer biz, diğerlerinden daha önce hibrit yakıtlı roket motor teknolojisini başarabilirsek şu anda 600 milyar dolara gelmiş, yakında 1 trilyon dolara erişmesi öngörülen uzay ekonomisinden daha fazla pay alabiliriz.' dedi.

Bakan Kacır, Milli Uzay Programı kapsamında ilk Türk astronotun uzaya gönderilecek olması dolayısıyla geldiği ABD'de, Güney Türk Amerikan Ticaret Odasına bağlı iş insanlarıyla buluştu, TEKNOFEST'ten uydu çalışmalarına, savunma sanayisinden Togg'a kadar pek çok alandaki çalışmaları anlattı.

Türkiye'nin bilim, teknoloji ve uzay çalışmalarında birçok ilke imza attığını dile getiren Kacır, bugün ilk kez, Türkiye olarak, insanlı uzay misyonunu gerçekleştirmek üzere Alper Gezeravcı'yı Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) bilimsel deneyler yapmak üzere yolcu edeceklerini söyledi.

Kacır, söz konusu görev için 2 astronot seçtiklerini hatırlatarak, "İkinci astronotumuz Tuva Cihangir Atasever de bu görevi icra etmeye hazırdı. O da birkaç ay içerisinde yapılacak yörünge altı uçuşa hazırlanıyor. Türkiye'nin ilk 2 astronotundan birinin Türk Hava Kuvvetleri pilotu diğerinin bir ROKETSAN mühendisi olması bizim Milli Teknoloji Hamlesi'nin bir özeti gibi oldu." diye konuştu.


Milli Teknoloji Hamlesi'nin Türkiye'nin bir anlamda kritik teknolojilerde tam bağımsızlığını elde etme, katma değerli üretime geçiş, rekabetçi şekilde yüksek teknoloji ürünlerini dünyaya ihraç edebilme süreci olduğunu anlatan Kacır, 22 yıllık dönemde Türkiye'de AR-GE ve inovasyon ekosistemindeki gelişime dikkati çekti.

Kacır, AR-GE alanında insan kaynağının 29 binden 273 bine yükseldiğini vurgulayarak, "2002'de tüm Türkiye'de 1 yılda 414 patent başvurusu yapılıyordu. Bu sayı geçen yıl 22 misline çıktı. Türkiye'nin geçen yıl dünya ticaretinden aldığı pay yüzde 1,06 oldu. 20 yıl önce bu rakam yüzde 0,55 düzeyindeydi. Dünya ticareti açısından Türkiye'nin üzerine bir Türkiye daha ilave ettik. 255,8 milyar dolar ihracatımızın 241 milyar doları sanayi ürünlerinden oluşuyor." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin hem bölgesinin hem de dünyanın önemli üretim üslerinden olduğunu dile getiren Kacır, kritik teknolojilerde tam bağımsızlığı tahkim etmeyi, katma değerli üretimi gerçekleştirmeyi, yüksek teknoloji ihracatını artırmayı ve beşeri sermayenin niteliğini yükseltmeyi amaçladıklarını söyledi.


"UZAYA BAĞIMSIZ ERİŞİM İDDİASINDAYIZ"
Kacır, Türk firmalarının savunma sanayisi ihracatına da değinerek, bu alanda toplam ihracatta 21 yılda 250 milyon dolardan 5,5 milyar dolara gelindiğini, savunma ve havacılık alanındaki cironun da 1 milyar dolardan 12 milyar dolara yükseldiğini bildirdi.

Savunma sanayisi alanında yürütülen proje sayısının söz konusu dönemde 62'den 850'ye, değerin ise 5,5 milyar dolardan 90 milyar doların üzerine çıktığını dile getiren Kacır, sanayi ve teknolojinin bütün alanlarında benzer bir başarı hikayesi ortaya çıkarabilmeyi hedeflediklerini kaydetti.

Kacır, uzay yolculuğu için büyük bir heyecan ve coşku oluştuğunu ve insanların "Türkiye'nin kendi roketiyle uzaya gitme beklentisinin" kendisini mutlu ettiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Yürüttüğümüz uzay projelerinin Türkiye'ye ve ekonomimize katkısı ne olur diye düşünüyoruz. Savunma sanayimizde gelişmiş sistemlerin tamamı uzay ve uydu tabanlı çalışan sistemler. Dolayısıyla bizim bölgesel konumlama ve zamanlama sistemi oluşturmamız savuma sanayi açısından kritik olacak. Ayrıca uzaya bağımsız erişim ve uzay limanı kurma projemizi ilan ettik. Geliştirdiğimiz roket sistemleriyle uzaya bağımsız erişim iddiasını da taşıyoruz. Dünyada bu zamana kadar 42 ülke uzaya vatandaşını göndermiş. Bugünkünden çok daha büyük maliyetlere katlanarak bu misyonları icra etmişler. Biz Türk bilim insanlarının en ileri düzeyde çalışma yapmasının önünü açma hedefini taşıyoruz."


