19 Ekim 2024
weather
10°
Twitter
Facebook
Instagram

Hedef artık 2023

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Cumhuriyetin 100'ncü yılı olan 2023 Türk milleti için özel bir önem ve anlam taşıyor. Bir asrı dolduracağımız bu özel senede terörle mücalede kesin sonuç almış, milli güvenliğini kendi güç ve imkanları ile sağlayan, muasır medeniyet seviyesini yakalamış, refahını gelişmiş ükler seviyesine yükseltmiş, dünyada saygın, güçlü ve etkili bir lider ülke olmak, her siyasi partinin hedefi olmaladır. MHP'nin böyle bir hedefi var ve bunu neredeyse çeyrek asırdır dillendiriyor, gereğini yapıyor ve hiç bir şartta bundan vazgeçmiyor.

MİLLİ DURUŞ

    4 yıl gibi bir zamanda bu hedefe ulaşabilir miyiz? Bütünlüğümüzü sağlar, kısır ve sonuçsuz siyasi tartışmaları bir kenara bırakır, bölücü ve hain taifesi ile işbirliğini keser, milli ve yerli bir duruş ortaya koyarak, kenetlenir ve ileriye bakarsak bu mümkündür. Cumhur ittifakı açık ve kesin şekilde bunu hedeflemekte, bunun için kenetlenmektedir. Ne yazık ki, aynı heyecanı, aynı hedefe odaklanmayı diğer partilerde göremiyoruz. CHP ve yancılarının siyasi sonuç alabilmek için neleri feda edebileceğini, gerekirse terör örgütleri ile işbirliği yapmakta en küçük bir tereddüt yaşamadıklarını daha üzerinden bir hafta geçmeyen İstanbul seçimlerinde ibret verecek biçimde gördük. Seçim sonrasındaki açıklamaları bu kadarla da kalmayacaklarını, bir kriz ve kaos arayışı içinde olacaklarını göstermektedir. Dolayısı ile iş yine Cumhur ittifakına kalmaktadır. Onun için Cumhur ittifakının bu ülkenin bugünü, teminatı ve geleceği olduğunu söylüyoruz.

CUMHUR İTTİFAKINA GÖREV DÜŞÜYOR

Sayın Devlet Bahçeli'de son grup konuşmasında seçim değerlendirmesinden sonra, Cumhur ittifakının misyonunu bir defa daha hatırlatmış ve "Cumhur İttifakı geleceğe bakmalıdır, önüne bakmalıdır, ülke meselelerine odaklanmalıdır. İnşa edeceğimiz 2023 hedefleri için çok çalışmalıyız" demişti. Ülkemizin ciddi sorunları ve bunları biran önce aşmak ve düze çıkmak zorundayız. Yeni hükümet sisteminin tam olarak uygulandığı seçimlerin üzerinden bir yıl geçmiştir. Uygulamada bazı eksiklerin, aksaklıkların olduğu anlaşılmaktadır. İşe buradan başlamanın, eksikleri gidermenin, hızlı ve verimli işleyen sistemi tam olarak yerleştirmenin çok daha isabetli olacağı görülmektedir. Sayın Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin oturması, yerleşmesi, kurum ve ilkeleriyle olgunlaşması için köklü reform ve yasal düzenlemeler süratle hayata geçirilmelidir. Milli birlik ve beraberliğimizi sağlam esaslara bağlamak için gayret ve gaye ortaklığıyla hareket etmeliyiz. Ağaçla uğraşmak yerine ormana sabitlenmeliyiz. Denizden geçmişken derede çırpınmaya hakkımız olmadığını iyi bilmeliyiz. Türkiye’nin siyasi, diplomatik ve ekonomik sorunlarını aşabilmesi için eli birliği, güç birliği içinde geleceğe uzanmalıyız. Sorumluluklarımız fazla, görevimiz ağırdır" diyerek, AK Parti yönetimine açık çek vermiştir.

ZAMAN KAYBEDEMEYİZ

Önümüzde 4 yıl seçimsiz bir zaman var. Cumhur ittifakı TBMM'de gerekli çoğunluğa fazlası ile sahiptir. Fitne çıkarma, olmayacak şeylerle oyalanma, zaman kaybetme gibi olumsuzluklara kimse tevessül etmemelidir. Etrafımız kuşatılmıştır. Bu kuşatmayı yaracak güç ve kabiliyetimiz var. Daha fazla seyirci kalamayız. Seçim tartışmaları ve seçime bağlı olarak yapılan özel hesapları bir kenara bırakmak, bu ülke ve milletle meselesi olmayan herkes için ivedilikle yerine getirilmesi gereken bir görevdir. Terörle mücadelede kahramanlarımız destansı bir mücadele veriyorlar. Bu kararlılık karşısında bölücü hainlerin daha fazla direnmesi mümkün değildir. Ekonomideki durağanlık ve kırılganlığın giderilmesi, yatırım ve üretim dengesinin kurulması şarttır. Adalet ve hukuk tartışmalarını, birbirimize demokrasi dersi verme çıkmazını biran önce geride bırakmak, bu alanlarda çağdaş dünya seviyesine ulaşmak zorundayız.

BAŞIMIZIN ÇARESİNE BAKARIZ

Sayın Bahçeli, "millet şuuru olmadan devlet şuurunun hayat bulması neredeyse imkansızdır" diyor. Bağımsızlığımız ve egemenliğimiz her şeyin üzerinde ve ötesindedir. Ne yazık ki, Türkiye’nin egemenlik haklarına karşı amansız bir saldırı vardır ve devam etmektedir. ABD’nin S-400 hava savunma sistemi üzerinden ülkemizi tehdit etmesi, tahammül sınırlarımızı zorlamaktadır. Sayın Cumhurbaşkanının G-20 zirvesinde yapacağı temaslara bağlı olarak bu konuda yeni adımlar atılması kaçınılmaz görünmektedir. S-400'lerle ilgili asla bir geri adım atılamaz ve belirlenen takvim aynen hayata geçmelidir. ABD bu düşmanca tavrından biran önce vazgeçmeli, stratejik ortaklık, müttefiklik hukukuna uygun olarak, milli güvenliğimizi, ülkemizi korumak için aldığımız tedbirlere saygı göstermelidir. F-35'ler konusunda Türkiye ortak ülkedir. Uluslararası hukuktan doğan haklarımız sonuna kadar kullanılacaktır. Beklediğimiz gibi bir sonuç alınamazsa, başımızın çaresine bakmak hakkımızdır ve bunun için harekete geçmekte fazla geç kalınmamalıdır.

YUNANİSTAN NE YAPIYOR?

Durumdan vazife çıkararak, Türkiye'ye meydan okuma cüreti gösteren Yunanistan'ı çok ciddeye almıyor olsak da, gerektiğinde neler yapabileceğimizi bir defa daha hatırlatmaktan geri durulmamalıdır. Kıbrıs'ta garantörüz, Doğu Akdeniz ve Ege'de en az Yunanistan kadar hak sahibiyiz. Bunun  aksi asla düşünülemez. Araştırma gemilerimiz sahadadır ve çok isabetli bir karar alınmıştır. Hariçten gazel okuyanlara aldırmadan işimize bakalım ve haklarımızı sonuna kadar koruyalım.

    Görüldüğü gibi çok ciddi meselelerimiz var. Ancak, hepsiyle başa çıkabiliriz. Kısa ve ortada vadede hepsinin üstesinden gelebiliriz. Elbirliği, güçbirliği ve kararlılıkla 2023 lider ülke olma hedefimize ulaşabiliriz. Bizim hükemtten ve siyasetten beklenimiz ve ümidimiz budur.

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *