Abdullah Gül, piyasaya tekrar sürülüyor
Türk milletinin çok büyük talihsizliği olarak bu ülkede Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı yapan Abdullah Gül’ün ismi en son geçtiğimiz Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi CHP’nin başını çektiği ittifakın adayı olarak gündeme gelmiş ama adaylığı kendi içlerindeki pürüzlerden dolayı gerçekleşmemişti. Abdullah Gül o günden sonra tedavülden kalkmıştı.
Geçtiğimiz ay, Abdullah Gül sevdalısı Kemal Kılıçdaroğlu, Abdullah Gül ismini yine piyasaya sürdü. Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet gazetesindeki röportajda yine Abdullah Gül’e doğru meyil aldığını gösterdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu o röportajda, “Peki, aklınızdan cumhurbaşkanı adayı olarak hiç Abdullah Gül geçti mi?” sorusuna, “Şöyle ifade edeyim: Bize gelen böyle bir şey yok. Nereden çıktı ben de bilmiyorum. Abdullah Gül, isterse cumhurbaşkanı adayı olabilir tabii. Kalkıp, ‘Olamazsın’ diyemeyiz ki...” yanıtını vermiş ve ardından “Tabii olabilir de sizin partinizden olur mu?” sorusuna ise “Bu konuda bize gelen hiçbir şey yok. Olmayan bir konuda bir düşünce beyan etmemizin mantığı yok. Soru şu: Abdullah Gül’den neden bu kadar korkuyorlar?” ifadelerini kullanmıştı.
Kemal Kılıçdaroğlu, bu sözlerle Abdullah Gül’ü oyuna bir daha sokmuştur.
Oyuna tekrar sokulduğunu anlayan Abdullah Gül, bugüne kadar kutlamasını yapmadığı 30 Ağustos Zafer Bayramı için “30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun. Bu vesileyle Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitlerimizi şükranla anıyorum” mesajını paylaştı. Bu tamamen tribünlere oynama hamlesiydi. Bugüne kadar milli bayramları kutlama, her milli bayramda hastalığa yakalan ama adın tekrar Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ortaya atılınca başını tekrar uzat...
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Abdullah Gül ismini tekrar siyasi mahzenden çıkarması sonrası Meral Akşener’de de söylem değişikliği olmuştur.
Mesela bir televizyon programında “Cumhurbaşkanı olacağım diye Türkiye’nin geleceğiyle oynamayacağım” dedi. O halde 2018 yılında Cumhurbaşkanı adayı olarak Türkiye’nin geleceğiyle mi oynamış oldu?
Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığı sorulduğunda da “O gün geldiğinde bakılır. Çok samimi söylüyorum. Ben Sayın Gül’e herhangi bir itiraz konumunda 24 Haziran’da da olmadım” diyerek, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Abdullah Gül sevdasına bir nevi destek olmuştur.
Meral Akşener, her Abdullah Gül bahsi açıldığında söylediği gibi “Sayın Gül benim arkadaşım. Kendisiyle ilgili olumsuz bir düşüncenin sahibi değilim” cümlesini de o programda tekrar ifade etmiştir. Aslında yanıldığımız bir konu var. Abdullah Gül, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan daha çok Meral Akşener’e yakındır.
Geçmişte “Bizim partimizi kurarken Sayın Gül ile görüştüm, fikir aldım, tavsiye aldım. Sayın Gül’den ona yakın olan bazı isimleri istedim. Mümkünse partimizin kuruluşunda bulunmalarını istedim. Kendisine karşı kötü hiç fikrim yok” diyen de Meral Akşener değil miydi?
Meral Akşener, İP isimli partisini kurarken Abdullah Gül’den fikir, tavsiye ve parti kurmak için isim alacak kadar yakınsa onun Cumhurbaşkanı adayı olmasına karşı çıkması zaten mümkün değildir. Bunu da geçtiğimiz günlerde yukarıda vurguladığımız sözüyle kendisi de ifade etmiştir. Görüldüğü gibi Abdullah Gül, Meral Akşener’in üst aklıdır. 2018 yılında teknik şart ve atmosfer oluşmadığı için Abdullah Gül konusunda birleşemediler. Eğer önümüzdeki seçimlerde o atmosferi yakaladıklarına inansınlar emin olun Abdullah Gül, CHP ve diğer yancılarının ortak adayı yapılacaktır. 2018 için “Bizden CHP, İP, HDP, SP gibi partilerin yan yana gelip Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı adayı yapmamız istendi” itirafında bulunan Meral Akşener’in, bu talimatın yeniden güncellenmesini de “CHP, HDP, İP, Gelecek, Deva, SP ortak Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül” şeklinde duyurması kimseyi şaşırtmaz.
İP’in yazarları, trolleri 2018 yılında “Abdullah Gül oyununu Meral Akşener bozdu” diye parlatma yapıyordu. Oysa İP kurulurken onunla görüşüldüğünü Meral Akşener övücü sözlerle itiraf etmiştir. Elbette CHP ve yancıları, Abdullah Gül’ü aday çıkarmada demokrasinin nimetini kullanabilir. Buna kim, ne diyebilir? MHP nasıl Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekledi ve desteklemeye devam ediyorsa, onlar da Abdullah Gül için bunu yapabilir. Ama oyun oynamaya, algı çalışmalarıyla halkı kandırmaya gerek yoktur. Abdullah Gül’ün aklıyla parti kuranlar, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin kendi ilke ve ölçülerini koruyarak Cumhur İttifakı’nı kurmasına da laf etmemelidir.
HD(P)KK, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şiddetle karşı çıkarken, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığını desteklemesi niyetleri ortaya sermiyor mu? Hele hele tamamen terör örgütlerinin avukatı haline gelmiş CHP’nin Abdullah Gül konusunda sürekli atakta olması kimlerin hangi safta olduğunun delilidir. Abdullah Gül, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı görevlerinde bulunduğu dönemlerde sürekli milli politikaların aleyhinde adım atmış bir kişidir. Türkiye’de bugün milli politikalar noktasında kararlı adımlar atılırken, elbette bunun karşısında tam tersini yapacak Abdullah Gül’e ihtiyaç duyulmaktadır. HD(P)KK’nın Abdullah Gül konusunda ateşli bir şekilde ikna olmasını da bu pencereden değerlendirin.
ABD Başkan Adayı Joe Biden’ın “Erdoğan’ı devirmek için Türkiye’deki muhalefeti desteklemeliyiz” sözüyle, “Önümüzdeki ilk seçimlerle dostlarımızla beraber iktidar olacağız” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun mesajını yan yana değerlendirdiğinizde zaten Abdullah Gül konusundaki ortak noktayı anlarsınız.
Abdullah Gül, PKK açılımında, Ermeni açılımında, Rum açılımında, Türklük düşmanlığında, ABD ve AB’ye verilen tavizlerde “nerede kalmıştık?” diye bekliyor. CHP ve yancıları da “onu nasıl Cumhurbaşkanı adayı yaparız?” diye sabırsızlanıyor.
Mail: [email protected]
Twitter: Yildiraycicek9
Instagram: yildiraycicek1944