08 Ekim 2024
weather
25°
Twitter
Facebook
Instagram

CHP, Atatürk'e ihanet merkezi olmuştur!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
CHP, Atatürk'e ihanet merkezi olmuştur!

          “Parti kurmuyorum. Halkla beraber yola çıkıyorum. Harekete geçiyorum. Bir hareket başlatıyorum” diyerek CHP içinde bir hareketlilik başlatan ve kamuoyunda siyasi merak uyandıran Muharrem İnce’nin açıklamaları içinde “CHP’de Atatürk düşmanları var. Açıkça söylüyorum. Beni asıl öfkelendiren bu” sözleri dikkatimi çekti. Aslında çok şaşırtıcı bir tespit de değil. Bizim her zaman vurguladığımız bir konuyu dile getirmiş sadece… CHP içindeki en büyük Atatürk düşmanının Kemal Kılıçdaroğlu olduğundan asla şüphemiz yoktur… Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu CHP’yi ne hale getirdiği ortada ve Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmek isteyenlerle nasıl kol kola yürüdüğü ise herkesin malumudur.

          Muharrem İnce, CHP’deki Atatürk düşmanları olarak Canan Kaftancıoğlu, Mehmet Bekaroğlu gibileri kastediyor. CHP’nin bir PKK, YPG, PYD, HDP, terörist Demirtaş saplantısı vardır. Bu saplantı tüm CHP yönetimine bulaşmış durumdadır. Böyle bir partide artık Atatürkçülük aramak zaten zaman kaybıdır.

          Kemal Kılıçdaroğlu resmen Atatürk’ün tüm düşüncelerini, fikirlerini, miraslarını CHP’den temizlemek için CHP’nin başına özenle getirilmiş gibi davranmaktadır. Kemal Kılıçdaroğlu tip olarak pısırık gibi dursa da, Atatürk’ün izini CHP’den temizleme konusunda CHP’nin başına geçtiği günden bu yana gerçekten çok cesur davranmaktadır. Muharrem İnce de işte böyle bir genel başkanla ya yolunu ayıracak ya da CHP içindeki muhalefetini güçlendirecek…

          Muharrem İnce’nin geçtiğimiz günlerde yakın çevresi üzerinden yaptığı açıklamasında “Partinin bir ayağı Kandil, diğer ayağı Brüksel’de olmayacak. İki ayağı da Ankara’da olacak” sözüyle CHP’nin bir ayağının Kandil’de olduğunu da ifade ederek, CHP’nin ne hale düştüğüne de vurgu yapmıştır. Sanırım kendisi de Cumhurbaşkanı adayı olur olmaz terörist Demirtaş’ı cezaevinde ziyarete gitmesinin ve HDP’ye sıcak mesajlar vermesinin yanlışlığını görmüş oldu. Kendisi bir yazım sonrası beni aradığında bu yanlışlıklarını telefonda yüzüne de söylemiş ve “Muharrem İnce’yi CHP içinde Muharrem İnce yapan Atatürkçü, ulusalcı duruşu idi. Bu yaptıklarınız hayal kırıklığı yaratıyor dikkat edin Muharrem Bey” dediğimde, kendisi de bana burada yazamayacağım bazı izahlarda bulunmuştu.

          Muharrem İnce’nin ifade ettiği “CHP’de Atatürk düşmanları var.” sözü, CHP’nin en net manzarasıdır. Hatalarından ders çıkarmış bir Muharrem İnce, CHP’yi Atatürk çizgisine getirirse, Türkiye adına buna en çok biz Türk milliyetçileri seviniriz.

