Öcalan'ın mektubu ve heval ablanın MHP hezeyanları!
Son zamanlarda Meral Akşener ve partisi İP hakkında çok yazı yazdığımın farkındayım. Belki bu durumdan sıkılan okuyucularımızda olmuştur. Fakat ben bu partide Meral Akşener ve kadrosu tarafından duyguları istismar edilerek aldatılmış ve kandırılmış birçok Ülkücünün, milliyetçinin olduğuna inanıyorum. Zaten birçoğu "HDP, Demirtaş ve CHP" ilişkisine tepki göstererek bu partiden ayrıldı. Temennimiz diğer aldatılmış ve kandırılmış kişilerin oynanan oyunu görüp ayrılması adınadır. Yazılarımı sıklaştırmamım temel sebeplerinden birisi de gerçeklerin daha hızlı görünmesine yardımcı olmak içindir. HDP-İP arasında ilişkiler, tartışmalar ve itiraflar beni bu konuda daha çok yazı yazmaya sevk ediyor.
Hele bir de İP Kadıköy Belediye Başkan adayı tiyatrocu Emre Kınay'ın bir televizyon programında "Benim kapımdan bir tek milliyetçi giremez. Meral Akşener'e de söyledim, ben sosyalistim siz de gönderseniz milliyetçileri kapıdan sokmam dedim. Akşener'de bunu kabul etti" sözlerini görünce ve Meral Akşener'in geçtiğimiz hafta Cumhuriyet gazetesindeki röportajda "Dolayısıyla gelinen noktada MHP ile tabanlarımızın aynı olduğunu söylemek çok zor" cümlesini okuyunca tekrar tekrar yazarak bunlar tarafından aldatılmış ve kandırılmış Ülkücülerin, milliyetçilerin kurtarılmasının şart olduğunu bir kez daha anladım.
Meral Akşener, MHP ile kendi partisinin tabanlarının ayrı olduğunu ifade ederken sebeplerden biri olarak da tekrarlanan 23 Haziran İstanbul seçimlerinden çok kısa bir süre önce yayınlanan teröristbaşı Öcalan'ın mektubunu gerekçe göstermiş...
Teröristbaşı Öcalan'ın "tarafsızlık" çağrısı yapan mektubuyla MHP tabanının sizden ayrı olmasının gerekçesi hangi manada acaba?
Teröristbaşı Öcalan'ın kurduğu HDP ile ittifak yapan sizsiniz, teröristbaşı Öcalan'ın kurduğu Kandil'deki silahlı terör örgütüyle aynı hedefte birleşen sizsiniz. Meral Akşener "Öcalan" vurgusuyla MHP'den ayrı tabanları oluşunu ifade edip, kendini aklamaya, MHP'yi aklınca suçlamaya çalışıyor da bu iş onun sandığı kadar kolay bir iş değil...
Meral Akşener aklınca hala "MHP Öcalan'ın mektubundan medet umdu" diyor...
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin teröristbaşı Öcalan'ın o tarafsızlık mektubuyla ilgili açıklaması sanırım tam anlayamamış...
Daha önce de uzun yazılarla anlatmıştık. Vaziyet yine anlamamış ya da anlamış ama işine gelmiyor. Sürekli aynı konunun tekrarını yapıyor.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, teröristbaşı Öcalan'ın mektubu sonrası "PKK'nın siyasi izdüşümü olan HDP'nin, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı'na vermiş olduğu açık çek, verdiği katkı, gösterdiği yoğun ilgi ve alâka milletimizde büyük bir infiale neden olmaktadır. HDP ve Kandil, CHP'nin yanında hizalanmıştır" açıklamasını yaparak medet mi ummuş oldu? Aksine terör örgütü PKK ile olan sizlerin proje birlikteliğinize vurgu yaptı.
Ya da teröristbaşı Öcalan'ın o mektubunu "HDP-PKK-teröristbaşı ve terörist Demirtaş arasındaki derin çatlakların çok boyutlu analiz ve yorumu elbette yapılacak, nihai olarak İstanbul içine çekilmek istenen girdaptan 23 Haziran'da tamamıyla kurtulacaktır" sözleriyle, iti ite kırdırma taktiği olarak değerlendirmesi mi medet ummak oluyor? Bu ilişkinin içinde olduğunuzdan "iti ite kırdırma" taktikleri elbette rahatsız ediyor sizi...
MHP Lideri Devlet Bahçeli o mektubu bu şekilde değerlendirirken, Meral Akşener'in ittifak ortağı HDP o mektuba ne demişti:
"HDP hakkında Sayın Öcalan'ın yaptığı açıklamalar, iktidar partisinin güncel siyasi hesaplarının ve seçim polemiklerinin çok üstünde tarihsel bir anlam ve derinliğe sahiptir."
"Sayın Öcalan'ın yaptığı açıklamanın geniş siyasal perspektifi son derece nettir ve 'üçüncü yol sizsiniz' demiştir. HDP'nin 'üçüncü yol' diye ifade ettiği demokrasi yoludur, barış yoludur."
"Bu bakımdan Sayın Öcalan'ın açıklaması ile HDP'nin şimdiye kadar yürüttüğü siyaset birbiri ile örtüşmektedir."
"İki tarihsel blok arasında taraf olmamaya ve Üçüncü Yol stratejisini kararlı ve ısrarlı bir şekilde sürdürmeye dayalı olarak HDP'nin İstanbul seçimlerine yönelik seçim stratejisinde ve taktik adımlarında bir değişiklik söz konusu değildir."
Meral Akşener MHP ile tabanlarınız bir değil, onu zaten anladık. Tüm siyasi uygulamalarınız CHP ve HDP ile tabanlarınızın bir olduğunu gösteriyor. Belki de bu yüzden HDP'nin teröristbaşı Öcalan'ın mektubuna dair düşüncelerini onayladığınız için bu açıklamalara tepkisiz kalmıştınız?
MHP Lideri Devlet Bahçeli "HDP-PKK-teröristbaşı ve terörist Demirtaş" arasındaki bağı sorgulayınca mesele oluyor ama HDP "Öcalan'ın mektubuyla bizim düşüncelerimiz örtüşüyor. Kararımız değişmedi Ekrem İmamoğlu'nu destekleyeceğiz" dediğinde mesele olmuyor öyle mi? Bu ruh ve düşünce haliyle sen inan babaannelik bile yapamazsın Meral Akşener.
MHP'den götürdüğünüz aldatılmış ve kandırılmış Ülkücülerin üstüne oradan, buradan topladıklarınızla CHP ve HDP'ye uyumlu taban oluşturuyorsunuz. Elbette MHP ile tabanlarınız bir olmaz. Bu konuda çok doğru bir laf etmişsin...
Meral Akşener iki de bir "Öcalan mektubu" üzerinden propaganda yapmaya kalkma, çünkü inan buradan sana ekmek çıkmaz. Çünkü HDP'nin, PKK'nın ve terörist Demirtaş'ın desteğini adeta kemiğine kadar sıyırmış ve yemiş bir partisiniz. HDP'nin mektuba bakış açısı işte ortada ve arşivlerde...
ABD'nin yardım silahlarıyla donatılmış Kandil'deki teröristbaşlarının "23 Haziran'daki İstanbul seçimlerinde AKP-MHP faşizmine önemli bir darbe vuruldu. 23 Haziran'daki tutumunu da Önder Apo'nun ortaya koyduğu bu ölçü belirlemiştir. Önder Apo'yla Hareketimiz, Önder Apo'yla halkımız arasında özel savaşçıların anlamadığı ve anlayamayacağı tarihsel, toplumsal, düşünsel ve duygusal bir bağ bulunmaktadır" şeklinde yayınladığı açıklama ortadadır. Buna susup, MHP gibi terör örgütü PKK'ya kan kusturan duruşun sahibine çemkirmek de neyin nesidir?
PKK'nın gazetesi Yeni Özgür Politika'ya özel açıklama yaparak "Sizi (AKP-MHP) tarihin çöp sepetine göndermek için batıda CHP ve İYİ Parti'ye rağmen onların adaylarını destekleyeceğiz ve iktidarınızı sallayacağız" diyen yoldaşınız terörist Demirtaş, teröristbaşı Öcalan'ın mektubu için "Alacağı her türlü inisiyatifin yanında yer alacağımdan, başarısı için samimi gayret sarf edeceğimden kimsenin kuşkusu olmasın" ifadelerini kullanmadı mı?
"Önderimiz Öcalan'ın mektubundan mesajımızı aldık" diyen HDP'ye sus, Kandil'e sus, terörist Demirtaş'a sus ama sürekli MHP'yi Öcalan'ın mektubu üzerinden suçla... Tuhaf bir ruh hali...
"Kararımızı Önder Apo'nun ortaya koyduğu bu ölçü belirlemiştir" diyen HDP'yi kontrol eden Kandil'deki teröristlerin sözünü Meral Akşener'e hatırlatıp soralım, bu açıklamaların birine bile tepki göstermiş miydin?
PKK elebaşı Murat Karayılan "31 Mart seçimleri sadece belediye başkanlığı meselesi değildir. Bu seçim bizim için varlık ve yokluk meselesidir. AK Parti ve MHP´ye oy vermek suçtur. Seçimde kimse yolunu şaşırmasın ve suçlu pozisyona düşmesin. Bütün Kürt insanlarımızın ve demokrasiden yana olan bütün Türk, Kürt ve her topluluktan insanlarımızın bu gerçeklikleri düşünerek, ellerini vicdanlarına koyarak AKP-MHP'yi İstanbul'da bir kez daha yeneceklerine inanıyorum" dediğinde...
PKK elebaşı Bese Hozat "Biz inanıyoruz ki 23 Haziran'da da bu strateji başarı kazanacaktır. İstanbul seçimlerinde de HDP bu stratejiyle seçimlere katılacaktır. Faşizme karşı demokratik güç birliğini HDP destekleyecektir. Faşizme karşı pozisyon alan aday kimse, bu Ekrem İmamoğlu'ysa o, başka bir adaysa o, AKP-MHP faşizmine karşı aday kimse onu destekleyecektir" dediğinde...
PKK elebaşı Duran Kalkan "Gerçekten de kararlılıkla İstanbul'da AK Parti-MHP ittifakını yenilgiye uğratmak için mücadele etmek lazım. Eğer CHP dik durursa, sağlam durursa bence AK Parti -MHP ittifakı yüzde 40 bile oy alamaz. Yani 31 Mart'ta aldığının üç birini, dörtte birini de kaybedebilir. Ekrem İmamoğlu, 'demokrasi mücadelesi yürüteceğim' diyor, söylediklerini yapar ve o temelde yürürse hava onu gösteriyor, yüzde 60 alabilir. O bakımdan önemlidir" dediğinde...
PKK elebaşı Cemil Bayık "HDP, AKP-MHP ittifakına kaybettirme tutumunu sürdüreceğini vurgulamıştır. Demokrasi güçleriyle birlikte hareket edeceğini söylemiştir. Bugün demokrasi güçleri kime karşıdır; AKP-MHP ittifakına karşıdır. Bu yönüyle de AKP-MHP ittifakının adayı Binali Yıldırım'a kaybettirmek için çalışmaktadırlar. Sevinçle, istekle sandığa gidip 31 Mart'taki tutum ortaya konmalıdır" dediğinde...
PKK elebaşı Khebat Andok "AKP'nin gitmesini isteyenler de İstanbul'a çok önem verip çalışmalıdır. Seçime sanki bir tek İmamoğlu ve Yıldırım giriyor. Zaten CHP sadece kendi oyları ile Türkiye'de hiç bir yeri doğru düzgün alamaz. Yoksa CHP ve İYİ Parti oyları ile hangi belediyeyi kazanacaklardı? "Erdoğan ve Bahçeli'den herkesin kurtulması lazım. Seçimi kaybederlerse AKP-MHP ittifakı çökecek" dediğinde...
Geçtiğimiz yıl MİT-TSK operasyonuyla öldürülen PKK elebaşı Besê Erzincan "HDP'nin seçim stratejisi AKP-MHP faşist iktidarına kaybettirilmesiydi, bunun için de İmamoğlu'nu desteklemişti. İmamoğlu'nun pozisyonu biraz farklıdır. İmamoğlu, İstanbul seçimlerini kazanma amaçlı bazı söylemlerde bulundu. Bu söylemler olumludur" dediğinde...
PKK elebaşı Zerin Ruken "Türkiye'de AKP-MHP faşizmi İstanbul, Ankara, Mersin, Adana, Antalya gibi büyük metropoller başta olmak üzere birçok şehirde HDP oylarıyla ile büyük bir yenilgi yaşamıştır. AKP-MHP faşist ittifakının gerilemeye başladığını görmek gerekir.23 Haziran seçimlerinde de tüm muhalefet İmamoğlu'nda birleşmelidir" dediğinde...
Meral Akşener bunlara ne tepki vermişti?
Yine hiçbir tepkisi olmamıştı. O günlerde sorduğumuzda yine köşeye sıkışıyorlar ve "Biz dağdaki teröristi mi muhatap alacağız?" diyorlardı. Hadi dağdaki teröristleri muhatap almadınız diyelim. Şehirdeki kravatlı terör örgütü destekçisi HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli'nin "İstanbul'da Ekrem İmamoğlu, Ankara'da Mansur Yavaş bizim sayemizde kazanacak. Onlarda bunu bilecek" dediğinde, HDP'li yöneticiler buna benzer yüzlerce açıklama yaptıklarında neden tepki veremediler? Hiçbir tepkileri olmamıştı. Çünkü HDP sayesinde kazanılan CHP'li belediyelere "Kaç müdür, kaç şef yerleştireceğiz?" diye onun hesabını yapıyorlardı.
O yüzden bu numaraları geçeceksin Meral Akşener... İki de bir MHP üzerinden "Öcalan mektubu" hikâyesi anlatmayacaksın millete...
Teröristbaşı Öcalan'ın mektubu PKK'yı, HDP'yi milim durduğu yerden oynatmadığı gibi, HDP'yi, PKK'yı daha çok CHP'ye sahip çıkmaya sevketmiştir. Açıklamalar ve sonuçlar işte ortada...
Şimdi "Bizim adayımız değildi" dediğiniz Ekrem İmamoğlu'nun kampanya danışmanı sevinçle ne demişti: "CHP'lilerin %98'i sandığa giderek bize destek verirken, HDP'lilerin %100'ü giderek bize seçim desteği verdi."
Meral Akşener hem senin teröristbaşı Öcalan üzerinden başkalarını suçlamaya ve onlara ahkâm kesmeye hakkın var mı? Hem şimdi "PKK'nın siyasi uzantısı" dediğin, o zaman demediğin HDP ile ittifak yap, hem de PKK sembolleri üzerinden MHP'ye ve Cumhur ittifakına saldır. Sizdeki gerçekten nasıl bir yüz?
"Kandil'de başka yerler de Öcalan'a uyuyor. Netice olarak lider odur. Bana göre Öcalan'a daha ılımlı işte bir ev hapsi gibi imkân tanınarak, ister televizyonla, ister telefonla, görüntülü, görüntüsüz, gibi bir ortam sağlanması gerekir. Netice itibarı ile bizim sorunumuz, Öcalan'ın 100 metre karede mi, 200 metre karede mi oturduğu değildir. Bizim temel sorunumuz bu olayın çözülmesidir. Durum böyle olduğuna göre o zaman Öcalan tripleks dairede de oturabilir, villada da oturabilir. Yanına sekreter, danışman ve teknolojik imkanlar gibi imkanlar da tanınmalıdır. Bu olayın bir an önce bitmesi için ne gerekiyorsa yapılmalıdır" sözlerinin sahibi olan ve "DYP'den bu yana büyük dostum" dediğin Mehmet Salim Ensarioğlu'nu Diyarbakır milletvekili adayı ve kendine genel başkan yardımcısı yapan sen değil misin?
İP isimli parti kurulurken parti program taslağına "Kürtlersiz bir Türkiye asla düşünülmemelidir. Böyle bir durumda, Fırat'ın ötesinin Kürdistan, batısının da Türkiye olarak kalmayacağı asla akıldan çıkarılmamalıdır" yazdırarak teröristbaşı Öcalan'ın hedeflerine destek olan sen değil misin?
Partinizin gazetesi olan Yeniçağ'ın yazarı Arslan Bulut'un bile "Eşit vatandaşlık kavramını her zaman kullanan Öcalan'dır. Bu söylemin patenti Öcalan'dadır" diyerek tepki gösterdiği teröristbaşı Öcalan'a ait "eşit vatandaşlık" kavramını parti programına koyduran ve tepkiler gelince sildiren sen değil misin?
"Küçük Öcalan" konumunda olan, PKK'lı teröristleri azmettiren terörist Demirtaş'ın tahliye edilmesini defalarca isteyen sen değil misin?
"Teröristbaşı Apo" posteri altında pozu olan, HDP-Demirtaş sevdalısı Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Alper Taş'ı parti binanızda ağırlayıp, ona seçim propagandası yaparak destek olan ve parti olarak oy veren siz değil misiniz?
Teröristbaşı Öcalan'a "önderimiz" diyen, talimatları Kandil'den alan HDP'yi "Kürtlerin siyasal temsilcisi konumunda olan parti" diye sıfatlandıran sen değil misin?
Suçlarından birisi de teröristbaşı Öcalan'ın en yakını olan PKK kurucularından teröristbaşı Sakine Cansız'ın ölüsüne ve misyonuna sahip çıkmak olan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun aldığı hapis cezasına tepki gösterip, "Düşüncelerine katılmıyorum. Ama senin düşüncelerini savunma hakkını sonuna kadar savunurum" diyerek ona destek olarak aslında "Öcalan'ın terörist kadrosunu dilediğin gibi savunabilirsin" diyen sen değil misin?
CHP'nin, HDP'nin Heval Ablası, Allah'ını seversen bu kadar sicille nasıl teröristbaşı Öcalan'ın mektubundan, şundan bundan bahsedebiliyorsun?
Bunları ve birçok benzer şeyleri yapan sen iken elbette "MHP ile tabanlarımızın aynı olduğunu söylemek çok zor" demek zorundasın Meral Akşener...
Bizim derdimiz kandırılmış, aldatılmış bir avuç Ülkücünün, milliyetçinin hala orada olduğuna inanmamız ve onları kurtarma çabamızdır. Yoksa senin hayrını CHP görsün, HDP görsün bize bulaşmadığın sürece senden bize ne?
Yoksa artık inanın "HDP, CHP, PKK, Kandil, Öcalan, Demirtaş, İP, Meral Akşener, Kemal Kılıçdaroğlu" yazmaktan hem bıktık, hem de artık tiksindik...
Herhalde "Benim kapımdan bir tek milliyetçi giremez" diyen Sosyalist bir sanatçı bozuntusunu onaylayarak onu Kadıköy Belediye Başkan Adayı olarak göstermiş Meral Akşener'in partisinde artık kandırıldığına, aldatıldığına inandığımız bir tane milliyetçi-Ülkücü durmayacaktır. Zaten Ümit Özdağ kuruluş günlerinde "Bu parti Ülkücü parti olmayacak" demedi mi?
O yüzden "MHP ile tabanlarımızın aynı olduğunu söylemek çok zor" diyen Meral Akşener çok haklı... Çünkü MHP'nin PKK, HDP ve terörist Demirtaş ile iş tutan bir kadrosu ve tabanı yok...
Çünkü MHP tabanı terörle mücadelede hükümetin, Cumhur ittifakının, Türk devletinin kararlı mücadelesini görüyor ve sonuna kadar destekliyor.
Anladın mı Heval Meral?
Afrin'de 4600 YPG'li teröristin öldürüldüğü Zeytin Dalı Operasyonu için parti sözcün Aytun Çıray'ı konuşturarak " İyi Parti olarak tek adam rejimi yaratacak Afrin savaş senaryolarına baştan sona karşıyız" açıklaması yaptıran biri olarak hangi tabandan, hangi mektuptan bahsediyorsun be Heval abla?
Artık aklımızla dalga geçmeyi bırak da, bizde sizleri yazmayı bırakalım... İnan bıktık ve tiksindik..