"KENDİ ENDÜSTRİYEL ROBOT MARKAMIZI ORTAYA ÇIKARTACAĞIZ"
Kacır, Ay Programı kapsamındaki çalışmalara da değinerek, bu alanda hibrit yakıtlı roket motoru teknolojisini kullanmak, bu teknolojiye uzayda tarihçe kazandırmak ve uzayda sayısı artan uyduların yörüngeler arası transferlerini yapacak uzay araçlarını geliştirmek ve bu alanda rekabet gücüne sahip olmak istediklerini bildirdi. Kacır, "Eğer biz, diğerlerinden daha önce hibrit yakıtlı roket motor teknolojisini başarabilirsek şu anda 600 milyar dolara gelmiş, yakında 1 trilyon dolara erişmesi öngörülen uzay ekonomisinden daha fazla pay alabiliriz." diye konuştu.

Uzay projelerini, Ankara'da, Türk Havacılık ve Uzay Sanayiinin (TUSAŞ) Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi'nde (USET) geliştirdiklerini anlatan Bakan Kacır, burada uzay ortamının simule edilebildiğini, böylece yurt dışına minimum seviyede bağımlılıkla çalıştıklarını ifade etti.

Kacır, endüstriyi hızlı bir şekilde dönüştürmek istediklerini vurgulayarak, "Halihazırda Türkiye'de 10 bin çalışana düşen endüstriyel robot sayısı henüz 40'larda. Bu dünyada ortalamasının henüz gerisinde. Biz bu alanda hem endüstrinin dönüşümünü hızlandıracağız hem de kendi endüstriyel robot markamızı ortaya çıkartacağız." dedi.


"TÜRKİYE TECH VİSA'YI YAKIN ZAMANDA HAYATA GEÇİRECEĞİZ"
Geçen dönemde yüksek teknoloji alanlarında peşi sıra çağrıya çıktıklarını hatırlatan Kacır, 750'ye yakın başvuru aldıklarını, 180 yatırıma teşvik kararı verdiklerini aktardı.

Kacır, hem AR-GE hem de yatırım ayaklarını teşvik ettiklerinin altını çizerek, yıllık 7,5 milyar doların üzerinde cari açığın kapatılmasını planladıklarını ve "Yıkıcı Teknolojiler" çağrısına hazırlandıklarını söyledi.

Türkiye'ye küresel yatırımlar çekmek için de çaba göstereceklerini bildiren Kacır, şunları kaydetti:

"Çip meselesini önemsiyoruz. TÜBİTAK, yaptığı işbirliğiyle, 65 nanometre çip üretim tesisi kurmaya hazırlanıyor. Bu tesisle savunmanın haricinde sensör, beyaz eşya gibi sivil tarafta da iş yapmaya başlayacağız. Bu yatırıma gerekli tüm destek ve teşvikleri vermeye hazırız. Veri merkezi yatırımları da önümüzdeki dönemde hızlanacak. Hiper ölçekli veri merkezlerini Türkiye'ye kazandırmayı amaçlıyoruz. Elektrikli araçlarda uluslararası yatırımları Türkiye'ye çekmek istiyoruz. Start-uplara da destek vermeye devam edeceğiz. Türkiye Tech Visa'yı yakın zamanda hayata geçireceğiz. Böylece ülkemizi teknoloji alanında yetenek sahibi bireyler için bir adres haline getireceğiz."

Kacır, TEKNOFEST'lerin teknoloji girişim fabrikasına dönüştüğünü de belirterek, festival 10 yıl daha devam ederse, Türkiye'nin açık ara dünyada teknoloji girişiminin doğduğu ülke olacağını sözlerine ekledi.

Toplantıya, Türkiye'nin en genç milletvekili olan AK Parti Milletvekili Zehranur Aydemir, Bakan Yardımcısı Ahmet Yozgatlıgil, TUA Başkanı Yusuf Kıraç, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ve Türkiye'nin uzay yolcusu Tuva Cihangir Atasever de katıldı.

Öte yandan Kacır, ABD üniversitelerinde çalışan Türk bilim insanları ve akademisyenlerle de bir araya geldi. AA

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkiye'nin insanlı ilk uzay misyonu için hatıra kartı oluşturulabilecek

Türkiye'nin insanlı ilk uzay misyonu için hatıra kartı oluşturulabilecek