MHP, CHP GİBİ SİYASİ AHLAKSIZLIK YAPMAZ Kİ…

          CHP’deki Muharrem İnce hareketliliğini görünce, 1 Kasım seçimleri sonrası MHP üzerinde yapılmak istenen operasyon aklıma geldi. Apaçık FETÖ merkezli MHP’yi ele geçirme operasyonu yapılmak istenmişti. O günlerde yaşanan MHP üzerindeki operasyonda, CHP de kendine verilen rolü oynamıştı. CHP, ortada MHP Genel Başkan adayı olarak gezen kim varsa hepsine kendi alanını açmış, onlara kol kanat germişti. Gittikleri il ve ilçelerde CHP belediye başkanları bunları karşılıyor, düzenledikleri programların duyurusunu CHP’li belediyeler yapıyor, salonlarını CHP’li belediyeler tahsis ediyordu. CHP’nin gazete ve televizyonları tüm işini gücünü bırakmış, sadece bunların MHP’yi ele geçirme propagandasını yapıyordu. MHP’yi ele geçirmek isteyenler, CHP Genel Merkezi’ni adeta karargâh olarak kullanıyordu.

          CHP siyasi nezaketsizlik ve ahlaksız örneği göstererek, MHP üzerindeki böyle bir projede rol almayı içine sindirmişti. Çünkü kendi de o proje ile dönüştürülmüş bir partiydi.

          MHP, CHP gibi siyasi bir ahlaksızlık yapmaz da, bir an CHP’nin yaptığı gibi MHP’nin de Muharrem İnce’ye CHP’yi bölüp parçalaması için destek verdiğini düşünsek nasıl olur?

          MHP’li belediye başkanları Muharrem İnce’yi il ve ilçe ziyaretlerinde karşılasa, onun programlarının duyurusunu yapsa, ona salonlarını tahsis etse…

MHP’nin gazete ve televizyonları ona sürekli alan açsa…

Bu yakışık alır mı?

CHP bu siyasi ahlaksızlığı kendine yakıştırmış ve maalesef uygulamıştı.

Böyle bir ironi üzerinden düşününce ortaya çıkacak tek sonuç, bir ahlaksızlık olacaktır.

          MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz gün CHP hakkında yapmış olduğu değerlendirmeler içinde söylediği “CHP’nin iç işlerine bizim karışmamız elbette doğru olmayacaktır. Ama gördüğümüz gerçekler de bunlardır.” ifadesi, CHP’ye siyasi ahlak ve nezaket dersi olmuştur.

          CHP böyle siyasi ahlaksızlıklara iyice alışmış durumdadır. Siyasi oyunlar için milletvekillerini oraya buraya göndermesi de böyle bir örnektir. 1 Kasım seçimleri sonrası, MHP üzerinde kullandıkları ne kadar kişi varsa onlara yeni bir parti kurdurmuş ve kurdurdukları parti barajı geçemedikleri halde bünyeleri üzerinden hepsini milletvekili yapmıştır. Ayrılmaz yoldaş HDP ile birlikte şimdi hepsi mesut bahtiyar siyasi proje birlikteliği yaşamaktadır. Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’a da bu sebepten parti kurdurdular ve hemen kaynaştılar. Kemal Kılıçdaroğlu “Davutoğlu ve Babacan ile ortak noktalarda benzerliklerimiz yüzde 99” sözünü boşuna kullanmadı. Zaten hepsi birbirini şişirerek, birbirini pohpohlayarak Cumhur İttifakı’nı devirecek hayaller kuruyorlar.

          CHP 1 Kasım 2015 seçimleri sonrası, MHP üzerinde yaptığı ahlaksızlıkları, nezaketsizlikleri şimdi değişik pozisyon ve tarzda sürdürüyor. Ama CHP hep kazdığı kuyuya kendisi düşüyor. Muharrem İnce’nin başlattığı hareketlilik CHP’nin alacağı ders olacaktır. Muharrem İnce’nin “CHP, Kandil ve Brüksel’den değil, Ankara’dan yönetilecek” sözü, CHP’de başlayacak çetin savaşın işaretidir. Atatürk’e ihanetin merkezine dönüştürülmüş CHP’yi ibretle izleyeceğiz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *