Rusya’ya Kuzey Kore desteği
24 Şubat 2022 tarihinde başlayan Rusya-Ukrayna savaşının bölgesel olarak yayılma riski her geçen gün artmaya devam etmektedir.
Savaşın başlamasının akabinde çok kısa sürede Kiev’e doğru ilerlemiş ve genel anlamda Rus ordusunun Kiev’i alacağı burada Rusya yanlısı bir hükümet kurulacağı, Ukrayna’nın uydu devlet haline geleceği algısı oluşmuştu. Sonrasında özellikle lojistik anlamda yaşanan sıkıntılarla beraber Batı’nın Ukrayna’ya yoğun desteği bu algıyı yıkmıştı.
Savaşla beraber özellikle de Batı ve Rusya arasında yaşanan yaptırım düellosu gelinen aşamada savaşı askeri boyuttan ekonomik ve psikolojik boyuta da taşımıştır. Son dönemde NATO-Rusya çatışmalarının başlayacağına yönelik gündemin oluşması, Batılı bazı ülkelerden Ukrayna’ya asker desteğinin sağlanması, diğer yandan Rusya’nın sınır bölgelerine NATO askerinin yerleşeceği yönünde gündemlerin oluşmasıyla beraber savaşın hem ekonomik boyutu hem de askeri boyutu yeni bir yöne doğru evrilmiştir. Her ne kadar Rusya Avrupa’ya gönderdiği doğalgazı keserek Avrupa sanayisi başta olmak üzere hem ekonomik faaliyetleri hem de oradaki yaşam standartlarına darbe vurmuş olsa da kendi ekonomisini ayakta tutabilmek adına kendisini Çin, Hindistan ve Kuzey Kore gibi ülkelere mahrum bırakmıştır. Ekonomik anlamda tablo her geçen gün olumsuz olarak ilerlemeye devam etmektedir.
Askeri anlamda da ABD ve Batı’nın Ukrayna’ya yoğun desteği Rusya’yı zorlamaya başlamıştır. Bu anlamda Rusya, başta Afrika ülkeleri ve Suriye olmak üzere paralı asker temini çabalarına girişmiştir. Son dönemde ise Kuzey Kore askerlerinin Rus birliklerini desteklemek adına Ukrayna’da konuşlandığına dair iddialar gündeme gelmeye başlamıştır.
Gerek Batı’nın askeri hamleleri gerekse de Rusya’nın ittifak durumunda olduğu bazı ülkelerden asker desteği alması durumu bölgesel savaş riskini de tırmandırmaya başlamıştır. Kuzey Kore askerlerinin Ukrayna’da görünür olması Batı’nın da resmi anlamda Ukrayna’ya destek adına asker gönderebilmesine zemin hazırlayacaktır. Diğer yandan hem ekonomik anlamda hem de yeni silahların tedariki konusunda Ukrayna yeni bir avantajı elde edebilecektir.
Rusya-Ukrayna hattında yaşanan savaşın bölgesel olarak yayılma riski artarken önümüzdeki ay gerçekleşecek olan ABD başkanlık seçimlerinin sonuçları buradaki sürecin seyrini doğrudan etkileyecek bir potansiyele sahiptir. Zira ABD olmadan sadece Avrupa’nın desteği ile Ukrayna’nın süreci yürütmesi pek mümkün görünmemektedir. ABD’deki başkan adaylarının söylemlerine bakıldığında Trump’ın seçimleri kazanması durumunda Ukrayna adına olumsuz bir seyrin başlaması muhtemelken Harris’in seçilmesi durumunda ise savaşın uzun süre daha devam edebileceği söylenebilmektedir.
