31 Ekim 2024
weather
14°
Twitter
Facebook
Instagram

Vurgun

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bir yönetici veya bir kurum başkanı düşünün, öldükten sonra ardından akraba ve kan bağı olmayan üzülen bir kitle olsun. Zordur böyle birini bulmak bu devirlerde. Ama çok şükür ki yok da değil…

Adı gibiydi, boşuna bazen insan adına çeker dememişler. Milletine, devletine sevdalıydı, özgürlük aşığıydı, mertliğe, dürüstlüğe, doğruluğa bağlıydı. Güzel şeyler vurgunuydu. Bu yüzdendir ki, bağımsızlığa giden yolda Elçibey yanında saf tuttu, omuz omuza mücadele verdi. Doğduğu bölgede insanlar şiire, sanata vurgundu, muhtemelen o bölgenin en ünlü şairi olan Samed Vurgun’un  soyadının şerefine ismi verildi. Şiiri, sazı sevdi, bazen şiirler de yazdı. Bu sade insan birkaç gün önce, 24 Eylül tarihinde vefat etti. Dualarla, gözyaşlarıyla ve hatta sazla cenaze töreni yapıldı.   

Yanlış anlaşılmasın, yazının başlığı özel isim değil, sadece bu özel insanın karakterinin ismiydi.  Bu özel insan ise Vurgun Eyyub bey idi. Elçibey’in silah arkadaşı,   Azerbaycan Milli Azadlık Harekatının öncüllerinden biri, test sistemi ile öğrenci kabulünü ilk olarak Azerbaycan’da uygulamasında hizmetleri olan değerli bir eğitimciydi Vurgun bey.

Sovyetler döneminde üniversite okumak isteyen insanlar mutlaka ya rüşvet vermeli, ya da iyi bir torpil bulmalıydı. Bazen talep çok olduğundan bunların ikisi de yetersiz kalıyordu. Olan da dar gelirli ailelere ve fakir insanların evlatlarına oluyordu. Onlar için üniversitede okuma şartları çok zor oluyordu. Bağımsızlığını kazanan Azerbaycan eğitim konusunda da yenilikçi bir adım attı. Elçibey hükûmetinde bu gibi sorunların ortadan kaldırılması ve sadece zenginlerin değil, hakkı olan bütün insanların üniversitede eğitim alması için Devlet Talebe Kabul Komisyonu kuruluyor ve başkan olarak da başına Vurgun Eyyub atanıyor. Dürüstlük ve hak yememek konusunda başarılı bir başkan olan Vurgun bey herkesin gönlünde taht kurdu ve bu güzel ahlaklı insanı sevdiler. Özellikle döneminin öğrencileri ve o öğrenciler ki Vurgun beyin zamanında üniversite kazanıp, şimdi kendileri bir eğitim sevdalılarıdır. Ardından sadece döneminin öğrencileri değil, onu seven herkes yasa boğuldu. Şu an Türkiye’de öğretim görevlisi olan iki hanımefendinin fikirlerini sizinle paylaşacağım. Ben susacağım, onlar konuşacak. Ne kadar uzun uzun Vurgun beyi anlatsam da bu iki kadının düşünce ve duyguları karşısında sönük kalır. Zannımca Vurgun Eyyub’un kim olduğunu en güzel onlar özetler. Söz onların…

      Aynur İmran - İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi ve Esenyurt Üniversitesi Öğretim Görevlisi. ‘Vurgun beyle son görüştüğümüzde birçok konuyla ilgili sohbet ettik. Hayatım boyunca ne kadar ki elim ekmek tutacak, işimi, aşımı kimseye muhtaç olmadan kazanacağım o kadar da aklıma geldiğinde size dua edeceğim’ dediğimde  cevabı ‘ keşke gençler için devamını da yapabilseydik’ oldu.

Mahire Gayıbova – Karabük Üniversitesi Öğretim Görevlisi. Ben Sovyet döneminin öğrencilerinden olsam da Vurgun Eyyub hocanın üniversitelere kabul sahasında öncüllük ettiği sistemi ailem, yakınlarım ve öğrencilerimin hayatında müşahede eden biriyim. Her ailenin sevincinde sizin büyük payınız var. Şimdi sizin eserleriniz dünyanın birçok ülkelerinde hayallerini gerçekleştirmektedir. Ülkemde ve çevremde birçok insana ümit veren ve onları hayallerine kavuşturan büyük insan dualarımız sizinledir.  

Bir insanın zenginliği aynı zamanda onu sevenleri sayısı kadardır. Siz ise çok çok zengin bir insandınız Vurgun bey. Rahmet ve minnetle…

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *